Çocukları aldılar.

Evlerde, yurtlarda baktılar.
Besleyip büyüttüler.
Türkçeyi devşirdiler.
Salma yaptılar.
Haraç kestiler.
Şantaj yaptılar.
İnsanların üzerine kara bulut gibi çöktüler.
Topladıkları haram paralar ile devşirdiklerini beslediler.
Sonuç.
Halkına kurşun sıkan insanlar.
Belli bir makama jet hızıyla çıkanlar, gün gelince yol verenlere hizmet verdiler.
Himmet verdiler.
Neden yaptılar?
Bunca makam sahiplerinin aklı yok muydu?
Daha çok soru sorabiliriz.
İşte sebebi..
[*] [*] [*] [*]
Vefa…
İstanbul’da bir semte adı verildi.
Şeyh Vefa.
Fatih devrinin en büyük alimlerindendi.
Şeyhlerindendi.
Akşemseddin, Molla Gürani gibi devrin önderlerindendi.
Bu büyük zatın oyun yaşlarında bir oğlu vardı.
Tahtanın üzerine bir çivi çakmış, su taşımaya yarayan o devrin kırbalarını deliyordu.
Ahali edebinden şeyhe bir şey diyemedi uzun zaman.
Ancak olay canlarına tak etti.
Usulünce söylediler.
Şeyh, olanları duyunca çok şaşırdı.
Nasıl olur da özenle yetiştirdikleri bir çocuk böyle bir şey yapar?
Bile bile haram yedirmediler.
Gözlerinden sakındılar.
Düşündü, taşındı bulamadı.
Olayı hanımına anlattı.
- Senin böyle bir zaafiyetin oldu mu?
O da düşündü.
Sonra aklına geldi:
Hamileyken komşuya gitmişti.
Sehpanın üzerinde bir kapta portakal vardı.
Utandı isteyemedi.
Canı çekti.
Komşu kadın odadan dışarı çıkınca iğne ile portakaldan su aldı.
Şeyh, hemen hanımını helallik istemeye gönderdi.
Kendisi de kırbası delinen esnafın zararlarını ödedi.
Çocuğa da bu konuda hiçbir şey demediler.
Çocuk çivili tahta ile kırbaları delmeyi bıraktı.
[*] [*] [*] [*]
Bunun değişik versiyonları var.
Benzer hikayeler, kıssalar var.
Sonuç aynı.
Haram ile beslenen, şeytan ile arkadaş olur.
Şeytan ile arkadaş olanların yaptıklarını gördük.
Hatta bizde bir söz var: “Bunlar şeytana bile pabucunu ters giydirir.”
Gün geldi çattı.
Olanlar oldu.
Bundan sonrasına bakmak lazım.
Evler kapatıldı.
Dershaneler, okullar kapatıldı.
Para kaynakları bir bir kurutuluyor.
Makamlarını eşkıya gibi kullanıp insanlara zulüm edenlerin makamları, ellerinden bir bir alınıyor.
Sonuç;
Burada bir boşluk doğuyor.
Bu boşluğu kim dolduracak?
Başkalarına yol verilmemeli.
Bu boşluğu devlet doldurmalı.
Devletin kendi yoksuluna, yetimine bakacak gücü var.
Şimdi bir kampanya başlatılsa…
Devlet eliyle.
Bu millet terör örgütünün on katı okul açar…
Yurt kurar.
Üniversite yapar.
Yeter ki devlet, şu içinde bulunduğu cendereden çıkıp bu işe el atsın.
Milletin alın teri ile beslenenler; hiç değilse ‘Vefa’nın, İstanbul’da bir semt olmadığını bilirler.
Vatan, bayrak, millet kavramlarının içerisini doldururlar.
Esen kalınız