Zonguldak böyledir...

Kimsenin hatası olmaz!

Hep başkası hatalıdır!

Zonguldak olarak hep birlikte cennete gideceğiz!

Sırat Köprüsü'nden güle oynaya geçeceğiz!

Bu satırları niye yazıyorum?

Zonguldak Kömürspor, 2'nci Lig'den 3'üncü Lig'e düştü!

Herkes, sahasında Nazilli Belediyespor'u yenmeyen Ankaraspor’u suçluyor!

Oysa sen, lisans çıkartamadığın için üç puanı silinmiş bir kulüpsün!

O üç puanın olsa, bugün kümede kalacaktın!

Ama kabahati başkasında arıyorsun!

Bugün herkes konuşuyor!

Hapçısı konuşuyor, topçusu konuşuyor, otçusu konuşuyor, bahisçisi konuşuyor, amigosu konuşuyor, gazetecisi konuşuyor, taraftarı konuşuyor!

Ama kulübün başkanı, sahibi konuşmuyor!

Onlar konuşsun!

Onlar da futbolcuların lisanslarının çıkmaması nedeniyle 3 puanlarının silinmesi yerine Ankaraspor-Nazilli Belediyespor maçını mesele edecekler!

Çünkü başarı olunca, Demir Ailesi'nin!

Başarısızlık olunca, şehrin olur!

Tetikçilerin, hırsızların, dolandırıcıların, beli silahlı adamların kulüp önünde mangal partisi verdikleri, soyunma odasından fotoğraf paylaştıkları bir takım, profesyonel ligde kalabilir mi?

Zonguldak Kömürspor’un bütçesinin TFF 2'nci Ligi’ni kaldırmadığı belli!

Kulüp adına kurulan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Hakan Hürfikir!

Kulübün Başkanı, Salih Demir!

Ama bir bakıyorsun, Harun Demir!

Hakan Hürfikir kim?

O belli değil!

Böyle bir yapı olur mu?

Kulübü isteyen olunca, şirketin borçlarını da devretmek istiyorlar!

Altından ne çıkacağı belli değil!

Kimse almak istemiyor!

Zonguldak Kömürspor, aslında "Zonguldakspor" değil!

Zonguldakspor, halkın takımıydı...

Zonguldak Kömürspor, Demir Ailesi'nin takımı!

Demir Ailesi yoruldu!

Şehir de yoruldu!

Ama bu durumu kimse kabul etmiyor!

Her sezon onlarca futbolcu geliyor, onlarca futbolcu gidiyor!

Zonguldak çocukları, bu kulüpte forma giyemiyor!

Aklı başında, sabırlı bir yönetim olmalı...

Yepyeni bir yapılanma olmalı...

Ama olmaz!

Kulüp adına kurulan şirket olduğu için bu iş yine olmaz!

Seneye aynı yazıları yine yazarız!

Aynı yorumları yaparız!

Biz, Zonguldak’ız!

Bu hastalıktan kurtulamayız!

Tribün liderleri, kulübe destek vermeyenleri suçluyorlar!

Ama kulübe en fazla zararı veren, tribün liderleri!

Bir spor muhabiri araştırsa da öğrensek!

Bu sezon tribün olayları nedeniyle Zonguldak Kömürspor ne kadar ceza aldı?

Yazık oluyor!

Zonguldak nasıl kötü yönetiliyorsa, Zonguldak Kömürspor da öyle kötü yönetiliyor!

Ama burası Zonguldak!

Hiç kimsenin suçu yok!

Hep başkaları suçlu!

O Ankara yok mu, ah o Ankara!

Tüm Zonguldaklılar, Sırat Köprüsü'nden güle oynaya geçecek!

Herkes pirüpak cennete gidecek!

Politikacılar, bürokratlar, memurlar, işçiler, işsizler, hırsızlar, vergi kaçakçıları, kömür kaçakçıları, nitelikli-niteliksiz ve meteliksiz dolandırıcılar!

Herkes cennete gidecek!

Bu satırları yazdığım için yine ben kötü olacağım!

Sırat Köprüsü’nden de geçemeyeceğim!

Galiba Zonguldak’tan cehenneme bir tek ben gideceğim!

Günün Fıkrası: Lan yoksa İsa mı?

Papa, Vatikan’dan çıkıp araba ile Paris’e gitmek ister. Şoförü, makam arabasını hazırlar ve Papa’yı Paris’e götürmek üzere yola koyulur.

Bir süre sonra Papa, şoförüne, "Yıllardır araba sürmüyorum, Paris’e kadar ben kullanayım" diyerek, şoförle yer değiştirir.

Fransa sınırını geçtikten sonra Papa, radara yakalanır ve polisler aracı çevirir. Polis memuru, Papa’yı direksiyonda görünce, ne yapacağını şaşırır ve müdürünü arar.

Memur: Müdürüm, "Radara kim yakalanırsa yakalansın, cezasını kesin" demiştiniz...

Müdür: Evet, kim olursa olsun, cezayı kes.

Memur: Ama müdürüm...

Müdür: "Kim olursa olsun, cezayı kesin" dedim. Kim yakalandı, milletvekili mi?

Memur: Yok müdürüm...

Müdür: Olsun, başbakan bile olsa cezayı keseceksiniz, herkese eşit davranmakla yükümlüyüz.

Memur: Yok müdürüm, başbakan da değil.

Müdür: Olsun, cumhurbaşkanı bile olsa cezayı kes.

Memur: Değil müdürüm, cumhurbaşkanı da değil...

Müdür: Kim lan o zaman bu?

Memur: Müdürüm, kim olduğunu bilmiyorum ama adamın şoförü Papa...

Müdür: Lan yoksa İsa mı? Aman Tanrım!