Birden fazla ortaklı limited şirketlerde zamanla değişen ekonomik koşullar nedeniyle ortaklar arasında fikir ayrılıkları ve çatışmalar yaşanabilmekte olup bu durum ortaklığın son bulmasına kadar gidebilmektedir. Değişen ekonomik koşullar deyince akla en başta şirketin mali durumunun kötüye gitmesi gelse de diğer yandan ortaklı şirketin mali açıdan hızla büyümesi gibi durumlarda da hissedarların aralarında meydana gelen problemler sonucunda taraflardan birinin ortaklıktan çıkma talebi oluşmakta ya da şirkete zarar veren, şirkete karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen hissedarın diğer hissedarlar tarafından çıkarılması söz konusu olmaktadır.

Aşağıda değineceğimiz hususların varlığı halinde şirket ortağı şirket merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinde açacağı ortaklıktan çıkma davası ile ortaklıktan çıkabilecek veyahut çıkarılma durumunda da ya genel kurul kararı ile ortağın çıkarılmasına karar verilecek ya da  şirket tüzel kişiliği kusurlu ortak aleyhinde yine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde ortaklıktan çıkarma davası açarak kusurlu ortağı şirket bünyesinden çıkarılabilecektir.

Ortaklıktan çıkma;

Limited bir şirketin hissedarı olan bir ortağın şirket ortaklığından çıkması iki durumda mümkündür. Bunlar, haklı bir sebebin varlığı veyahut şirket sözleşmesinde çıkma hakkını öngören bir maddenin varlığıdır.

Ortaklıktan çıkma hakkı Türk Ticaret Kanunu’nun 638. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca şirket sözleşmesinde düzenlenebilmektedir. Sözleşme ile ortaklara tanınan bu hak belli şartlara bağlanabilmekte olup herhangi bir şarta bağlanmaksızın da şirket ortaklığından çıkmak isteyen hissedarın özgür iradesine de bırakılabilmektedir. Yani, belirli durumlarda ortaklıktan çıkma hakkı kullanılabilecek iken herhangi bir şarta bağlanmamış ise ortak her zaman şirket ortaklığından ayrılabilmektedir. Bu durum, kuruluş aşamasında şirket sözleşmesinde yer verilecek bir maddede ortakların müşterek iradeleri ile belirlenebilir.

Genelde sıkça rastlamakta olduğumuz durum ise şirket ortakları arasında meydana gelen anlaşamamazlıklar nedeni ile ortaklardan birinin haklı bir sebebe dayanarak açtığı ortaklıktan çıkma davasıdır. Artık ortaklar için iş birliğini yürütebilmeleri imkansız hale geldiği durumlarda haklı sebebin varlığı söz konusu olmaktadır. Ortaklıktan çıkmak isteyen hissedarın bu hakkını kullanabilmesi için sözleşmede belirlenmiş olması gerekmez. Türk Ticaret Kanunu’nunda kesin olarak belirlenmiş olmasa da bir takım durumlar haklı  sebep olarak sayılmıştır. Bunlar; ortaklardan birinin genel kurullara davet edilmemesi, yıllık kar payı dağıtımında payına düşen meblağın ödenmemesi, ortaklardan birinin şirketin hesaplarında diğer ortaklara ihanet etmiş olması, bir ortağın şirkete karşı olan sorumluluklarını özenli bir şekilde ve zamanında yerine getirmiyor olması gibi durumlar açılan davalarda genelde karşılaşılan haklı neden durumlarıdır. Her ne kadar bu durumlar kanunda sayılmış olsa da her somut olayda ortaklıktan çıkmak isteyen hissedarın ileri sürdüğü somut olgular şirket yapısı da dikkate alınarak incelenir.

Ortaklıktan çıkarılma;

Yine ortaklıktan çıkarılma da iki durumda söz konusu olabilmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi şirket sözleşmesine eklenen bir madde ve bu maddedeki hallere dayanarak ortaklık kararıyla çıkarma mümkün olabilmektedir. Bir diğer durum ise; haklı bir sebebin varlığı halinde mahkeme kararıyla çıkarmadır.

Şirket ortakları kuruluş aşamasında Türk Ticaret Kanunu 640. Maddesine dayanarak koyacakları bir madde ile ortaklıktan çıkarılma sebeplerini düzenleyebilirler. Bu sebepler dürüstlük kuralları çerçevesinde kabul edilebilir eşitlik ilkesine uygun olmalıdır. Belirlenen ortaklıktan çıkarılma nedenleri kapsamında bir davranış sergileyen  veyahut işlem yapan bir hissedar hakkında genel kurul kararıyla ortaklıktan çıkarılma kararı alınabilmektedir. Hakkında ortaklıktan çıkarılma kararı alınan şirket ortağı tabi bu karara karşı dava yoluna gidebilmektedir. Genel Kurul’un ortaklıktan çıkarılma kararı noter aracılığı ile çıkarılan ortağa tebliğ edilir. Kendisine tebliğten itibaren 3 ay içerisinde de ortaklıktan çıkarılan şirket hissedarı yetkili ticaret mahkemesinden bu kararın iptalini talep edebilmektedir.

Mahkeme kararıyla ortaklıktan çıkarma ise; ortaklıktan çıkmada olduğu gibi haklı ve kabul edilemez sebeplerin varlığı halinde şirketin ortağı çıkarma hakkının doğduğu durumlardır. Bu durumlardan biri mevcut ise ortaklardan biri değil şirket tüzel kişiliği kusurlu olan ortak aleyhinde çıkarma davası açarak şirket ortaklığından çıkarılması sağlanabilmektedir. Burada da mahkeme mevcut somut olaya ve şirketin yapısına göre karar verecektir.

Özet olarak; Limited şirketlerde, şirket sözleşmesinde belirlenmiş ise ortağın şirket yapısından çıkması ya da çıkarılmasına ilişkin sözleşme maddesine bağlanabilmektedir. Bu durumda, belli şartlara bağlı ya da şartlara bağlanmaksızın ortaklık yapısında çıkma ya da çıkarılma söz konusu olabilmektedir. Diğer yandan, şirket sözleşmesinde çıkma ya da çıkarılma hakkına ilişkin bir madde eklenmemiş olsa dahi haklı bir nedenin varlığı halinde – şirket ortağının ağır kusuru ya da şirket yapısına aykırı bir işlemi durumunda yetkili asliye ticaret mahkemesinde açılacak ortaklıktan çıkma ya da çıkarılma davası  yolu her zaman açıktır.