Zonguldak'ta turizme katkı sunması için restorasyonu yapılması beklenen bir yer var.
Merkeze bağlı Üzülmez'deki "Rombaki" adı ile bilinen köşk...
1897‘de Fransızlar tarafından hastane olarak yapıldı.
Rombaki ocaklarının açılmasının ardından,
bu binayı Rum kökenli ocak sahibi, 1910'da satın aldı.
Rum Baki tarafından alınan binanın adı "Rombaki Köşkü" olarak hafızalara yerleşti.
Bu köşk, vakti zamanında birçok edebiyatçı ve sanatçıyı ağırlamış.
Rombaki Konağı için çalışmalar, girişimler yapıldı.
Ama geldiği son durum içler acısı...
Bu durumu, Zonguldak'ın ayıbı olarak nitelendiriyorum.
Konağın içinde ateş yakıldı, zemin ve tavanları hasar aldı.
Birileri de çıkmış, "Rombaki'de yangın çıkmadı, ateş yakıldı" diyor!
Burada sormamız gereken soru, konağa nasıl girildiğidir!
Konağın kapı kolu da çalındı!
Bu konak, herkese açık bir yer mi?
Kendini bilmez insanlar, bu konağa nasıl giriyorlar?
Nasıl ateş yakıyor ve eşyalarını çalıyorlar?
Neden bu bina koruma altında değil?
Koruma altındaysa, konakta nasıl bu işler yapılabiliyor?
Kente atanan valiler, konağın restorasyon çalışmasını bir türlü gerçekleştiremediler.
Bu kadar zor mu, bilemedik!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden donanımlı bir ekip getirdi, burada incelemeler yaptı.
Sanırım konağın yüklü bir restorasyon maliyeti varmış.
İstanbul'dan gelen heyet, Zonguldak'ın tarihi binasını neden yapıversin?
Zonguldak'ta nerelere ödenek çıkartılmadı ki, paralar verilmedi ki!
Rombaki Konağı için de ödenek çıkartılamaz mı bir yerden?
Bir konsorsiyum kurulup, bu işin üstünde durulamaz mı?
Şakirpaşa Konağı olsaydı, yapardınız!
Rombaki'nin ne günahı var?
Yakın zamanda yapılan bir örnek var...
Gözümüzün önünde...
Üzülmez'deki "Müessese Müdür Evi"...
2020 yılında müze olarak açıldı.
Jeopark yetkililerine seslenelim buradan...
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz gittikten sonra turizm çalışmaları biraz aksadı.
Örneğin BAKKA ne düşünüyor?
Yeniden bir toparlanmalı...
Rombaki Konağı'nın restorasyonu yapılmalı...

Zonguldak Belediyesi'ni 'Lariş' yönetti!

Pusula'da "Zonguldak Belediyesi'ni köpeği ile birlikte yönetti" başlıklı bir haber yaptım.
Haber şöyleydi:
"Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Ankara'daki belediye başkanları toplantısına katılması nedeniyle yerine CHP Grup Başkanvekili Atınç Kayınova vekalet etti. Kayınova, makama köpeği 'Lariş' ile birlikte geldi.
Belediye makamından köpeği Lariş ile paylaşım yapan Atınç Kayınova'nın paylaşımının altına, 'Makamda köpeğin ne işi var? Zonguldak Belediyesi'ni köpeğiyle birlikte yönetti' diye yorumlar geldi."
Atınç Kayınova'nın eşi Safire Arslan Kayınova da, benim haberimin görselini alıp, şu paylaşımı yapmış:
"Lariş...
Bu düşmanlık nereye kadar?
Ben, arkadaşıma uğramamış olsam, Lariş, Zonguldak Belediyesi'ni yönetemeyecekti!"
Hanımefendi, bizim haberimizle dalga geçmek isterken, eşi Atınç Kayınova'yı rencide etmiş!
Bu paylaşım, yaptığımız haberden daha fena bir haber!
Haberi yok!
Arkadaşına giderken, köpeği eşine bıraktığını ifade ediyor!
Köpeği bırakacak başka yer bulamadınız mı?
Koskoca belediyeyi mi buldunuz?
Her şeyin bir usulü, bir nizamı var.
Bu paylaşımla, beni hayvan düşmanı ilan edip, milletin önüne atan Safire Hanım...
Yaptığı paylaşımla eşine düşmanlık etmemiş mi?
Kadın; rezil de eder, vezir de eder!
Biz, Atınç Kayınova’nın belediyeyi köpekle yönettiğini yazdık...
Eşi ise, belediyeyi köpeğin yönettiğini yazdı!
Takdir sizin...