Adana Gökdere barajında yaşanan olayları biliyorsunuz.

Tünel kapağının patlamasıyla meydana gelen kazada çok sayıda işçi hayatını kaybetti.

İnşaat Mühendisleri Odası, Devlet Su İşleri&[#]8217;ni suçladı.

İnşaat bitmeden gövdede su tutulmaya başlanmasının felakete davetiye çıkardığı belirtildi.

Yapılan açıklamada Devlet Su İşleri&[#]8217;nin denetleme görevini yerine getirmediği, baraj tünel kapaklarında sızıntı olduğu, sızıntının kum çuvallarıyla kapatılmak istendiği, bu tekniğin kullanılmaması gerektiği, beton tıkaçlar yapılmadan su tutulmaya başlanmasının yanlış olduğu dile getirilen konular arasında bulunuyor.

Biliyorsunuz biri inşaat halinde diğeri ihale aşamasında iki tane baraj projemiz var.

O nedenle bu konu bizi yakından ilgilendiriyor.

Kirazlıköprü barajında epey ilerleme var.

Kozcağız barajının yapımına da yakında başlanacak gibi.

Bu barajlara bir de Arıt için düşünülen barajı eklersek üç barajımız olacak.

Barajlar Bartın için büyük önem taşıyor.

En büyük faydası kenti selden koruyacak olması.

İçme suyu ve tarımsal sulama ile enerji üretimi de diğer faydaları.

Bunlar büyük projeler.

Üzerinde önemle durulmalı ve çok iyi uygulanmalı.

Dolayısıyla Adana&[#]8217;da yaşanan elim kazadan ders çıkarmamız gerekiyor.

Gerekli önlemleri almalıyız.

Bu konudan Vergi Haftası&[#]8217;na geçiyoruz.

27 Şubatta başlayan etkinlikler 4 Martta sona erdi.

Vergi Haftası kutlamanın en önemli amacı &[#]8216;topluma vergi bilinci aşılamaktır&[#]8217; diye biliyoruz.

Umarım bu amaca ulaşma noktasında biraz daha yol almışızdır.

Vergiden kaçınmamak, kaçınıp da kaçırmamak lazım.

Kimse gerçek dışı naylon faturalarla giderini fazla gösterip de vergisini düşük ödemeye çalışmasın.

Bir gün gelir karşınıza çıkar.

Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüsünde sıcak çorbanın içine düşer.

Bartın&[#]8217;da geçmişte bu konuda çok canlar yandı.

Ağır bedeller ödendi.

Aman ha; Siz-siz olun kaçak köçek iş yapmayın.

Herkes vergisini kazancı nispetinde ödesin.

Vatandaşlık görevini doğru düzgün yapsın.

Gelin biraz da &[#]8220;Bartın&[#]8217;da yerel basın&[#]8221; isimli kitabı ile gündeme gelen Çetin Asma&[#]8217;nın &[#]8220;Basın her gün tarih yazar&[#]8221; şeklindeki sözleri üzerinde duralım.

Gazeteciler olaylara tanıklık ederler, gazeteler de tarihe not düşerler diye bu sözü açmak isterim.

Buradan hareketle basının önemi bir kez daha hem de çarpıcı bir biçimde nasıl ortaya çıkıyor görüyorsunuz.

Demek ki bizim meslek öyle her önüne gelenin yapabileceği bir iş değilmiş.

Çetin Asma&[#]8217;nın sözü bize: Tarihe notları doğru, düzgün ve gerçekçi bir şekilde düşmek, düşebilmek için gazetecilerin basın meslek ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, üstlendiği sorumluluğu bilen, titiz, doğru, dürüst, bilgili, kültürlü, vicdanlı olmaları gerektiğini anlatıyor.

Bunun şart olduğunu, olmazsa olmaz olduğunu gösteriyor.

Haberleri hatalı, taraflı veren gazetelerle kendi çıkarına yazı yazan gazetecilerin tarihe düştükleri notların ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu anlamışsınızdır herhalde.

Anladıysanız, ona göre davranarak anladığınızı göstermelisiniz.

Meslekten devam edelim:

Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında rekortmen listesinde ilk 5&[#]8217;e giren mükelleflere plaket verildi.

Defterdarlığımız bunu her yıl yaptığı için artık gelenek haline geldi.

Gelir ve kurumlar vergisinde zirvede yer alan isimler böylece onore edilmiş oldu.

Bu etkinlik geçen pazartesi günü günlük çıkan yerel gazetelere yansıdı.

Bir gazete haberi yanlış verdi.

Adı halk olan bu gazete Defterdarlığın 2011 yılı vergi rekortmenlerini açıkladığını duyurdu.

Buna göre gelir ve kurumlar vergisinden ilk beşini haberde sıralayan bu mevkute böylece bir çam daha devirmiş oldu.

Defterdarlığın 2011 yılının vergi rekortmenlerini açıkladığı falan yoktu.

2011 yılının beyannameleri verilmeden rekortmenleri belirlemişler.

Herhalde fala baktılar.

Plaket takdim edilen mükellefler 2010 yılının gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleriydi.

Dolayısıyla bunlar zaten açıklanmıştı.

Hem de tam bir yıl önce.

Yani &[#]8220;rekortmenler açıklandı&[#]8221; diyerek bir yıl önce yaptıkları haberi tekrarlamış oldular.

Haber tekrarlamaya alışkın oldukları için fark etmiyor.

Aynı hataya geçen yıl da düşmüşlerdi.

Anlayacağınız hiç ilerleme yok.

Bunlara vergi listeleri nasıl hazırlanır, nasıl açıklanır ve nasıl haber yapılır konusunda bir ders daha vermem gerekecek galiba.

Bu mevkutenin sahibi ve çalışanları beni iyi dinlesinler.

Defterdarlığımızın vergi rekortmen listelerini oluşturabilmesi için önce beyanname alması gerekiyor.

Beyannameler gelir vergisinde mart ayında veriliyor.

Mükellefler bir yılda kazandıkları parayı kuruma beyan ediyorlar.

Bu beyanla kendilerine vergi tahakkuk ediyor.

Tahakkuk üzerinden yapılan hesapla ne kadar vergi ödeyecekleri belli oluyor.

Mart ayında alınan beyannamelerin hesapları yapılıyor.

Bu hesaba göre sıralamalar belli oluyor.

Buna da rekortmen listesi deniyor.

Bu listeler 100&[#]8217;lük şeklinde açıklanıyor.

İlk 100&[#]8217;lük liste büyük önem taşıyor.

Bunun ilk beşi ve onu daha büyük önem taşıyor.

Listeler gelir vergisinde nisan ayının ilk haftası, en geç 10 gün içinde açıklanır.

Defterdarlığımızın açıkladığı bu listeler &[#]8220;Bartın&[#]8217;ın rekortmeni bu&[#]8221; &[#]8220;İl genelinde tahakkuk eden vergi bu kadar, ödenecek vergi şu kadar&[#]8221; diye basına haber olur.

Gelir vergisinde açıklama nisan ayında, kurumlar vergisinde mayıs ayında olur.

Kurumlarda beyannameler nisan ayında verilmeye başlanır.

Bu işlemin sonunda mayıs ayının ilk haftası veya en geç 10 gün içinde basına duyuru yapılır, &[#]8220;alın kardeşim Bartın&[#]8217;ın kurumlar vergisi rekortmenleri bunlar&[#]8221; denir.

Basın da alır, haber yapar.

Vergilendirme dönemi bir yıl öncesine aittir.

Biz şimdi 2012 yılındayız ya, şu sıralar beyannameleri toplamakla ve vergileri hesaplamakla meşgul olan defterdarlığımız önümüzdeki nisan ayında 2011 yılının gelir vergisi rekortmenlerini açıklayacak.

Belirlenen rekortmenlerden ilk beşi her yıl şubat ayında kutlanmaya başlayan Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen bir yemekle ödüllendirilir.

Dolayısıyla 2012&[#]8217;de 2010 yılının rekortmenleri ödüllendirilmiş oluyor.

2011 ödüllendirilemez çünkü henüz vergiler belli olmadı.

Beyannamelerin verilmesi bitmeden o yılın vergisi hesaplanmaz.

Olay budur.

Vergi konusunda sistem böyle işler.

Bu sözlerim kulağınıza küpe olsun.

Önümüzdeki yıl aynı hatayı yapmayın.

Okurlarınızı her defasında yanıltmayın.

Tarihe notları doğru düşün.

Defterdarlık 10 tane mükellefe plaket veriyor, hemen rekortmenler açıklandı diyorsunuz.

Evet açıklandı. Hem de bir yıl önce açıklandı.

Ben bunlara gazetecilik dersi vermekten bıktım, bunlar benden gazetecilik dersi almaktan bıkmadı.

Ortalık hatadan geçilmiyor.

Gazetecilik gazetecilik olalı herhalde böyle zulüm görmemiştir.

Bu mevkutenin sahibi olacak şahsa kaç kere söyledim.

Vali ile TSO Başkanı ile Pusula Gazetesi ile Bartın GİAD ile Valilik Basın Bürosu ile uğraşacağına gazetenle ilgilen, personelini yetiştir, haberlere bak, yanlışları düzelt, kamuoyuna doğru bilgi ver dedim.

Bu şahıs beni dinleyeceğine bildiğini okuyor.

Bir önceki yazımın sonunda da dediğim gibi hâlbuki beni dinlese, yani yaptığım eleştirilerden ders alsa, gazetesi bugün tekrar ve bayat haberden kurtulmuş, Türkçe ve diğer hatalardan arınmış ya da bu hataları en aza indirmiş bir şekilde daha iyi bir konumda olurdu.

Fena mı olurdu.