Genel seçim süreci 14 Mart&[#]8217;ta resmen başladı.


14 Mart aynı zamanda milletvekili aday adaylarının başvuru süresinin son günüydü.


Aday adaylarının akınına uğrayan iktidar partisi oldukça hareketliydi.


Bazı partiler aday bulamazken, bazıları iki adayı bir araya getirip listeyi denkleştiremezken AK Partide tam 14 aday adayı var.


Gerçi iktidardaki partilerin ilgi görmesi normaldir.


Bu DSP&[#]8217;nin birinci parti olduğu dönemde de böyleydi Anavatan Partisinin birinci parti olduğu dönemde de böyleydi.


Eğer söz konusu parti AK Parti gibi tek başına iktidarda olan ve oylarını her seçimde artıran bir parti ise rağbet tabi ki daha büyük olacak.


İlginin artmasının bir sebebi de milletvekili adayı olamasam bile parti beni nasıl olsa bir yere getirir düşüncesiyle yapılan ince hesaplardır.


Bizim adayları tenzih ederek söylüyorum (aralarında bu düşünce de olanlar var mı bilmiyorum) böyle olup da geçmişte bulundukları kurumda yükselenler, daha iyi yerlere gelenler çok oldu.


15 Ocak&[#]8217;ta İl Başkanlarında istifanın son günü olduğu için AK Partide aday adaylığını ilk açıklayan isim olan Yakup Ulupınar, gazetemizi ziyareti sırasında, &[#]8220;Ne kadar çok başvuru olursa o kadar iyi. Aday adaylarının çok olması partimizin zenginliğidir&[#]8221; demişti.


Daha fazla adayın kendisi için daha fazla rakip demek olacağı için Ulupınar bu sözü ne kadar içten söyledi bilemiyoruz ama AK Partinin 14 adayla oldukça zengin bir görüntü verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.


Diğer partilerden ses seda çıkmazken AK Parti adaylarıyla şimdiden heyecan yarattı.


Bu zenginlik ve heyecan başvurular yapılırken çekilen fotoğraflara da yansıdı.


Parti binası o gün ana baba günü gibiydi.


AK Parti en hareketli günlerinden birini daha yaşadı.


Bazı adaylar başvuruda bulunurken açıklama yaptı.


Amaçlarını ve hedeflerini söylediler, kendilerini ifade etmeye çalıştılar.


2005&[#]8217;den bu yana Devlet Hastanesi Başhekimi olarak görev yapan ve milletvekili aday adayı olmak için 10 Mart&[#]8217;ta bu görevinden istifa eden Uzman Doktor Seyfettin Kalay&[#]8217;ın sözleri dikkat çekiciydi.


Sayın Kalay&[#]8217;ın iktidar partisini yücelten sözleri AK Parti Genel Merkezinin bir şekilde kulağına gidecek ve mutlaka dikkatini çekecektir.


Sadece iktidarın değil muhalefetin de dikkatini çekecektir.


AK Partiyi öven sözler partizanca bulunabilir.


Bu da eğer aday olamazsa görevine geri döndüğünde bakış açısını değişmesine ve kendisine farklı bir gözle bakılmasına yol açabilir.


Umarım dediğim gibi olmaz.


Aday adaylarının bazılarını tanıyoruz, bazılarını tanımıyoruz.


Aralarında konuşup görüştüğümüz kişiler de var, isimlerini yeni duyduğumuz kişiler de var.


Tabi bizim tanımamız önemli değil, önemli olan halkın tanıması.


Halk kimi daha çok tanırsa, kimi daha çok severse, kime daha çok inanır ve güvenirse onun şansı daha çok.


Bu durumdaki isimler anketlerde öne çıkacaktır ve bu da onların ipi göğüslemesine yardımcı olacaktır.


Biliyorsunuz adaylık yolunda birçok sınav var.


Anketler düzenlenecek, partililerin oylarıyla temayül yoklaması olacak, mülakatlar yapılacak, özelliklere, vasıflara bakılacak, genel merkezin takdiri, onayı alınacak.


Bu süreci başarıyla geçenler aday olacak.


Aday adaylarına adaylık yolunda başarılar diliyoruz.



Yine kesinti, yine sıkıntı



Kesintisiz ve kaliteli elektriğe bir türlü ulaşamadık gitti.


Geçen hafta yağan kara dayanan sistem ne oldu da 13 Mart Pazar günü açık, yağışsız, rüzgarsız bir havada bizi yarım saatten fazla elektriksiz bıraktı.


Ani kesintiler eskisi kadar olmasa da yine de devam ediyor.


Tüp bitti, aygazda yemek kaldı misali, bizim de bilgisayarda haberimiz kaldı.


Trafo mu patladı, direğe araba mı çarptı, yoksa teller mi koptu?


186 olarak bilinen elektrik arıza kesinti süresi boyunca meşgul çalmasaydı bunu öğrenmiş olacaktık.


Hem öğrenmiş hem arıza kaydı vermiş olacaktık.


186&[#]8217;nın bu kadar meşgul olmasına bir anlam veremedik.


Ya sürekli arayan oluyor, ya millete cevap yetiştirmesi var diye meşgul bırakılıyor ya da buradaki görevli telefonla fazla haşır neşir oluyor.


Bu konuyu daha önce gündeme getirdiğimde şirket bir açıklama yapmıştı.


Bu açıklamanın ardından sorun çözülür gibi olmuştu.


Bize öyle gelmiş. Çözülme falan yok. Aynı tas aynı hamam.


Habersiz kesintiler devam ediyor. Tabi ki mağduriyetler de.


Pazar günü meydana gelen kesinti her kesintide olduğu gibi bizi ve elektrik olmayınca çalışamayacak durumda olanları sıkıntıya düşürdü.


Elimiz kolumuz bağlandı. Çalışamadık.


Bu yüzden gazetemizi yayına biraz geç hazırlamış olduk.


İş ve güç kaybımız oldu. 13.30&[#]8217;da giden elektrikler 14.10&[#]8217;da geldi.


Kesintilere zamanında müdahale ederek 10-15 dakika içinde yapacak düzeye ne zaman geleceğiz?


Çok şey mi istiyoruz?


Ani kesintiler bildiğim kadarıyla toplamda belli bir süreyi geçtiği zaman tazminat sebebiydi.


Bu sürenin Bartın&[#]8217;da çoktan aşıldığını sanıyoruz.


Devletin hantal yapısıyla bu işlerin yürümeyeceği, özelleştirme ile elektrik enerjisinin daha iyi koşullarda abonelere ulaştırılacağını düşünüyorduk.


Şu ana kadar bu düşünceyi haklı çıkaracak bir gelişme olmadı.


Özelleştirme sonrası Bartın&[#]8217;da geniş kapsamlı bir şekilde bakım onarım ve tesis yenileme çalışmaları başlatıldı.


Geçen yıl eylül ayında sona ermesi beklenen çalışmalar halen daha sürüyor.


Çalışmaların devam etmesi programlı elektrik kesintilerinin de devam etmesi anlamına geliyor.


Şirket kesinti olacağı belirtilen yerler için birkaç gün önceden haber veriyor.


Vatandaş en azından hangi gün hangi saatte elektriksiz kalacağını biliyor.


Bir yandan programsız, ani kesintiler, diğer yandan planlı, programlı kesintiler.


Olan vatandaşa, esnafa oluyor.


Şu kesintiler bir bitse de rahat etsek.



Memleketimden gazetecilik manzaraları (LV)



Manzara yazılarımıza defalarca malzeme olan ve gazetecilik mesleğine zarar veren tekrar habercilikte sınır tanımayanlar var.


Bunları ne kadar yazsak yazalım utanma, sıkılma olmadığı için bildiklerini yapıyorlar.


Bir de bunları bilmeden teşvik edenler var.


Bir Partimizin Kadın Kolları bir gün önce gönderdiği Tıp Bayramı kutlama mesajını ertesi gün Tıp Bayramı ziyaret haberinde aynen tekrar etmiş.


Partilerden, derneklerden, odalardan rica ediyoruz, aynı açıklamaları lütfen tekrar göndermeyin.


Bunları fark eden var, edemeyen var.


Fark ettiği halde tekrar haber olacağını bildiği halde haber sıkıntısından dolayı bunları alıp kullananlar var.


Gazeteciliğe kötülük yapıyorsunuz.


Yapmayın, etmeyin.


Bir de özel günlerde, bayramlarda her yıl aynı kutlama mesajını, aynı açıklamayı tekrar edip gönderenler var.


Bu da ayrı bir konu.


Her gazetenin arşivi var.


Arşivlere bakıldığında her sene aynı şeylerin söylendiği görülüyor.


Tarihe bu şekilde not düşmek iyi bir şey olmasa gerekir.