Hayaller Akköy…

Gerçekler Zonguldak…

Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi, Akköy'de olsun.

Havası çok temiz.

Akasya, ıhlamur, defne ve çam kokusu var.

Diğer ağaçların da gölgesi, hatta havası var.

İnsanın ciğerleri bayram eder.

Doktora gerek yok.

Bunca temiz havada iyileşmeyene yapacak bir şey yok.

Doktorları da yormayalım.

Ecel gelmişse…

Bulutlara daha yakın bizim köy…

[*] [*] [*] [*]

Off-Road yapalım.

Zaten mahalle yolları bu iş için çok müsait.

Başka yer aramaya gerek yok.

Hepsi engebeli, 4 kere çarpılan araçların çıkabileceği yollar.

Eskiden hepsi keçi yoluydu.

Sürü, her gün gide-gele bu yolları genişletmişti.

Hayvanların ayak yapısı, bu yolu her gün rehabilite ediyordu.

Çoğu asfalt yoldan, hatta bizim köyün mevcut asfaltından daha iyi konumundaydı.

Zaman içerisinde hayvancılık bitti.

Bu yolları orman bastı.

İnsanlar, kendi imkanları ile iş makinası çağırıp yeniden yol yaptırdılar.

Velhasıl…

Yaşam alanları boşalınca, memleket ormanlaşıyor.

Hatta hayvanlar çoğalıyor.

Şu sıralar genel şikayet;

Ayılar kiraz topluyor.

Meyve bahçelerine giriyor.

Yaban domuzları köy içinde geziyor.

Mübarek sanki köy değil;

Yolgeçen hanı…

Esasında iyi bir çalışma ile “Milli Park” ilan edilebilir.

[*] [*] [*] [*]

Paintball…

Bizim köy, doğal paintball alanı…

Ver millete boyayı…

Oluştursunlar takımları…

Girsinler kayaların arasına…

Akşama kadar boyasınlar birbirlerini...

Heveslerini alamazlarsa, gece de devam etsinler.

Hepsi düşük maliyetli yatırımlar.

Zaten şu sıralar nöbetçi kulübeleri var.

İnsanlar sabaha kadar ellerinde tüfek domuz bekliyor.

Burada köylü yaşıyorsa…

Şehirli de yaşar.

Doğal ortam, bol oksijen…

Çayını demlesin, mangalını kendi yaksın.

Yok bu işle uğraşmayanlar olursa…

Onlara da ahşap evlerden birinde genel mutfak yaparsın.

Bahtına…

İster kendi pişirip kendisi yesin…

İsterse arkadaşlarını getirip onlara da yedirsin.

Olmadı, hazırlanan yemeklerle idare etsin.

Hepsi doğal ürünler…

[*] [*] [*] [*]

Gelelim asıl konumuza…

Çaycuma’ya bir havaalanı yaptık.

Pardon yapamadık.

Ama Bolu’ya iki tane yapılacak.

Helal olsun.

Darısı Akköy’ün başına…

Bizim önceden hayalimiz vardı.

Delihakkı’daki tarım arazilerini havaalanı yapacaktık.

İyi ki yapmamışız.

Şimdilerde araziler bomboş.

Eken, diken, biçen yok.

Devlet bu konuya bir el atmalı.

Bu ayrı konu…

Bizim hiç havaalanımız olmadı.

Olsaydı bir “hava alan”ımız...

Bizim köyde de bir yaşam belirtisi olurdu.

Şimdi isteğimiz şudur:

Bolu’ya bir tane yeter.

Birini Akköy’e verin.

Bizim müsait yerlerimiz var.

Hem bu sayede; Zonguldak, Ereğli, Alaplı, Devrek, Düzce ve Bolu ortak bir yerde buluşur.

Ulaşım da kolay…

Ya yolları yaparız.

Ya da bizim köye inen yolculara kanat takarız.

[*] [*] [*] [*]

Sonuç; insan isterse olur.

Bize isteyecek “insan” lazım.