Abdülhamid devrinde temelleri atılan haremdeki kadınlar orkestrasının üyeleri bu çalışmalarının yanı sıra piyano dersleri almışlar, başta Dürr-i Nigar hanım olmak üzere Donizetti tarafından yetiştirilmiş kalfalar da piyano dersleri vermişler, besteler yapmışlardır. Abdülmecid'in gelini, Arife Kadriye Sultan'ın da, piyano için besteleri bulunmaktadır. O dönemde çocukluğu ve gençliği Çırağan Sarayında geçen, kendisi de Batı müziği dersleri almış ve besteler yapmış olan Leyla Saz Hanım yazdığı anı kitabında, kadınlar orkestrasından ve Batı müziği derslerinden bahsetmektedirler.

Saray'da Batı müziği eğitimi haftada iki gün yapılmaktadır. Kalfa kadınlar, harem ağaları, cariyelerde günlük giysileriyle iştirak edebilmektedirler. Hatta ki 1861 senesinde Vahdettin Han doğduğunda, Muzıka-ı Hümayün orkestrası sarayın bahçesinde kapı önünde, kadınlar orkestrası ise bahçe kapısına yakın bir yerden paravana arkasında sırayla çalmışlardır. Kadın müzisyenler giydikleri kıyafetle ve kısa kesimli saçlarıyla erkekleri andırmaktadırlar. Üniformaları; defne yaprağı işlenmiş iki santimetre genişliğinde sırma zırhlı narçiçeği renginde kadife bir pantolon ve etekleri, kolları ve boyun kısmı yine sırma işlemeli birer ceketten oluşmaktadır. Başlarına, kıyafetlerinin kumaşından kenarı zırhlı ve ferahili fes, ayaklarına ise parlak ayakkabılar giymektedirler.

Harem de ayrıca Bale grubu oluşturulmuş ve haremde verilecek bale temsillerinin bu grup tarafından icrası öngörülmüştür. Bale müziğinin de kadınlar tarafından çalındığı sabittir. V. Murad'ın büyük kızı Hatice Sultan bir kompozitördür ve babasına ithafen bir ''Vals'' bestelemiştir. Hatice Sultan'ın kardeşi de Fehime Sultan da, iyi bir piyanisttir, bir çok da bestesi vardır. Meşhur eserlerinden biri ''Galop a la Constitution'' Meşrutiyet Galopu ismindedir. Fehime Sultan ayrıca ''Marş-ı İttihad-ı Milli; Milli Birlik Marşı'' isimli eseri bestelemiştir. Behice Sultan ise II. Abdülhamid için bir Polka-Mazurka bestelemiştir. II. Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan, ilk piyano derslerini, Hzinedar Dürriyekta Kalfa'dan ve sonrasında François Lombardi'den almıştır.