Hayat; canlı, sağ olma durumu.

Türk Dil Kurumu öyle diyor.

Buradan bakalım...

Canlılar açısından...

Bir salatalık için hayat nedir?

Yaşamaktır.

Sorsan...

Hayat nedir?

Hıyar dile gelse...

Anlam yüklemez.

- Hayat, hayattır.

Ya da...

- Canlı olmaktır.

- Yaşamaktır.

Gibi cevaplar verir.

Domatesin ondan farklı düşüneceğini zannetmiyorum.

Ne de olsa aynı familyadanlar.

Tüm sebzeler...

Hatta meyveler...

Azıcık geliştirsek bakış açısını...

Üzüme sorsak...

- Salkım olmaktır.

Ya kavak ne der?

- Boş vermektir.

Selvi ile yarışmaktır.

Fasulye ne der?

Hatta tüm baklagiller...

- Havadaki azotu yakalamaktır.

Fazlasını köklerde stoklamak...

Toprağa vermektir.

Bitkilerin özeti böyle...

Örnekler çoğalabilir.

Tür değiştirelim.

Hayvanlara soralım.

At ne der?

- Hayat koşmaktır.

Sağa-sola bakmamaktır.

Sadece önüne bakmaktır.

Bize at gözlüğünü kibarca tarif eder.

Eşek?

Çalışmayı öne sürer.

Ceylan, güzelliği...

Aslan, avlanmayı...

En gelişmişi bu kadar...

Dönüp-dolaşalım.

Yine başa dönelim.

Hayat nedir?

Yaşamaktır.

Anlamı nedir?

Yine yaşamaktır.

Sadece insanoğlu başka anlam yükler hayata...

Bakmaz hayatın muciziyetine...

Başka şeyler arar.

Çocukluğumuzdan bakalım.

Anlam katacaksak...

Bir şeye sahip olmalıyız.

Sanki olmazsa olmaz.

Bizim çocukluğumuzda en çok özlediğimiz...

Patik...

Plastik terlik...

Plastik top...

Lükstü...

Büyüklere özenirdik.

Herkesin belinde bıçak...

Ekmek bıçağı...

Ot keser...

Ekmek keser...

Meyve soyar...

Darda kalırsa, "mundar olmasın" diye hayvan bile keser.

Yaş ilerlemeye başladı.

Öncelikler değişti.

Sevgili...

Sonrası yuva...

Kuruldu.

Ardından çocuk...

Ev...

Araba...

Makam...

Daha fazlası...

Önce sahip olmak için kaygı...

Çaba...

Sahip olunca da koruma kaygısı...

Kaybetmeme çabası...

Hatta devamı geliyor.

Daha fazlası her zaman için mümkün.

[*] [*] [*] [*]

Ne oldu?

Geldiğimiz yere bakalım.

Eskileri özlüyoruz.

Arıyoruz.

Tüm çabalar, çırpınışlar...

Hırs...

Bize kaygıyı getirdi.

Yorgunluğu getirdi.

Mutsuzluğu getirdi.

[*] [*] [*] [*]

Sonuç...

Ne yapacağız?

Doğruları seçeceğiz.

Önce bilgi sahibi...

Ardından fikir sahibi...

O zaman için...

İmkanlar ölçüsünde en iyisini tercih edeceğiz.

Diğerlerine üzülmeyeceğiz...

[*] [*] [*] [*]

Güncelleyelim...

Bakın kentimizin yaşadığı sorunlara...

İnsanlar bir makama oturmak için itiş-kakış içerisinde...

Dolap peşinde...

Makama oturanlara bakın...

Daha fazlası var.

İleride umudu yoksa...

Oturduğu yerden en fazla nasıl verim alabilir?

Onun derdinde...

Hayatınıza bir de bu açından bakın istedik...