Son zamanlarda sık karşılaştığımız sorulardan biri de banka yoluyla gönderdiğim borç parayı geri nasıl alabilirim” olmaktadır.

Bir çoğumuzun maddi sıkıntı çektiğimiz ve borç almak zorunda kaldığımız dönemler olabilmektedir. Veyahut parasal anlamda zor günler geçiren yakınlarımıza borç verdiğimiz durumlar da olabilmektedir. Ancak, işin içine para girince bir süre sonra en güvendiğimiz insanlarla ihtilaflar doğabilmektedir. Borcunu kabul etmeyen veya ödeme yapılsa da yanlış ödeme şekli nedeni ile ödediği meblağı bir daha ödemek zorunda kalanlar olabilmektedir. Bu sebepledir ki bu yazımda hepimiz için önemli birkaç noktaya değinerek bundan sonra ki parasal alışverişlerde dikkatli olmanıza katkı sağlamaya çalışacağım.

Kredi kartı kullanımının yaygınlaşması ile birlikte parayla olan fiziki temasımızın bir hayli azalması devamında da bilişim dünyasının gelişmesi ile  hemen hemen hepimiz artık internet bankacılığı kullanmaktayız. Daha 5-10 sene öncesine kadar ticari hayatta yüklü ödemeler bankalardan paraların çekilerek elden ödemesi yapılırken şimdi ise bir tuşla internet üzerinden milyonlarca TL veya döviz cinsinden gönderimler yapılabilmektedir.

Teknolojinin günden güne değişim ve gelişim göstermesi ile birlikte sahip olduğumuz mobil cihazlarla dahi banka hesaplarımızı yönetebilen, her istediğimiz an döviz alıp satabilen bir güce sahip olduk. Kredi kartı ile birlikte parayla fiziki temastan uzaklaşmamızın üzerine bir de  internet bankacılığının her an elimizdeki mobil cihazlarla dahi kullanılabilmesi artık parayla olan fiziki temasımızı neredeyse kesmiş durumdadır. Hal böyle iken de tüm ödemelerimiz, borç alıp vermelerimiz de artık online sistemlerden gerçekleşmeye başlamıştır.

Hesabına gönderilen ödemenin meblağına bakmakla yetinen ve  aksi bir durumda bunun hukuki sonuçlarının farkında olmayan birçok vatandaşımızın mağduriyet söz konusu olabilmektedir. Tüm yakınlarıma mümkün oldukça hesaplarına gelen paranın meblağından önce dekont açıklamasına dikkat etmelerini ya da birine para gönderirken eft/havale açıklamasına gönderilen paranın neye ilişkin olduğunun yazılması gerekliliğini hatırlatmaktayım.

Birine borç para gönderirken “borç verilen” , “iade edilecek borç” , “01.05.2023 tarihinde ödenecek borç gönderimi” şeklinde açıklamalar son derece önem arz etmektedir. Açıklama yazmadan gönderdiğiniz borç paraların iadesinden kaçınıldığında ve hukuki yollara başvuracağınız zaman ilgili mahkemenin ilk dikkate alacağı ve delil olarak kabul edeceği nokta dekontta yer alan açıklama kısmına düştüğünüz ibare olacaktır. Aksi takdirde gönderdiğiniz paranın neye ilişkin olduğunu sözlü anlatımınız yeterli olmayacak ve tarafınızdan harici olarak yazılı kesin bir delil sunmanız beklenecektir. Yargıtay emsal kararlarında da açıklama yazmadan gönderilen paraları borç ödemesi olarak kabul etmektedir. Yani, birine borç gönderirken açıklama kısmına neye ilişkin olduğuna dair bir anlatım düşmediğiniz takdirde artık o eft/havale dekontuna dayanarak borçlu aleyhinde başvuracağınız hukuki yollar sonuçsuz kalacaktır. Gönderilen para karşı tarafa borcunuz varmış ve borç ödemesi olarak kabul edilecektir.

Ayrıca bir örnekle açıklamak gerekirse; birinden alacağınıza ilişkin elinizde bulunan vade tarihli senedin ödeme gününde hesabınıza gelen paranın dekont açıklamasında elinizdeki senede ilişkin yapılan ödeme ibaresinin bulunup bulunmadığını kontrol etmeniz son derece elzemdir. Aksi takdirde, borçlu kişi açıklamaya “iade edilecek borç” yazıp senedini sizden iade aldıktan sonra sizi borç altına sokan dekonta dayanarak bu sefer aleyhinizde icra takibi başlatıp borcunu ödemek için gönderdiği meblağı sizden icra yolu ile talep edebilecektir. Bu tip kötü niyetli davranışlarla da sık sık karşılaşmaktayız. O yüzden yukarıda da belirttiğim üzere hesabınıza gelen paranın ilk önce dekont açıklamasını kontrol etmeniz ve gerçeği içermeyen bir ibare ile karşılaştığınızda hızlı bir şekilde önlemini almanız menfaatinize olacaktır.

Peki “iade edilecek borç” açıklaması ile gönderdiğimiz paranın iade edilmemesi halinde nasıl bir yol izlememiz gerekir?

Banka yolu ile gönderdiğimiz borç paranın iadesi olmadığında başvurabileceğimiz iki hukuki yol bulunmaktadır. Birincisi borçlu aleyhinde icra takibi başlatmak, ikincisi ise asliye hukuk mahkemesi nezdinde alacak davası açmaktır. Genelde tercih edilen yol direkt olarak icra takibi başlatmak oluyor ancak başlatılacak olan takip ilamsız ve kambiyo senedine bağlı olmadığından ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borçlu tarafından takibe itiraz edildiği takdirde icra takibi ilgili icra müdürlüğü tarafından durdurulacak ve haciz işlemlerine geçilemeyecektir. Ancak, eft/havale yaparken açıklamaya borç olduğuna ilişkin ibare düştüyseniz ve dekontta bu ibare açık ise takibe itiraz etmek ve takibi durdurmak borçlu için bir kurtuluş olmayacak ve hatta tazminat dahi ödemek zorunda kalacaktır.

Borçlunun aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz etmesi ve takibin durması akabinde siz alacaklı taraf olarak bu sefer ilgili mahkemeden açmış olduğunuz icra takibine ilişkin itirazın iptali davası açarak takibin devamına karar verilmesini talep etmeniz gerekecektir. Eğer ki eft/havale yaparken açıklama kısmına borç olduğuna ilişkin bir ibare düştüyseniz itirazın iptali davasının lehinize sonuçlanması kuvvetle muhtemel olacaktır. Hatta, ilgili dekontun aslını bankadan talep eden mahkeme davayı çok uzatmadan karara bağlayacak ve başlatmış olduğunuz icra takibinin devamına karar verilecektir. İtirazın iptali davasını açarken takibin devamına karar verilmesi talebi ile birlikte kötü niyetli borçlu aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesini de talep etmeniz lehinize olacaktır. Davanızı kabul eden mahkeme asıl alacak (borç verdiğiniz miktarın) üzerinden %20’si oranın da icra inkar tazminatına hükmedebilecektir ve icra takibindeki alacak miktarınıza bu oranda ekleme yapılacaktır.

Belirtmek isterim ki; ödeme dekontu, yazılı sözleşme ve benzeri şekilde düzenlenen alacak-borç ilişkisini düzenleyen evraklar adi alacak hükmünde olup borçlunun icra takibine itirazı halinde takibin durdurulması gerekmektedir. Yani, ilamsız icra alacaklının elinde alacaklı olduğunu kanıtlayacak güçlü deliller bulunmaması halinde başvurulacak hukuki bir yoldur. İlamsız icrada alacaklı tarafından suistimale açık olduğu için kanun hükmü borçluya itiraz edip takibi durdurma hakkı vermiştir.

Sonuç olarak, bir kişinin hesabına eft/havale yaparken  dekont açıklamasına gönderimin neye ilişkin olduğunu belirtmeniz veyahut hesabınıza gelen ödemenin dekont açıklamasını kontrol etmeniz kötü niyetin doğuracağı ve önüne geçemeyeceğiniz hukuki yaptırımlara maruz kalmanıza engel olacaktır.