&[#]8220;Gazetecilikte ana yemek haberdir.

Gerisi olsa da olur olmasa da.

Hani lokantaya gider bonfile söylersiniz, tabağa bonfilenin yanında patates, haşlanmış sebze, salata gibi başka şeyler de koyarlar, asıl yemek bonfiledir de diğerleri garnitür, hatta bazıları el bile sürülmeden geri gider.

İşte haber budur, gazeteciliğin ana yemeğidir, diğerleri garnitür, bazılarının tadına bile bakılmaz.

Haberciliğin en büyük kuralı da &[#]8220;atlatma&[#]8221; ya da &[#]8220;atlama&[#]8221; dır, haberi kim önce verip diğer gazeteleri atlatmıştır, o bir günlük yıldızdır.

Atlayan ağzıyla kuş tutsa o gün yüzüne bakan olmaz&[#]8221;

Üstadımız Hasan Pulur, Milliyet&[#]8217;teki köşesinde böyle diyordu geçtiğimiz gün.

Yılların deneyimiyle konuşuyordu.

Haberi bizden birkaç gün sonra veren bizim bayatçıların, tekrarcıların, Pusula&[#]8217;yı geriden takip edenlerin üstadımızın bu sözleri üzerine yüzleri kızarmış mıdır acaba?

Herhalde bu yaptıklarının gazetecilik olmadığını anlamışlardır.

Anlasalar ne olacak ki bunlar yine bildiğini okurlar.

&[#]8220;Vergi Haftası başladı&[#]8221; başlığı altında haber yapmışlar, kullandıkları resimde haftayı bitirmişler haberleri yok.

Vergi Haftası 27 Şubat-4 Mart tarihleri arasında kutlanıyor.

Bunların resminde &[#]8220;21-27 Şubat&[#]8221; yazıyor.

Başladı mı bitti mi karar verseler de okurlarının kafasını karıştırmasalar iyi değil mi?

İyi de okuru kim düşünüyor.

Önemli olan resmi ilan.

Resmi ilan gelsin de nasıl gelirse gelsin.

Haber geç çıkmış, erken çıkmış önemli mi?

Çıksın da ne zaman çıkarsa çıksın.

Nasıl olsa ilanı haberi öyle yapana da veriyorlar, böyle yapana da.

Asıl amaç resmi ilan ve şahsi çıkarları korumak olduğu için gazetecilik yapma gibi bir dertleri yok ki.

Vergi Haftası&[#]8217;nı hem başlatıp hem bitiren halk isimli mevkute Çarşamba günü oynanan Gerede maçını dün bir kez daha oynattı.

Komediye bakar mısınız; Maç bir gün önce oynanmış bitmiş, altıncı sayfadan verdikleri haberde Bartınspor bugün Geredespor&[#]8217;u misafir edecek diyorlar.

Spor sayfasında maçın oynandığını anlatan bir haber de olduğu halde bu hataya düşmüşler.

Böyle hatalara düşmemek için çok dikkatli olmak, titiz davranmak, sorumlu hareket etmek, gazeteciliği bilerek yapmak gerekiyor.

Pusula&[#]8217;nın her sayısı bunlara bir ders.

Türkçe&[#]8217;siyle, çarpıcı başlıklarıyla, düzgün ve anlaşılır haberleriyle, dizgisiyle, baskısıyla, gazeteciliğiyle, meslek ahlakıyla, ilkeleriyle, duruşuyla, üslubuyla, sorumluluk anlayışıyla ders.

Pusula&[#]8217;dan ders almasını bilseler gazete gibi gazete olma yolunda mesafe alacaklar ama nerede.

Hal böyle iken bu çok bilmişler bir de sağa sola gazetecilik taslıyorlar.

Şöyle gazeteciyiz böyle gazeteciyiz diyorlar, atıp tutuyorlar.

Sanırsınız ki analarından gazeteci doğmuşlar.

Duyan da bunları bir şey sanır.

Aynaya bakmayı, hatalarını görmeyi bilmiyorlar.

Hatalarını yüzlerine vuruyoruz, duymuyorlar.

Gazeteleri yan yana koyunca her şey gün gibi açık ve net ortada.

Eskiden başkanlık da yapan bir parti yöneticimiz kendisiyle ilgili haber çıkınca bayilerde Pusula bırakmıyor.

Benim de her gün uğrayıp gazete aldığım bu bayi ağabeyimize sordum:

Bu adam açıklamasını bütün gazetelere gönderiyor, haberi hepsinde de çıktığına göre neden sadece bizim gazeteyi topluyor?

Bayi de sormuş, aldığı cevap şuymuş; &[#]8220;Haberimi en iyi bu gazete veriyor&[#]8221;

Evet. Haber en iyi, en düzgün bizde çıkıyor.

Haber gibi çıkıyor. Pusula gazetecilik yapıyor.

O nedenle beğeniliyor, takdir topluyor.

Bu yüzden başkalarının ağızlarıyla kuş tutsalar yüzlerine bakan olmuyor.

Gazetecilikten devam ediyoruz.

Zonguldak Valisi Sayın Erol Ayyıldız&[#]8217;ın Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneği´ne bir süre önce yaptığı ziyaretin basına yansımasından aklımızda kalanları paylaşmak isterim:

&[#]8220;Basın camiasının haklarını savunması açısından dernekler, cemiyetler, sendikalar çok önemli. Medya 4. kuvvet olarak ortaya çıkıyor.

Her kalemi tutan, her eline beyaz kâğıt alan bir insanın gazeteci olarak ortaya çıkması doğru değil. Bir iş yapmak için belgeye gerek var artık. Bunun bir eğitimden, bir süreçten geçmesi gerekiyor.

Cemiyetler bunu sağlarlarsa çok iyi olur. Gazeteci dediğiniz zaman bir doktor gibi avukat gibi bu ve buna benzer saygınlığı elde etmeli.

Herkese aynı eğitimi veremiyorsunuz. Cemiyetler bunu ölçüp biçmeli. Cemiyetler eğitim vererek bir kişiye ´Sen gazeteci olabilirsin, ahlakınla, eğitimle´ diyip üzerine düşeni yapmalı diye düşünüyorum&[#]8221;

Bunlar Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız&[#]8217;ın sözleri.

Vali Ayyıldız&[#]8217;ın sözlerini çok anlamlı ve mesleğimiz adına önemli buluyoruz.

Ne yazık ki her eline kâğıt kalem alan, boynuna fotoğraf makinesi takan gazeteci oluyor.

Bu işi bilen de yapıyor bilmeyen de.

Yeterli olan da yapıyor olmayan da.

İlgisi, bilgisi, birikimi olanlar da yapıyor, bunlarla alakası bulunmayanlarla da.

O nedenle gazeteciliğin eski itibarı yok.

Bu yüzden bu meslek giderek ayağa düşüyor.

Vali Ayyıldız&[#]8217;ın sözleri ders olmalı.

Nasıl her isteyen avukat, hakim, savcı, doktor, mühendis, vali, kaymakam olamıyorsa gazeteci de olamamalı.

Ziyarette Karaelmas Gazeteciler Derneğinin Zonguldak´ta görevi sadece gazetecilik olan ve bu meslekten geçimini sağlayan kişiler tarafından kurulduğu da konuşuluyor.

Bu da çok önemli.

Bartın&[#]8217;da görevi sadece gazetecilik olan ve bu meslekten geçimini sağlayan kaç kişi var?

Ben söyleyeyim; Bunlar azınlıkta diğerleri çoğunluktadır.

Gelin de bu ortamda gazetecilik yapın.

Bartın ırmağı, Su Perisi, Züleyha ve kar yağışı

Biliyorsunuz kaç gündür Kastamonu diyorum. Tarihi Kentler Birliği diyorum.

Bartın evleri diyorum. Turizm diyorum, Kültürel miras diyorum.

Sayın Valimiz İsa Küçük, Kastamonu&[#]8217;daki konuşmasının tam metnini göndererek bizi bilgilendirdi.

Tam 5 sayfadan oluşuyor.

Titizlikle hazırlanmış.

Edebi yönü ağır basan bir metin.

Destansı bir konuşma.

Özellikle Bartın ırmağı için uygulanması düşünülen proje ile ilgili değerlendirme dikkat çekici:

Su Peri&[#]8217;si Züleyha&[#]8217;ya dönüşecek.

Çok çarpıcı bir benzetme.

Sayın Valimiz konuşmasını 5 ilden üst düzey yetkililerle Tarihi Kentler Birliği&[#]8217;nin yöneticileri olan profesörlerin huzurunda yaptı.

Tarihi evler, ırmak, Su Perisi, Züleyha ve Amasra diyerek dikkatleri Bartın&[#]8217;ın üzerine çekti.

Umarız bunun olumlu sonuçları olur.

Birkaç söz de kar yağışı üzerine söyleyelim.

Kar bizi bu sene çok sevdi.

Ocak ayının ikinci yarısından itibaren başlayan yağışın maşallahı var.

Şubat ayını karlı geçirdik.

Mart ayı geldi, kar yağışı halen devam ediyor.

İki-üç derken dördüncü dalgayı da gördük.

Bu ay içinde beşinci dalga da olacak diyorlar.

Dalgalanmayınca durulmaz derler.

Allah sonumuzu hayır etsin.