En eski haritalarda bu Kıta'nın adı: ''Hic Leones'' diye yazılıdır. Yani
aslanlar ülkesi. 19'uncu Yüzyıl ortalarında, Avrupalılar ateşli silahlarla
Siyah Afrika içlerine girerek, yerlileri zincire vurdular, umutlarını
sömürdüler, esir pazarlarında sattıkları zaman Kıta'nın adı ''Yamyamlar
Ülkesi'' idi..! Fakat geçmişten süre gelen siyasi olaylar öylesine gelişmiştir
ki haritalar değişkenlik göstermiştir sürekli buna sebep olan Batı sömürgeci
devletleri halende zamanımızda kanlı bir biçimde devam ettirdiği sabittir. 1945
yılında bütün Afrika2da yalnız dört bağımsız devlet vardı. 1956 yılında
bunların sayısı ancak altıya yükselebilmiştir. 1960 yılında da yirmi sekize
ulaştı ve zamanımızda onlarca bağımsızlığını küçük küçük haritalarda Batı
Emperyalistinın gözetiminde devletçikler türediğidir.
Tarihte bir yanlışlık yok maalesef sahih bir vukuu hatırlatmak isterim, 1959
yılında, ünlü romancı Somerset Maugham'ın yeğeni Lord Maugham, Afrika'da,
Fransızların egemenliği altında bulunan Büyük Sahra'nın Güney batısından
Tombuctou içlerine girerek, bir hayvan panayırından hayvan alır gibi,
pazarlıkla bir insanı 37 İngiliz lirasına bir köle olarak satın aldı ve sonra
hürriyetini bağışladı..! İnsanlığın ayıbını Batı Medeniyeti olarak
algıladığımız sömürgeci devletlerin bu ve benzeri işlevlerinin zamanımızda da
süregelmediği söylenebilinir mi..?
Kamerun'un gür ormanlarında, Mbalmayo bölgesinde bir köy: Ölüler köyü? Niçin mezarlık
değil Ölüler köyü olarak adlandırıldığı bir şaibe gibi de görünse geçmişi
acıklı anılarla doludur. Velakin İnsanlar buraya ölmeden fakar ölmek üzere iken
gelirler. Yaşama gücünü yitiren ihtiyarlar, ümitsiz hastalar ve kimsesizler,
başını alıp, bu köyün yolunu tutarlar, burada sessiz şikayetsiz ölümü
beklerler, Onlara kimse engel olmaz, Tıbbın kurtarıcı eli, bilginin aydınlatan
ışığı, buralara kadar uzamasına müsaade edilmemiş her nedense. Gürbüzlük
çağlarının yaşantısına veda ederek, bu köye gelen ihtiyarlarda; kendi içlerine
yerleşen kötü ruhları beraber yaşadığı insanların arasına yaymakla özümlenmiş
bir arayış Azrail'i beklemek, Ölüler köyü Afrika'nın Kamerununun mistik
hikayesi değildir aslen 1956'da ünlü gazeteci Pierre İchac'ın kendi şahid olduğu,
anlattığı bir gerçektir ki yüzyıllarca sömürülen bu insanlara şimdi bu dahi çok
görülüyor. 1960 senesinde, Belçikaılara karşı bağımsızlık kavgasına giren Kongo
kabilelerinden biri, tam reislerinin etrafında toplanmış, ok ve mızraklarıyla,
beyazlara saldırmışlar, öldürdükleri insanların başlarını mızraklarının
uçlarına takarak, yerlerine dönmüşlerdir.
Dünyanın en eski ve en geniş sömürülmeye müsait her zaman Afrika kıtası olduğu
kadar bundan nasibi Orta Doğu'da her daim kanlı bir şekilde almıştır.Hiçbir
zaman Siyasi, Ekonomik, Askeri, Kültürel gelişmesine müsaade edilmeyen bu
devletçikler bilmezler mi sanıyorsunuz.? ben hiç büyümeyeceğim ki..!