Biliyorsunuz illerde yetkilinin en büyüğü vali, ilçelerde ise kaymakamdır.


Valiler ve Kaymakamlar mülki amir olarak bulundukları il ve ilçelerin başbakanı gibidirler.


Hem hükümeti hem devleti, hem başbakanı hem cumhurbaşkanını temsil ederler.


Onlar ne derse o olur, tabi ki hukuk kuralları çerçevesinde.


Bazıları gerçekten hukuka bağlıdır, kuralları harfiyen uygular.


Bazıları ise biraz esnek davranır.


Başı ağrımasın, tartışma, kavga olmasın ister.


Durumu idare etmeye çalışır.


İşte o nedenle bazı konulardan farklı yorumlar çıkarılır.


Sonuçta her şey kitaba uygun bir şekilde olur.


Takdir hakkı kullanılır, tartışılacak bir şey yoktur.


Bize göre yok ama Sayın Başbakan&[#]8217;a göre var.


Bakın Milliyet&[#]8217;te kısa bir süre önce çıkan bir habere göre Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan göreve yeni atanan kaymakamlara hitaben yaptığı konuşmanın bir bölümünde Valiler ve Kaymakamlar için ne demiş:


&[#]8220;Bazı kamu görevlileri atandıkları yerde kelimenin tam anlamıyla etliye sütlüye dokunmadan, idare-i maslahatla, hiçbir risk almadan, hiçbir konuda elini taşın altına koymadan görev süresini tamamlamayı bir başarı addediyor.


Heyecan yok, gayret yok.


Sadece oradan çık makama gel. Makamda vakti doldur.


Gelen gidenle çay sohbeti, ondan sonra eve dön, böyle kaymakamlık olmaz, böyle valilik olmaz, böyle idarecilik olmaz.


Sizler ki makama uğramaya vakit bile bulamamalısınız.


Vaktinizi daha çok arazide, halkla beraber geçirmelisiniz.


İhtiyacı olan vatandaşı gidip bulun.


Bizim vatandaşımız çok onurludur, gururludur, gelmeyebilir.


Siz onu gidip bulun, siz onu arayın&[#]8221;


Başbakanımız böyle söylüyor.


Doğru söylüyor.


Valilerin makama uğramaya bile vakitleri olmamalı.


O köy senin bu köy benim gezmeli, halkla her zaman iç içe olmalılar.


Toplantıdan açılışa koşmalı, gelen davetlere icabet ederek açılışlara da katılmalılar.


Valilerin ve kaymakamların da siyasetçiler gibi ileride seçimle belirleneceği zamanlar olacak.


Biliyorsunuz başkanlık sistemi çok konuşuluyor ve savunuluyor.


Başbakan Erdoğan da bunu istiyor.


Başbakanımızın istediğinin olduğu bir devirde yaşadığımızı söylememe gerek yoktur sanırım.


Gidişat oraya doğru gittiğimizi gösteriyor.


Bunun üç vakte kadar gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.


Valiler ve kaymakamlar Sayın Başbakanımızın dediklerini yaparlarsa vatandaş devlete kendisini daha yakın hisseder.


Bu şekilde sorunlar daha kolay çözülür.


Ayrıca Sayın Başbakanımızın dediklerini yapanlar seçimli sisteme geçildiğinde sandıktan daha kolay çıkarlar.


Böylece hem devlet kazanır, hem vatandaş hem de valiler ve kaymakamlar.


Bizden söylemesi.




Memleketimden gazetecilik manzaraları (LI)



Romen rakamlarında 51 böyle yazılıyor.


Merak edenler google&[#]8217;ye &[#]8220;Romen rakamları&[#]8221; yazsın, karşısına çıkan tabloya baksın.


Manzaralarda bugün 51. yazıya gelmiş bulunmaktayız.


50 sefer söyledik, 51.&[#]8217;nci sefer söylüyoruz.


Yahu kardeşim şu işi doğru dürüst yapın.


Kendinizi rezil rüsva etmeyin, beni de yormayın.


İşte son yapılan gazetecilik hatalarından size ilginç bir örnek:


Bir gazete 21 Şubat tarihli sayısında &[#]8220;Mobese tam gaz&[#]8221; başlığı altında haber yapmış.


Manşetten verilen bu haberde Mobese çalışmalarından ve sistemin özelliklerinden bahsediliyor.


Bu gazete Mobese&[#]8217;nin ne demek olduğunu, sistemin özelliklerinin neler olduğu son üç ay içinde 10 kere haber yaptı.


Yazılanlar hep aynı.


Sadece başlıkları ve giriş cümleleri farklı.


Milleti ya balık hafızalı yerine koyuyorlar ya ne yaptıklarını bilmiyorlar ya da haber sıkıntısı çektikleri için bilerek yapıyorlar.


Bu kadar tekrara herhalde Mobese&[#]8217;yi ezberleyen çok olmuştur.


Geçen hafta Valilikten gelen İFC Report&[#]8217;s haberini farklı başlıklarla iki gün üst üste yayınlayan gazeteden bahsediyorum.


Haber tekrarını alışkanlık haline getirmişler.


Nasıl olsa kimsenin bir şey dediği yok.


Aynı gazete 24 Şubat tarihli sayısında &[#]8220;Belediye Mobese çalışmalarına başladı&[#]8221; başlığı ile bir haber daha yapmış.


Bu haberde de öncekine benzer ifadelerle çalışmalardan söz ediliyor.


Aynı gazete bu sefer 25 Şubat tarihli sayısında &[#]8220;Mobese çalışmaları başladı&[#]8221; başlığı altında bir haber daha veriyor.


Amerika&[#]8217;yı bir haftada tam üç defa keşfetmişler.


Kendilerini başarılı çalışmalarından dolayı kutluyoruz, başarıların artarak devamını diliyoruz.


Mobese çalışmalarını bir hafta içinde üç kez başlatan gazete bizi şaşırtmaya devam ediyor.


Bir gazete yaptığı haberden bu kadar mı habersiz olur?


Bu arada sahip değiştiren gazetenin eski sahibi sırra kadem bastı.


Kendisine aldığı tazminatla haftalık bir gazete açmasını tavsiye ediyoruz.


Gazete sahibiydi, kimse gel bizim gazetenin de sahibi ol demeyeceğine göre herhalde muhabir olarak başka bir gazetede çalış(a)maz.


Bu, attan inip eşeğe binmeye benzer, sosyeteye karşı ayıp olur, karizma çizilir.


Dediğim gibi en güzeli gazete açması.


Hem böylece gazete sahipliği de devam etmiş olur.


Kayınbiraderiyle birlikte pek güzel yürütürler.


Önümüz seçim para da kazanırlar.


İlanıydı, reklamıydı, fazla baskısıydı, epey iş olur.


Bu sıralar zaten gazeteler çoğalır.


Biliyorsunuz seçimle geçim birbirine çok yakın iki kelime.


Yeni gazetelere şimdiden hoş geldin diyoruz.



Balkonlar, bacalar ve dumanlar



Sokaklarda işyerlerinin kapılarının önlerinde soğuk havalarda üşümeyi de göze alarak sigara içenlere hayret ediyorum.


Tir-tir titriyorlar, yine de bu meretten vazgeçmiyorlar.


Böyle yaparak sağlıklarını daha çok tehlikeye atıyorlar, hem soğuk algınlığı hem de sigaradan kaynaklanan envai çeşit hastalığa yaldızlı davetiye çıkarıyorlar.


Bir de binaların balkonları var.


Balkonlar vapur bacası gibi.


Tütün Kontrol Kurulu ekiplerinin bu konuda ne yaptığını merak ediyoruz.


Balkonlardan çıkan sigara dumanlarını gören yok mu?


Bartın&[#]8217;da duman görmeme gibi bir alışkanlık var.


Usulsüz yakıldığı ve kaçak kömür kullanıldığı belli olan bazı kaloriferli binaların bacalarından çıkan dumanlar da görülmüyor.


Görülse bacalardan hava kirliliği yağmaz ve bu tablo ile karşılaşmayız.


Görülse balkonlarda sigara içilmez.


Balkon da binanın parçası ve yasaya göre işlem yapılması gerekir.


Ne kadar işlem o kadar dumansız hava sahası.


Yok bunun başka bir izah tarzı.