Ereğli Müftülüğü, Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde örnek bir çalışma başlatmıştı.

İmamlar destek oldu.

Halk destek oldu.

Sonra ne oldu?

Bir ara iyi gittiği açıklandı.

İmamlar toplantısında bir-iki defa şeffaf açıklama yaptılar.

Kaç öğrenci olduğu…

Ne kadar para toplandığı…

Ne kadar harcandığı…

Nerelere harcandığı…

Öğrencilerin başarı durumu…

Sonra ses-soluk kesildi.

Biz duymamış, hatta duyamamış olabiliriz.

Böyle bir eksiğimiz varsa, kusurumuza bakmayın.

Ancak merak ediyoruz.

Ereğli Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki hafızlık uygulaması ne durumda?

İhtiyaç var mı?

Öğrenci…

Ayni-nakdi yardım…

Ekipman…

Vs…

Ya da…

Neyse, orasını bir kenara bırakalım.

Bu konuda Ereğli Müftülüğü mü?

Yoksa Milli Eğitim Müdürlüğü mü?

Gönüllü olanlar mı?

Şöyle ağzı bal yemiş güzel bir insan açıklama yapsın.

Bilgi versin.

Bizde bu sütunlarda güzel şeyler yazalım.

Bekliyoruz…

Neden?

Çünkü olur-olmaz sözcükler kullanılıyor.

Bu kadar önemli bir konuda fitne-fesat ve dedikoduya meydan vermeyelim.

İmam meselesi…

Açığa alındılar…

İhraç edildiler…

Tutuklandılar…

Neden?

FETÖ/PDY soruşturması…

Kim bunlar?

Çok var.

Konumuz imamlar…

Gerçi son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığı bunlara güzel bir isim buldu.

Din görevlisi…

Herhangi bir memur gibi…

Görevi, vatandaşın din hizmetlerini yerine getirmek.

Resmi yazı ile belli görevleri…

Ancak herkes işine geldiği gibi…

Kimi namaz dışındakileri ekstra sayıyor.

Kimi birkaç hizmet daha ekliyor.

Kimi de 7/24 görev başında.

Doğumdan ölüme…

Hayatın her merhalesinde vatandaşın yanında…

Hizmetinde…

Görev başında…

Caminin yanı sıra görev bölgelerinin her alanında “imam”lar…

Gerçek imamlar…

Allah’tan bunların sayıları az değil.

Hatta “çoğunluktalar” diyebiliriz.

Yoksa işimiz daha çetin…

Zaten örgütün belli insanlara “imam” unvanı vermesinin nedeni bunlar.

Çünkü toplumda yerleri var.

Kabul görmüşler.

FETÖ de gelmiş bu ismi kullanmış.

Sebeplerden birisi sadece…

Neyse…

Esasında bu işin özeti şu;

Ne yaptığınız?

Nasıl yaptığınız?

Önemli…

Daha önemlisi, bunu hangi iman ile yaptığınız?

Sonuç; geldiğimiz durum, imam meselesi değil…

İman meselesidir.

Bal şerbeti…

Bir Ramazan günü…

Medineli bir Müslüman…

Onu iftara davet etti.

Gitti.

Oturdular, iftar sofrasına…

Yemekler…

İçecekler…

Sadece onun önünde farklı bir şerbet var.

Sordu:

- Nedir bu?

- Bal şerbeti.

- Ben bunu içemem.

- Neden? Sizin için ayırmıştık.

- Benim halkım içmek için kuyu suyu bulamazken içemem.

[*] [*] [*] [*]

Günümüz abilerine…

Çağın ablalarına…

Anne-babalara.

Konu-komşulara…

Seçilmişlere-atanmışlara…

Kısacası, bir kişiye dahi olsa büyük olana…

Tek insana kardeş olana…

Kimseyi ayırmadan, herkese ithaf olunur.