Kentin en büyük sorunu...

Milliyetçilik...

Kent milliyetçiliği...

ABD'ye hiç gitmedim.

Bilenler anlatıyor.

Biz de dinliyoruz.

Şöyle diyorlar.

- Orada herkes Amerikalı...

Nereden gelirse gelsin.

Aslı ne olursa olsun.

Herkesin ortak yönü Amerika...

Bizde...

Bölünüp duruyoruz.

İstediğimiz kadar.

Gücümüz yettiğince...

Moleküllere kadar ayrılacağız.

İşin Türkiye kısmı var.

Ümmet kısmı var.

Var oğlu var.

O kısımları düşünen...

Taşınan...

Kaşınan...

Ayıran...

Birleştiren...

Büyük büyük adamlar var.

Biz oraya girmiyoruz.

Olaya Zonguldak'tan bakalım.

Kim Zonguldaklı?

Tartışılır.

Herkes bir görüş savunur.

Genel kabul gören şu...

Nereden geldiği değil...

Zonguldak'ı ne kadar düşündüğü...

Memlekete ne kadar hizmet ettiği ile alakalı...

Buna bakılır.

Zonguldaklı olup-olmadığına karar verilir.

Tabi ki herkes kendi penceresinden bakar.

Farklı görüntü görür.

Onun için Zonguldaklı konusunda ortak, tam kabul gören bir tanım yok.

[*] [*] [*] [*]

Soruyu başka açıdan soralım.

Zonguldak kimin?

İşin tam burasına yakışır bir fıkra...

[*] [*] [*] [*]

İskoçyalının tavuğu, İngiliz'in bahçesine yumurtlamış.

İskoçyalı:

- Tavuk benim. Yumurta da benimdir.

İngiliz:

- Bahçe benim, yumurta da benimdir.

Tartışma böyle sürer gider.

Bir türlü anlaşamazlar.

İngiliz, bir öneri getirir.

Bir tekme atalım.

En kısa sürede kalkan yumurtayı alsın.

Karar verirler.

Tavuğun sahibi ilk tekmeye razı...

İngiliz, İskoçyalının bacaklarının arasına bir tekme atar.

Düşer yere...

Kıvranır...

Acı çeker...

Biraz aradan sonra ayağa kalkar.

Sıra ona gelmiştir.

İngiliz uyanık:

- Ben yumurtadan vazgeçtim.

Al senin olsun.

[*] [*] [*] [*]

Zonguldak kimin?

Tam İngiliz mantığının...

Gelmişler uzaklardan...

Sütünü, kaymağını yemişler Zonguldak'ın...

Kim?

Fransızlar...

Sonra...

Sonrası da var.

Sözün özü...

Buradan faydalanıp...

İşini görüp...

Sonra da terk edenlerin değil Zonguldak...

Zonguldak, buraya kök salanların şehri...

Öyle mi?

Maalesef...

Öyle değil.

Kaymağını alıyorlar.

Sütünü içiyorlar.

Kapta kalanı çalkalayıp, geride kalanlara posasını içiriyorlar.

[*] [*] [*] [*]

Sonuç...

Hak bu...

Er geç tecelli eder.

Dikkat etmek lazım...

Güçlünün değil, adaletin yanında olmalıyız.

Olmazsak...

Onu da olduran var.