Konu başlığından da anlaşılacağı üzere her telden çalacağız.

Hani bizim ortaya karışık yazılarımız vardı ya bu da onlardan.

Sadece adı değişik.

İlk konumuz bizden, yani bizim meslekten.

Canına yandığımın mesleği bir türlü çeki düzene girmedi gitti.

Arlısı da var, arsızı da.

Tehditçisi de var, yağcısı da.

Eğilip büküleni de var, dosdoğru olanı da.

İşi bileni de var, bilmeyeni de.

Var oğlu var.

Şu mesleğin adam gibi yapıldığını, eskisi gibi saygın hale geldiğini, tehditten, şantajdan, yağcılıktan kurtulduğunu, doğru ve dürüst bir şekilde icra edildiğini göremezsem gözüm açık gideceğim.

Neler geliyor kulağıma neler.

Ben gazeteciyim, yazarım ha havalarında olanları en son kargoculara takılırken görmüşler.

Sen benim kim olduğumu bilmiyor musun demiş.

Kim olursan ol demişler.

Onu diyenlerin ağızlarına sağlık.

Helal olsun çok güzel cevap vermişler.

Kuru gürültüye pabuç bırakmamışlar.

Bunlar bazı işadamlarının çalışmalarıyla da yakından ilgileniyorlar.

Bu konulara neden girdiklerini de tahmin edebiliyoruz.

Mesleğimizin ayağa düşmesi ve bu düşüşün giderek devam etmesi bizi çok üzüyor.

Yine bizim meslekten devam.

Hazırladığı kitapların sayısına her geçen yıl yenilerini ekleyen Çetin Asma sohbetimiz sırasında, Bartın&[#]8217;da yerel basını anlatan son kitabından sonra basınla ilgili kafasında yeni bir kitabın daha olduğunu söyledi.

Bu kitabının adı &[#]8220;Yaygın basında Bartın&[#]8221; olacakmış.

Kitap, yaygın basında yer alan Bartın&[#]8217;la ilgili haberlerin kupürlerinden oluşacak.

Çalışma yine belediyenin desteği ile gerçekleşecek.

İyi bir eser ortaya çıkacağına inanıyorum.

Gazeteci arşiviyle konuşur derler.

Bu çalışmaya arşivimle önemli katkılar yapabilirim.

Aynı telden devam ediyoruz.

Mevkutenin biri sürekli olarak eski haberlerden yeni haberler icat ediyor.

Çok kötü bir alışkanlık.

Bartın Üniversitesi öğrencisi, Uzak Doğu Sporları uzmanı antrenör Rasim Kırveli&[#]8217;nin daha önce yerel basına gönderdiği açıklamalar bu mevkute tarafından küçük bir iki değişiklikle tekrar yayınlanıyor.

Mübarek bozuk plak gibi.

Aynı şeyleri çalıp duruyor.

Ya da bir başka deyişle aynı şeyleri tekrarlayan kuşa, yani papağana benziyor.

Bu mevkutenin spor muhabiri ustasına (kendisini gazeteci yapan kişiye) hakaretler ettiği için terfi ederek milletvekili yardımcısı olunca haliyle ortaya spor haberi sıkıntısı çıktı.

Bu sıkıntıyı tekrar haberlerle aşıyorlar.

Arşivi tekrar ve bayat haber dolu bu mevkute okurlarını ve yetkilileri kandırabilir ama bizden kaçmaz.

Bir de aşçıyı fikir işçisi diye yutturma olayı var.

Ankara&[#]8217;daki İletişim Fakültesi mezunlarını yanında çalışıyormuş gibi göstererek naylon kadrolar oluşturan eski patronlarının taktiği.

Matbaacısını fikir işçisi olarak gösterenlerin olduğu yerde bir başkası da dağıtıcısından sonra aşçısını da fikir işçisi yapmış çok mu?

Değil tabii ki.

Gemisi yürüten kaptan demişler.

Helal olsun.

Geçiyoruz basınla ilgili başka konulara.

Eskiden gazeteciler için resmi dairelerin çalışmaları hakkında bilgi sahibi olabilmek oldukça zordu.

Bu zorluk artık tarihe karıştı.

Kurumlar şeffaflaştılar ve basın yayın kuruluşlarını verdikleri hizmetlerle ilgili düzenli olarak bilgilendiriyorlar.

Dolayısıyla bu bilgilendirme toplumun da bilgilendirilmesi ve uyarılması anlamına geliyor.

Kurumlarımızın çoğu basınla iletişim ve işbirliği halinde.

Sağlık Müdürlüğümüz bu konuda en iyi örneklerden biri.

Bu kurumumuz faaliyetlerini basınla paylaşmakla kalmıyor, hastalıklar hakkında da düzenli bir şekilde toplumu aydınlatıcı ve uyarıcı bilgiler veriyor.

Bin bir çeşit hastalık var ve Sağlık Müdürlüğümüz neredeyse her gün değişik bir hastalıkla ilgili açıklama yaparak insanları bilgilendiriyor.

Bu bilgiler hayati önem taşıyor.

Bu açıdan yapılan işin ne kadar doğru olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.

Emniyet Müdürlüğümüz de bu konuda oldukça iyi.

Polisimizin çalışmalarından bu sayede vatandaşlarımızın da haberi oluyor.

Emniyetten ayrıca dolandırıcılık, hırsızlık, uyuşturucu, trafik kuralları gibi konularda uyarıcı açıklamalar geliyor.

Bu açıklamalar da çok önemli.

Valilik ve belediye de basınla sürekli bilgi ve fotoğraf paylaşan kurumlarımız arasında bulunuyor.

Ticaret ve Sanayi Odası ile Bartın Aktif İşadamları Derneği de öyle.

Şeffaflıktan korkmamak lazım.

Toplumu ne kadar bilgilendirirsek o kadar iyi.

Gelelim cemrelere;

Biliyorsunuz cemrelerden birincisi hayırlısıyla düştü.

Düşer düşmez etkisini de gösterdi.

Havalarımız bugünlerde açık ve güneşli.

İnşallah sıradaki diğer iki cemrenin de düşmesiyle havalarımız giderek ısınacak ve daha güzel olacak.

Hava nasıl olursa olsun yeter ki sizin havanız iyi olsun diyelim ve hafta sonu komşumuz Kastamonu&[#]8217;da Bartın&[#]8217;la birlikte bölge illerinin katılımıyla gerçekleştirilen Tarihi Kentler Birliği&[#]8217;nin Batı Karadeniz toplantısına değinelim.

Tarihi Kentler Birliği deyince aklıma bizim eski yapılar geliyor.

Hani Bartın&[#]8217;da çoğu ahşap 200&[#]8217;ün üzerinde tescilli tarihi bina var ya işte onlar.

İlgisizlik ve bakımsızlık yüzünden bazıları yıkılan, bazıları da yıkılmaya yüz tutan ve birçoğu kaderine terk edilen bu yapıları Tarihi Kentler Birliği&[#]8217;nin de desteğiyle ayağa kaldıramaz mıyız?

Nasıl olsa Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi tarafından uygun koşullarda verilen krediler de var.

Birlik de destek olur ve biz de Safranbolu kadar olmasa bile Beypazarı ya da Odunpazarı gibi bir yer haline geliriz.

Tarihi Kentler Birliği&[#]8217;nin Kastamonu toplantısında önemli değerlendirmeler yapılarak kararlar alındı.

Bunların mutlaka faydasını göreceğiz.

Pazartesi günü gazetemizin manşetinden vermiştik; Sayın Valimiz İsa Küçük konuşmasında tarihi ve turistik ilçemiz Amasra&[#]8217;ya dikkat çekti.

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın ve Amasra Belediye Başkanı Emin Timur da tarihi değerlere değinerek, bunların değerlendirilmesi konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalarla bundan sonra yapılması düşünülen çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Toplantıda bu tür etkinliklere önem veren Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız İsmail Toksöz de vardı.

Vali Bey&[#]8217;in konuşmasında öne çıkan Amasra&[#]8217;nın kurtarılması ve geleceğe taşınması konusu çok önemli.

Bu konunun üzerinde önemle durulması ve çalışmalar yapılması gerekiyor.

Bartın nasıl Safranbolu olma fırsatını elinden kaçırdıysa Amasra&[#]8217;da yerleşimi yanlış yere yapınca Efes olma şansını kullanamadı.

Oysa kent zamanında daha gerilere kurulmuş olsaydı, bugün tarihi eserler binaların altında, yerin dibinde yatıyor olmayacaktı.

Zamanı durdurup geri alamayacağımıza göre zararın neresinden dönülse kârdır diyeceğiz ve kurtarabileceğimizi kurtarmaya çalışacağız.

Tarihi Kentler Birliği&[#]8217;nin Amasra&[#]8217;ya bunun için yardımcı olması lazım.