Öyle komik şeyler oluyor ki mizah gazetelerini aratmıyor.


Gülmekten yerlere yatıyorum.


Bunlar beni ağlanacak hallerine güldürüyorlar ya Allah&[#]8217;ta onları güldürsün.


Beni güldürenlerin başında gelen biri var ki bu sıra epey açıldı.


Bana cevap vere vere yazarlığını ilerletti.


Artık yazıları iki gün üst üste bile çıkıyor, çıkabiliyor.


Maşallah, maşallah.


Allah daha çok versin.


Böyle giderse üç ya da dört gün üst üste yazı çıktığını da görürüz herhalde.


Sayemde iyi kötü bir şeyler yapıyor.


Yazdıklarının birçoğu şahsi konular olduğu için gazetecilikle bağdaşmıyor ama olsun.


Neticede yazıyor ya siz ona bakın.


Bu alemde hiç yazamayanlar da var.


Onlara tavsiyem bana takılsınlar, hayatlarını yaşasınlar.


Söylemesi ayıp ben de öyle cevher var ki daha çok kişiyi yazar yaparım.


Bağrından iki vilayet çıkaran (Bartın ve Karabük), üçüncüsü de (Ereğli) yolda olan Zonguldak gibiyim.


Yazar olmak, yazmak bir şey değil.


İyi bir yazar olmak için sinirlerine de hakim olacaksın.


İpin ucunu kaçırdın mı yandın.


Sonunda tazminat ödemesi var.


Aman siz siz olun sakın kendinizi kaybetmeyin.


Biliyorsunuz kontrolsüz güç, güç değildir.


Kendini kaybedip de çizmeyi aşanlardan iki dava kazandım.


Üçüncüsü de yolda.


Avukatım &[#]8220;Yargıtay aşaması tamamlandı, icra işlemlerini başlatıyorum&[#]8221; dedi.


Hadi hayırlısı bakalım.


Kediler hazırlansınlar, bayram edecekler yine.


Haleti ruhiyesine bakılırsa pek canını sıkılmışa benziyor.


Böyle giderse yine dava konusu olacak bir şeyler olur gibime geliyor.


Perşembe&[#]8217;nin geleceği Çarşamba&[#]8217;dan belli.


Beni dedi dersiniz.


Sinirlenmiş, &[#]8220;Ben patronum. Canımın istediği zaman yazarım, keyfimin kahyası mısın, sana ne&[#]8221; demiş.


Konu bulunca, takılan biri olunca yazıyorum diyemeyeceğine göre tabi ki böyle diyecek.


Yazıyorum, yazıyorsun, yazıyorlar.


Üsluplar yazıdan yazıya değişiyor.


Bu da ayrı bir ilginçlik.


Ne demek istediğimi anlayan anlamıştır herhalde.


Geçen hafta iki gün üst üste yazmış da bir daha ne zaman yazacağı belli olmazmış da.


Şu ciddiyete bakar mısınız?


Adam resmen okurlarıyla dalga geçiyor.


&[#]8220;Ben patron adamım, işlerim yoğun, o nedenle her zaman yazamıyorum&[#]8221; buyurmuş, aklı sıra kendisine mazeret uydurmuş.


Sevsinler senin patronluğunu da gazeteciliğini de.


Bizim gazetemizin sahibi sevgili patronum Ali Rıza Tığ, onca işinin arasında her gün köşe yazısı yazıyor.


Üstelik onun iki farklı şehirde iki tane günlük gazetesi, bir tane de dergisi var.


Çalıştırdığı adam sayısı senden bir-iki kat daha fazla.


Hepsi de maaşını bankadan alıyor.


Kimin evini soruyorsun anlayamadık.


Başkalarına yedirirsin ama biz yemeyiz.


Bu laflar yenmediği gibi gargara da yapılmaz.


Öyle anlaşılıyor ki bu şahıs hiç yaygın basını ve yerel basının önde gelen gazetelerini takip etmiyor.


Yazarların yazı günleri olduğunu, bu işlerin öyle rastgele olmayacağını bilmiyor.


Aslında işine nasıl geliyorsa öyle hareket ediyor.


Bu kişi, resmi ilan mevzuatı elverse gazetesini de canının istediği zaman çıkarır, canının istemediği zaman çıkarmaz.


İstediğim zaman yazarım istemediğim zaman yazmam zihniyetindeki bir şahsın böyle bir şey yapması hiç de şaşırtıcı olmaz.


Demesine göre bana patronum emir veriyormuş da öyle yazıyormuşum.


Bu şahsın Genel Yayın Yönetmenliğinin ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini bilmediği de belli.


Buna ne söylesen fayda etmez.


Kendi davulunu çalar.


Aslında siz onu ağabeyine sorun, en iyi o tanır.


Nalıncı keseri gibi kendisine yontar.


İşte Ticaret ve Sanayi Odası konusunda yazdığı yazılar ortada.


Bu yazıların hangi amaçla ve kimlere şirin görünmek için yazıldığını birçok kişi biliyor.


TSO Başkanımız Sayın İsmail Toksöz, bunları ciddiye almıyor.


Son zamanlarda TSO&[#]8217;ya yönelik yazılar arttığına göre sakın yine disiplin kuruluna sevk edilmiş ve oradan ceza almış olmasın.


Kuvvetle muhtemel böyle bir şey var.


İnsan görev yaptığı odanın altını oymaya çalışır mı?


Ya orada olmayacaksın ya da gazetecilik yapmayacaksın.


Ben bunlara gazetecilik dersi vermekten bıktım, bunlar almaktan bıkmadı.


Bana laf yetiştireceğine gazeteni düzelt.


Bizde çıkan haberleri iki üç gün sonra yayınlıyorsunuz.


Bak cumartesi günkü gazetende 20 haber var, 10&[#]8217;u daha önce bizim gazetede ve diğer gazetelerde çıkmış haberler.


Ayrıca Rektör Bey&[#]8217;in ve Belediye Başkanımızın Perşembe günü düzenlenen Koordinasyon Kurulu&[#]8217;nda yaptıkları konuşmalar da hemen ertesi günü, yani Cuma günü verilmesi gereken haberler.


Bunları da bayat haber olarak sayarsak yarıyı da geçiyor.


Maçı bile oynandıktan iki gün sonra duyuruyorlar ki sonucu o zamana kadar Hindistan&[#]8217;daki sağır sultan bile duymuş oluyor.


Her zaman söylüyorum, bir kez daha söylüyorum ki iyice anlaşılsın diye; &[#]8220;Gazetecilikte haberi önce vermek esastır&[#]8221;


Yayınlanmış ve okunmuş haberi vermek en başka okura, daha sonra mesleğe yapılmış büyük bir yanlıştır.


Daha önce de dediğim gibi bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.


Israrla söylüyorum ki öğrensinler diye.


Haberleriniz ayrıca devrik cümleden, Türkçe hatalarından, yazım yanlışlarından geçilmiyor.


Haber tekrarları da cabası.


Bırak kitabı, köşe yazısını da önce gazeteni gazete yap.


Sonra bunları nasıl olsa yaparsın.


Basın açıklamalarının incelenmesi konusundaki yazıma verdiği cevap da çok komik.


Ben size demedim mi, &[#]8220;kaz diyorum saz anlıyor, bu beni yine anlamaz&[#]8221; diye.


Dediğim gibi oldu.


İşine nasıl geliyorsa öyle.


Kısa adı Bartın Giad olan Genç İşadamları Derneği yönetimini de eleştirmiş.


Alın size bir alttan oyma olayı daha.


İnsan üyesi olduğu, nasıl olduysa bir dönem başkanlığını yaptığı bir derneğe benden sonra tufan anlayışıyla saldırır mı?


Bir de Bartın Aktif İşadamları Derneği&[#]8217;nden söz etmiş.


Kurulduğu yıldan bu yana başarılı çalışmalar yapan ve çok sayıda önemli faaliyetin altına imza atan bu derneği daha yeni keşfetmiş.


İki dernek güç birliği yapsın, TSO&[#]8217;nun üzenine gitsin istiyor galiba.


Birol Dikyurt başkanlığındaki bu derneğin yöneticileri hakkında isim vermeden geçmişte yaptığı yayınlar unutuldu sanıyor herhalde.


Bunlar &[#]8220;Dün dündür, bugün bugündür&[#]8221; zihniyetinin tezahürü.


Yok böyle gazetecilik.