Hayırseverlerimizle ilgili yazımızda başka alanlar da yapılan hayır işlerinden söz ederken sporu atlamışız.

Sporda (özellikle futbolda) yöneticilik yapıp da cebinden para harcayıp geri al(a)mayan çok kişi tanıyorum.

Bu paralar da öyle az buz değil.

Çoğu bol sıfırlı miktarlardan oluşuyor.

Bu alanda uygulanan yatırımlara katkıda bulunanlar, Bartın&[#]8217;a tesis kazandıranlar, sırf spor gelişsin, Bartın&[#]8217;ın adı duyulsun, gençler kötü alışkanlıklardan uzak dursun diye cebinden para harcayıp kulüp başkanlığı ve yöneticilik yapanlar var.

Bunlardan biri Faruk Narin.

Onun döneminde Bartın 2. ve 3. ligde futbolda başarıdan başarıya koşmuş, adını Türkiye&[#]8217;ye duyurmuştu.

Tesisleşme de bu dönemde oldu.

Kulübe bugün de zor günlerinde yönetici olarak hizmet etmeye devam eden efsane başkanı spor alanında hayırseverlerimizin başına yazıyoruz.

Bölgesel amatörde güç şartlarda 3. lig mücadelesi veren Bartınspor&[#]8217;un içinde bulunduğu durumla ilgili bize gelen şu notu da yazımıza iliştirmeden geçmiyoruz:

&[#]8220;300 TL bedelle satışa çıkarılan kombine biletlerden satın alacak "Bartınlı" 500 kişi bulunamıyor.
Sanki gizli bir el, hastalıklı bir sosyal psikoloji, kendisine ibret olacak bu bulunmaz güzel örneği, bu büyük yüreği de kırıp parçalamak üzere&[#]8221;

Hayırseverlerden ve hayırseverlikten devam edelim.

Bir dostumuz hatırlattı:

1986 yılında eğitime okul yeri yapılması için müşterek arazilerini bağışlayarak örnek bir davranış sergileyen, belki de bu alanda bir ilki başlatan dört hayırsever vatandaş var.

İsimleri Burhan Kemik, Remzi Çakmak, Kudret İnceoğlu ve Zeliha Papila.

1987 yılında eğitime açılan Gölbucağı İlkokulu isimleri geçen dört hayırseverin katkılarıyla
kurulmuş.

1992 yılında Bartın´ın "ilk" İlköğretim Okulu olan, 1998 yılında "Şehit Üsteğmen Aydın Aydoğmuş İlköğretim Okulu" adını alan bu okulumuza katkıda bulunan hayırseverlerimizi de sevgi, saygı, minnet ve şükranla anıyoruz.

Buradan bir de öneride bulunuyoruz: Dört hayırsever vatandaşın okul duvarlarına plaket üzerinde isimleri yazılmalı.

Hayırsever insanlar takdirle hatırlanmalı ki çoğalsınlar.

Buradan siyasete, ana muhalefet partisi CHP&[#]8217;ye geçiyoruz.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu&[#]8217;nun kurultayla ilgili konuşurken, şöyle bir ifadesi var:

&[#]8220;Gelir dağılımının bu kadar bozuk olduğu bir ülkede sosyal demokratlar iktidar olamıyorsa, dönüp kendimize bakmamız lazım.

Halkın kusuru yok. Halkı kucaklarsak neden iktidar olmayalım.

Ama ufak kişisel hesaplarla yola çıkıp &[#]8216;biz kimin nerede nasıl ayağını kaydırırız&[#]8217; diye bakarsak bunlar olmaz&[#]8221;

CHP lideri çok haklı.

Olmaz tabii.

Milliyet bu açıklamayı &[#]8220;İktidar olamıyorsak kendimize bakalım&[#]8221; başlığıyla verdi.

Ana muhalefet partisinin lideri &[#]8220;Hatayı kendimizde aramalıyız. Herkesi kucaklamamız gerekiyor&[#]8221; diyor.

Kemal Bey sorunu bulmuş.

CHP&[#]8217;nin en önemli sorunlarından biri budur.

Halkı kucaklamayı, onun dilinden konuşmayı bilmiyor.

Bu sorun Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya&[#]8217;nın izlediği politikada da kendisini gösteriyor.

Sayın Yalçınkaya herkesi kucakl(a)yamıyor.

Bunu yapamazsanız iktidar olamazsınız.

Yalçınkaya bir gittiği yere 10 kere giderken, birçok yeri bilerek ya da bilmeyerek ihmal ediyor.

Bir de iktidar partisi milletvekili Yılmaz Tunç&[#]8217;a bakın.

Sayın Tunç&[#]8217;un ziyaret etmediği kimse, dernek, oda, kurum kuruluş yok gibi.

Partili partisiz herkese gidiyor.

Herkesi kucaklamaya gayret ediyor.

Sürekli halkla iç içe ve insanlarla irtibatı koparmıyor.

Kendisini eleştirenlere de gidiyor.

AK Parti&[#]8217;nin üç seçimdir tek başına iktidar olmasında ve Yılmaz Bey&[#]8217;in iki seferdir oylarını artırarak, en yakın rakibi CHP&[#]8217;ye büyük farklar atarak birinci olmasında bunun payı yok mu sanıyorsunuz.

Siyaset bu.

Diğer adıyla insan kazanma sanatı.

Herkesi kucaklamayı bileceksiniz.

Milliyet&[#]8217;in haberine göre Kılıçdaroğlu tüzük kurultayı için şu ifadeyi de kullanıyor:

&[#]8220;Eski alışkanlıklarımızı, kişisel çekişmeleri alıp çöp sepetine atacağız&[#]8221;

Umarız öyle olur.

Dileriz Yalçınkaya&[#]8217;da böyle yapar.

Ana muhalefetten geçiyoruz hava muhalefetine.

Biliyorsunuz bir kez daha kar altında kaldık.

Kar bizi çok sevmiş olmalı ki, hasretimize daha fazla dayanamadı ve çok geçmeden geri geldi.

Bir hafta aradan sonra yollar tekrar kapandı, hayat yeniden durma noktasına geldi.

Bu kez gelişinde havayı daha da soğuttu.

Bizi donduruculuğu ve sertliğiyle bilinen Rusya&[#]8217;nın meşhur Sibirya soğukları ile tanıştırdı.

Aslında &[#]8216;dondurarak öldüren&[#]8217; dememiz lazım.

Biliyorsunuz Kozcağız beldesinde bu yüzden bir can kaybımız oldu.

Bir vatandaşımız donarak öldü.

Yaşanan bu üzücü olayın bu olumsuzluğun ardından olumlu bir gelişmeye dikkatini çekmek isterim.

Bu sefer ki karda merkezde elektrik sorunu yaşamadık.

Hep elektrikler kesilince yazacak değiliz ya kesilmediği zaman da yazmalıyız.

Yapılan tesis yenilemelerle bakım ve onarım çalışmaları geç de olsa etkisini gösteriyor olmalı.

Önceki karda eleştirdiğimiz şirkete bu sefer ki karda bizi elektriksiz bırakmadığı için teşekkür ediyoruz.

Nazar değmesin diye de eklemeden geçmiyoruz.

Karla birlikte havamız bir kez daha temizlendi.

Değişikliği fark etmişsinizdir.

Şiddetli soğuklar olmasına rağmen insanın nefes aldıkça alası, ciğerlerini tıka basa oksijenle doldurası geliyor.

Siyasetten devam edelim.

CHP&[#]8217;den bahsettik, Saadet Partisi&[#]8217;nden de bahsedelim.

Saadet Partisi Merkez İlçede bayrağı Muhammed Emin Titiz devraldı.

Partililer, 10 yıl görev yapan merkez ilçe eski başkanı Mücahit Mekeç&[#]8217;ten sonra adı üstünde Titiz bir seçim yapmışlar.

Başkanın seçim günü yaptığı konuşmadan sonra ilk beyanatı da oldukça güzeldi.

Başarılar diliyoruz.

Ortaya karışık türü bugünkü yazımızı Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer&[#]8217;in sözleri ile bitiriyoruz.

Sayın Özer Karaelmas Gazeteciler Derneğini ziyaretinde bakın ne demiş:

&[#]8220;Üniversite olarak yaptığımız çalışmaları tanıtmak anlamında, hem yanlış yaptığımızda eleştiri boyutunun devreye girmesine ihtiyacımız var.

Çünkü bizim istediğimiz iyi şeyler olması, üniversite için iyi şeyler olması, şehrimiz için iyi şeyler olmasıdır.

Onun için sadece olumlu şeyler değil, bizim göremediklerimizi de sizlerin gündeme getirmeniz çok önemli.

Bizim istediğimiz şey iyi şeyleri yapmak. Gazetecilere ihtiyacımız var&[#]8221;

Sayın Rektörümüz çok güzel söylemiş.

Eleştiriye kızanlar, gazetecilere bu yüzden tepki gösterenler, her yaptıkları işi doğru zannedenler ders niteliğindeki bu sözleri iyi okusunlar.