10 Ocak&[#]8217;ta Çalışan Gazeteciler Günü&[#]8217;nü kutladık.


Her 10 Ocak&[#]8217;ta olduğu gibi gelenimiz gidenimiz, arayanımız soranımız çok oldu.


Başta Saadet Partisi İl Başkanı Ünal Yurtbay ve Merkez İlçe Başkanı Mücahit Mekeç ile Partinin Hanım Kolları Yöneticileri olmak üzere gazetemizi ziyaret eden, mesaj gönderen, telefon açan herkese teşekkür ederiz.


Özel günümüzde bizi unutmayan Valimiz İsa Küçük&[#]8217;e, Belediye Başkanımız Cemal Akın&[#]8217;a, Emniyet Müdürümüz Burhan Gümüş&[#]8217;e, Milletvekillerimiz Yılmaz Tunç ve Rıza Yalçınkaya&[#]8217;ya, TSO Başkanımız İsmail Toksöz&[#]8217;e BAKİAD Başkanımız Birol Dikyurt&[#]8217;a, Osman Turna&[#]8217;ya ve taa Bayburt&[#]8217;lardan telefon açıp kutlama yaparak sevincimizi paylaşan eski Emniyet Müdürümüz Mesut İnce&[#]8217;ye de ayrıca teşekkürü borç biliriz.


Gazeteciler için özel olan bu gün dolayısıyla güzel mesajlar verildi, anlamlı konuşmalar yapıldı.


Senede iki kere de olsa (diğeri 24 Temmuz) gazeteciliğin önemi hatırlanıyor, basının sorunları konuşuluyor ya buna da şükür demek lazım.


Biz bu günü çalışarak kutladık.


Zaten adı üzerinde çalışan gazeteciler günü değil mi?


Gerçi çalışan da kutluyor çalışmayan da.


Kim gazeteci kim değil, belli değil.


Bu 10 Ocak&[#]8217;ın bizim için farklı bir yanı vardı o da yeni derneğimizle bu günü kutlamamızdı.


Biliyorsunuz adı Gerçek Gazeteciler Derneği olan derneğimizi kısa bir süre önce kurduk ve faaliyete geçirdik.


Daha önce bir derneğin daha kuruluşunda yer almıştım.


Farklı bir amaçla kurulduğu için önceki dernek içime sinmemişti.


Bu derneği benimsedim.


Arkadaşlarımızla birlikte güzel çalışmalar yapacağız.


İnşallah Bartın basınına çeki düzen getireceğiz.


Osman Turna ile gazetemizi ziyaretinde basının durumunu konuştuk.


Bıyıktan girdik sakaldan çıktık.


Ona göre yayıncılıkta gelişme vardı.


Bana göre de biraz bir şeyler (kıpırdanma) vardı ama adına gelişme denilmeyecek kadar yetersizdi.


Osman Turna basını yakından takip eden birisi olarak eski durumları da bildiği için bu gelişmeyi önemsiyor.


Bana göre önemsenecek bir şey yoktu.


Ortalık tekrar haberden, bayat haberden geçilmiyor, böyle gelişme mi olur?


Gelişme olsa gazetelerin münderecatı, dizgisi, baskısı böyle mi olur?


Nerede eski habercilik?


Bize dil uzatıp da artistlik yapanlar gazeteciliği basın toplantısı ya da bir etkinlik izleyip buradan aldıkları açıklamaları, bilgileri haber yapıp vermekten ibaret sanıyorlar.


Bunların geçmişlerinde bir tane bile &[#]8216;Skandal&[#]8217; &[#]8216;Rezalet&[#]8217; başlığını taşıyan, yolsuzluk, usulsüzlük ortaya çıkaran haber yoktur.


Vali&[#]8217;yi, Milletvekilini, hükümeti, devleti eleştirmeye korkarlar.


Çeteci, tefeci haberi yapmaya korkarlar.


Birilerinin bunlara korkunun ecele faydası yok, gazetecilik böyle yapılmaz demesi lazım.


Bunların arşivlerinde önemli mevkilerde bulunan kişilere yanlışlarını, hatalarını, eksiklerini gösteren haber ve yorum bulamazsınız.


Gazetecinin gazeteciliği böyle haberlerde belli olur.


Gazetecilikle güzel bir laf vardır; &[#]8220;gazeteci arşiviyle konuşur&[#]8221; derler.


Beni konuşturan da arşivimdir.


Çapına, boyuna, bilgisine, birikimine, yaşına, başına bakmadan bize takılıp artistlik yapanlar arşivimde boğulurlar.


Ben ulusal gazetelere manşet verirken, çetecileri, tefecileri haber yaparken bu çocuklar kısa pantolonla geziyordu.


Şimdi büyümüşler de iki tane kıytırık haber yazmakla gazeteci olmuşlar da bize dikleniyorlar.


Birisi beyanat verecekte, bir etkinlik düzenlenecekte bunlar haber yapacaklar.


Böyle haberi ninem de yapar.


Hem de bunlardan daha iyi, düzgün ve anlaşılır bir şekilde yapar.


Daha doğrusu yapardı.


Ah ninem ah bu günleri görseydin de gözün arkada gitmeseydin keşke.



Santral bilmecesi ne zaman çözülecek?



Termik santral Bartın&[#]8217;ın bir numaralı gündem maddesi olmaya devam ediyor.


Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu sürecinde geçen kasım ayında düzenlenen halkın katılımı toplantılarında yaşananları biliyoruz.


Tepkiler nedeniyle Bartın&[#]8217;da gerçekleştirilemeyen toplantıların Ankara ayağı sonrasında yapılan açıklamalara göre santralin Amasra&[#]8217;da yapılmasına izin verilmediği, projeye adres olarak Filyos&[#]8217;un gösterildiği belirtilmişti.


Açıklamayı yapan Bartın Platformu idi.


Çok geçmeden bu açıklamanın yanlış olduğu anlaşıldı.


Santralin birinin ÇED başvurusunun geri çevrildiği, diğeri ile ilgili sürecin devam ettiği ortaya çıktı. Bu konuda Kent Konseyi Çevre Meclisi açıklama yaptı ve Platformun verdiği bilgiyi düzeltti.


Platform da yaptığı açıklama ile bunu kabul etti.


Bakanlık bir santrale format vermiş, diğerine vermemişti.


İlk açıklama sonrası yaşanan sevinç çok kısa sürdü.


Tabiri caizse kursakta kaldı. Santralin biri iptal olmuş ya buna da şükür deyip de kendisini teselli edenler de oldu.


Daha sonra verilen yeni bilgide bu kez iki santralin ÇED sürecinin de devam ettiği belirtildi.


Bu bilgiyi veren Çevre Meclisi idi. Çevre Meclisi de bakanlıktan gelen cevaba göre belgeli konuşuyordu.


Çevre Meclisinin de ilk açıklamada verdiği bilgiyle son açıklamada verdiği bilgi birbirini tutmuyordu.


Önce santralin biri iptal diğeri devam ediyor. Şimdi ikisi de devam ediyor.


Platform, Çevre Meclisi, santral geliyor, gidiyor, gitmiyor, kalıyor derken kafalar iyice karıştı.


Son olarak işadamları derneğinin toplantısında konuşan Milletvekilimiz Yalçınkaya&[#]8217;nın demesine göre de Ankara&[#]8217;daki toplantıdan çıkan sonuç, santralin birinin iptal, diğerinin devam ettiği şeklindeydi.


Çevre Meclisi iki santralde devam ediyor dediğine göre Milletvekilimiz de yanlış biliyor demek ki.


Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, kime ve neye inanacağımızı bilmiyoruz.


Santral bir taneydi, sonra iki tane oldu. Belki ünitelerini kast ederek öyle diyorlar ama 4 tane diyenler bile var.


Santral için yapımcı olarak ismi geçen iki firma var.


Bu firmalardan birinin isminin değiştirildiği belirtiliyor.


İlk açıklamalara göre santral Tarlaağzı ve Gömü köylerine yapılmayacaktı.


Madem iki santral için de ÇED süreci devam ediyor.


O zaman bu iki köyden de vazgeçilmedi. Delikliburun zaten devam ediyor.


Burası Amasra ile Bartın Boğaz mevkiinin ortasında kalıyor.


Ha Tarlaağzı ha Gömü ha Delikliburun. Oraya yapılsa da aynı şey.


Sonuçta öyle veya böyle biri ya da diğerleri santral devam ediyor.


Bilgi kirliliği var. Sanki bilmece gibi.


Kafalar iyice karışmış durumda. Santral kurulacak mı kurulmayacak mı?


Bu soruya verebileceğim yanıt; santralin kurulmaya doğru koşar adım gittiğidir.


Enerji açığı var, kaynaklarımızı değerlendireceğiz, termik santrali yeşili koruyarak yapacağız diyen bakanlığın ve hükümetin tavrı ortada.


Yeni yılın ilk günü Amasra&[#]8217;ya yapılan ziyarette bu tavır bir kez daha görüldü.


Biliyorsunuz firma santral diyor, başka bir şey demiyor.


Çevreciler akıntıya kürek çekiyor. Her şey firmanın lehine gelişiyor.


Termik santral kurulursa hiç şaşırmam.