İl Sağlık Müdürümüz Doktor Osman Nacaroğlu&[#]8217;nun da dediği gibi eskiden sigara içmeyi teşvik eden uygulamalar vardı.


Gazete ve televizyonlarda dikkat çekici sigara reklamları yapılır, insanlar sigara içmeye teşvik edilir, tütün kullanımını artırmak için yoğun çabalar sarf edilirdi.


Dizi ve sinema filmlerinde oyuncular milletin gözünün içine baka baka fosur fosur sigara içer, ekranlar duman altı olurdu.


Sigara iyi bir şeymiş gibi gösterilir, büyüklük simgesi gibi izlenim yaratılırdı.


Büyük küçük herkesin yanında hiç çekinmeden sigara içilirdi.


Bu hem sigara içenlerin çevresindekileri zehirlemesi hem de içmeyenlere karşı kötü örnek olması anlamına geliyordu.


Biliyorsunuz birçok kişi özellikle gençlik döneminde çevresindekilere bakarak, özenerek sigaraya başlıyor.


Başlamayanlar ise sigara içmeseler bile sigara içilen ortamlarda bulundukları için zarar görüyordu.


Görüyordu diyorum çünkü sigara içmek artık eskisi gibi teşvik edilmiyor ve serbest değil.


Yani insanlar öyle canlarının istedikleri her yerde sigara içemiyorlar.


Günümüzde sigara içmek (kapalı mekanlardaki yasak gibi) engellenmeye çalışılıyor.


Televizyon ve gazetelerde sigara reklamı yapılmıyor, filmlerde sigaralı sahneler buzlanıyor, mozaikleniyor, gösterilmiyor.


Kapalı mekanlarda sigara içilmesini yasaklayan kanunun uygulanması konusunda özellikle son zamanlarda sıkı çalışmalar yapılıyor.


Sigara paketlerinin üzerinde &[#]8220;zehirler&[#]8221;, &[#]8220;kanser yapar&[#]8221;, &[#]8220;kalp krizine yol açar&[#]8221;, &[#]8220;damarları tıkar, kolunuz bacağınız kesilir&[#]8221;, &[#]8220;sakat bırakır&[#]8221;, &[#]8220;süründürür&[#]8221;, &[#]8220;öldürür&[#]8221;, &[#]8220;içmeyin, kullanmayın&[#]8221;, &[#]8220;kendinize yazık etmeyin&[#]8221; gibi yazılardan oluşan uyarılar bulunuyor.


Paketlerde yazıların yanı sıra sigaradan siyahlaşmış, içi kurum dolu soba borularını andıran ciğerlerin görüntüleriyle yapılan resimli uyarılar da yer alıyor.


Televizyonlarda, gazetelerde artık sigara reklamı yerine sigaranın zararlarını anlatan uyarıcı yayınlar yapılıyor.


Bütün bu uyarılar insanların iyiliği için.


İnsanların çoğu bu uyarılara ve sigaranın zehir olduğunu bilmelerine rağmen yine de onu bırakamıyor, ondan uzak duramıyor.


Uyarılar kulak arkası yapılıyor, duymazdan geliniyor.


Bir anlık zevk ve keyif hayatın en az 10 yıl kısalmasına, sağlıksız bir şekilde yaşlanmaya ve hastalanarak ölmeye tercih ediliyor.


Anlayacağınız bile bile lades.


Bir başka deyişle intihardan başka bir şey değil.


Aynı şekilde trafik kuralları ile ilgili yapılan uyarılar da öyle.


Hızlı gitme, hatalı sollama, kırmızı ışıkta geçme, kemer takmayı ihmal etme, yorgun ve uykusuz direksiyon başına geçme, araç kullanırken cep telefonu kullanma gibi uyarılar da insanların iyiliği için yapılıyor.


Bu uyarılara da çoğu zaman uyulmuyor.


Trafik kazaları işte bu yüzden ülkemizde çok fazla.


İşte bu nedenle trafik her yıl binlerce kişinin canını alıyor.


Beslenme konusunda yapılan uyarılar da insanların iyiliği için.


Uzmanlar, üç beyaza (un, şeker ve tuz) dikkat edilmesini istiyor, az yağlı, az tuzlu yemekler öneriyor, kızartmalardan ve fazla kırmızı et tüketiminden uzak durulmasını istiyor, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tavsiye ediyor, dengeli ve düzenli beslenme ile egzersiz yapmanın sağlıklı yaşam ve sağlıklı yaşlanma için çok önemli olduğunu vurguluyor.


Bu uyarılara kaç kişi dikkat ediyor?


Yeteri kadar dikkat edilse hastalıklar bu kadar artar mı?


Sigara, trafik, beslenme sadece birkaç örnek.


Buna alkolü ve başka konuları da katabilirsiniz.


Bütün bu uyarılar hep insanların iyiliği için.


Bu uyarılara uyulmadığına göre insanlar iyilikten anlamıyor demektir.


İnsanlar iyilikten neden anlamaz?


Herhalde çiğ süt emdiklerinden olsa gerek.


Sigara içen ve trafik kurallarını ihlal eden insanların haddi hesabı yok.


İstisnalar var tabi ki ama onlar da kaideyi bozmuyorlar.


Her gün caddede direksiyon başında cep telefonuyla konuşan birçok sürücü görüyorum.


Kanunlar bunu yasakladığına göre sakıncalı bir şey demek ki.


Sigara konusunda uyarılar para etmediği için denetimler ve cezalar nasıl devreye girdiyse şu direksiyon başında cep telefonu kullanımına da özel uygulama yapılsa hiç fena olmaz


Benim bildiğim zaten Emniyet Genel Müdürlüğümüzün bu konuda bir çalışması var.


Bu çalışmayı etkin hale getirmek gerekiyor.


Bu konu da sigara gibi üzerine gidilmeyi bekliyor.


Önlem alınmasını bekliyoruz.



Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi



Sivil toplum örgütlerinin bir görevi de eğitime, sağlığa, kültüre, spora, ekonomiye, sosyal hayata katkıda bulunup destek olmaktır.


Ticaret ve Sanayi Odaları gibi güçlü, durumu iyi, üye sayısı yüksek ve etkili sivil toplum örgütleri bu alanda öne çıkıyor.


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı bu odaların yaptıkları çalışmalar yurt çapında ses veriyor.


Bartın Ticaret ve Sanayi Odası da bu konuda kendini gösteriyor.


İsmail Toksöz yönetimindeki Oda son günlerde özellikle eğitim alanında atağa kalkmış durumda.


Umut İlköğretim&[#]8217;de yapılan sınıf düzenlemesinin üzerinden daha bir ay geçmedi.


Ondan önce Halk Eğitim Merkezi Salonu&[#]8217;nda ihtiyaç sahibi öğrencilere yapılan yardımlar var.


Bu yardımların dağıtımı ve Umut İlköğretim Okulu&[#]8217;nda düzenlemesi yapılan sınıfın açılışı sırasında öğrencilerin ve velilerin sevinci görülmeye değerdi.


Milli Eğitim Müdürlüğü idarecileri ve öğretmenler de bu katkılardan duydukları memnuniyetleri ifade ettiler.


Sonra sırayı köy okulundaki ihtiyaç sahibi öğrencilere yapılan yardımlara geldi.


Bu yardım Özbaşı köyünde yapıldı.


Giysi ve kırtasiye malzemesi yardımlarından yararlanan öğrenciler büyük sevinç yaşadılar.


TSO yönetimi bu yardımların karşılığında bol bol dua alıyor.


Bu dualar da onları meyve veren ağacı taşlayan kötü niyetli kişilere karşı koruyor.


İsmail Toksöz ve ekibi Meclis Başkanı Halil Çelen ile birlikte TSO&[#]8217;yu her yerde çok güzel ve başarılı bir şekilde temsil ediyor.


İşte son örnek Karabük.


Gazetemize &[#]8220;TSO&[#]8217;nun Karabük çıkarması&[#]8221; başlığıyla manşet olan bu ziyareti Ukrayna gezisi takip etti.


TSO&[#]8217;dan yapılan açıklamaya göre Toksöz&[#]8217;ün Ukrayna programı 24-27 Ocak tarihleri arasını kapsıyor.


TSO Başkanı Toksöz bu ülkede Oda ve Borsa Başkanları toplantısına katılıyor.


Daha önce İstanbul&[#]8217;da kongreye katılan Başkan Toksöz Ukrayna&[#]8217;da da Bartın&[#]8217;ı en iyi şekilde temsil edecek ve oradan önemli bilgilerle dönecektir.


Toksöz başkanlığındaki TSO yönetimi Bartın&[#]8217;ın ticaret ve sanayisine katkıda bulunmak için gayretli çalışmalar yapıyor.


İsmail Toksöz ve ekibi başarılı bir yönetim sergiliyor.


Sayın Başkanımızın bir özelliği de kuru gürültüye pabuç bırakmaması.


Başarılarının devamını diliyoruz.