Zonguldak Valiliği bünyesinde oluşturuldu.

Proje İzleme ve Değerlendirme Ofisi...

Kısa adı: PRO-ZON...

Toplantı düzenliyor.

Orman Bölge Müdürlüğü...

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü...

Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü...

KOSGEB Zonguldak Hizmet Merkezi Müdürlüğü...

Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı...

Zonguldak Mikrofinans Şubesi...

Kaymakamlar...

Kurum temsilcileri...

TSO...

Toplantıya katılıyor.

[*] [*] [*] [*]

İsimleri okuduk.

Aklımıza üç kelime geldi.

Hibe...

Destek...

Teşvik...

Zonguldak'ta bu üç kelime...

Bu insanlardan sorulur.

Tabii başta Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Çınar...

O var...

O isterse...

Gerisi gelir.

Yoksa...

Bu iş yavan kalır.

[*] [*] [*] [*]

Ne diyor Sayın Valimiz?

Devlet bir yığın destek veriyor.

Ucuz kredi imkanı veriyor.

İnsanlar, kredileri-teşvikleri bilmiyor.

Bazıları yatırım bittikten sonra haberdar oluyor.

"Keşke" diyor.

Ya da hiç haberi olmuyor.

Köylerde bu destekler bilinmiyor.

Birkaç kişi belki biliyor.

Büyük kesimler bunlardan habersiz.

Devletin imkanı çok.

Bu konuda bilgilendirme çalışması yapılmalı.

Köylerden belli kişiler çağrılmalı.

Eğitim verilmeli.

İnternet ortamında...

Afişlerle...

Her bakanlığın çalışmaları...

Destekleri duyurulmalı.

[*] [*] [*] [*]

Köylerde araziler geniş.

İnsanlar boş.

Üretim imkanı var.

Herkes seyrediyor.

Bu konulardan tüm köylüleri haberdar etmek istiyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Sunumlar anlaşılabilir...

Kısa ve özlü olmalı.

Kimse bu işi rutinin içerisinde alışkanlıklar gibi algılamasın.

Herkese anlatacağız.

Bin kişiden üç kişi yatırım yapsa...

Bu ülkemiz için bir kazançtır.

Zaten herkesten yatırımcı olmaz.

Alışıldık toplantıların dışında bir anlayışımız olsun.

[*] [*] [*] [*]

Toplantının...

Konuşmanın özeti bu...

Umutluyuz.

Devamı gelecek inşallah.

[*] [*] [*] [*]

Ülkenin en büyük sorunu...

Üretim...

Tarım konusundan bakalım.

Sade olsun.

Anlaşılabilsin.

O açıdan olayı yerele indirgiyorum.

Akköy'e kadar gidiyorum.

Biz ilkokula giderken...

Çobanlık yapardık.

Daha bu satırları yazarken...

Köyün hayvan sayısını gözümün önüne getirdim.

Sadece bizim yüz civarında küçükbaş...

15-20 büyükbaş hayvanımız olurdu.

Hiç hayvanı olmayanın...

İki ineği...

Bir çift öküzü...

Bir katır ya da eşeği olurdu.

Hane sayısı...

Daha doğrusu köyde yaşayan hane sayısı fazlaydı.

Seksenli yıllar için...

Akköy'de hayvan sayısı dört haneli rakamlara çok yakındır.

Şimdi bakalım.

[*] [*] [*] [*]

Kömür devletten...

Gıda devletten...

Sağlık yardımı...

Dul-yetim aylığı...

Emekliler var.

Dolayısıyla...

Devletin maaş vermediği kimse yok.

Bu çok normal...

Hatta daha fazla kimselere de verilmeli.

Sosyal devlet olmanın gerekliliği bu...

Ancak burada ölçü kaçırılmamalı.

İnsanlar bedavaya alışıp...

Genç yaşta boş gezmemeli.

Bunun formülü bulunmalı.

[*] [*] [*] [*]

Köylerdeki eğitimlere gelince...

O konu yarına kaldı.