Sevmek...

Sevilmek...

Aşık olmak...

Belli yaşa gelen her çocuğun...

Gencin hayalidir.

Evlenip yuva kurmak...

[*] [*] [*] [*]

Kimileri görür...

Çarpılır...

Bir daha düzelemez.

Hiçbir şey "kar" etmez ona...

Hayatı kayar.

Toparlayamaz.

Yok olup gider bir aşk uğruna...

[*] [*] [*] [*]

Kimileri görür...

Çarpılır...

Koşar peşinden...

Ulaşamaz...

Arar...

Arar...

Derken yolu başka bir aşka çıkar.

Yüreği onu ilahi aşka taşır.

[*] [*] [*] [*]

Görür...

Beğenilir...

Beğenmez...

Sevene ızdırap çektirir.

Başkasındadır gönlü...

Döner dolaşır.

Ulaşamaz.

İçinde bir ukde kalır.

[*] [*] [*] [*]

Bu tür hikayeler...

İstediğimiz kadar örnek...

Çoğaltabiliriz.

Hayalini kurmaya gerek yok.

Etrafımıza bakalım.

Her kişide bir yürek var.

Sevgi var.

Sevda var.

Her sevdanın ayrı bir hikayesi var.

[*] [*] [*] [*]

Olumlu yoldan gidiyoruz.

Bir gelenek...

Görenek...

Kültür nasıl yaşar?

Ona bakıyoruz.

Yeni evlenecek olanlara...

Düğün yapacak olanlara...

İleride umudu olanlara kıssa olsun.

[*] [*] [*] [*]

Görür...

Beğenir...

İşin duygusal yönü başka...

Kız istenir.

Söz, nişan...

Allah tamamına erdirsin.

Tarih belirlenir.

Gün gelir.

Düğün kapıyı çalar.

Çeyizler hazırlanır.

Evler tutulur.

Dayanıp-döşenir.

Salon tutulur.

[*] [*] [*] [*]

Sıra, millete haber vermede...

Davetiyeler bastırılır...

Listeler yapılır.

Kapı kapı dolaşılır.

Biz de söz vardır.

"Düğüne çağırılan gider.

Daveti (mevlit) duyan gider."

Gerçi zaman değişti.

Artık "davet"e de çağırılan gidiyor.

Hazırlıklar ona göre yapılıyor.

Ayrı konu...

[*] [*] [*] [*]

Uzaktan yakına...

Veya yakından uzağa düğüne davet edilecek insanlar...

Arada unutulanlar olur.

Gözden ırak olanlar...

Gönüle uğramayanlar.

Bir de en yakındakiler...

Unutulur...

Sonra bir sıkıntı olur.

[*] [*] [*] [*]

Bir zamanlar...

Daha beş-on yıl öncesine kadar...

Düğün çağrısı epey külfetliydi...

Şekerden başlar...

Çoraptan yazmaya...

Pantolondan eteğe...

Gömlekten cekete...

Ayakkabıdan takım elbiseye kadar...

Çeşit çeşit çağrı şekli...

Kişinin ağırlığına göre...

Yakınlığına göre...

Hatta alkollü içecekler de vardı...

[*] [*] [*] [*]

Şükür, bu adet bırakıldı...

Şimdilerde davetiye...

Bizce de en güzeli...

İnsanlar çıkıyor.

Kapı kapı geziyor.

İnsanları düğüne davet ediyor.

İlgi-itibar gören insanlar da, imkanlar ölçüsünde düğüne teşrif ediyor.

[*] [*] [*] [*]

Niye yazdık?

Düğünü çağırıcı paklar...

Davetiye yerine ulaşmazsa, düğün perişan olur.

İlla bir mesaj arıyorsanız...

Davetçi-çağırıcı, derdini-meramını insanlara ulaştırır.

İnsanlar gereğini yapar...

Zonguldak için bakalım.

Bizim de derdimizi anlatabilmesi için seçtiklerimiz var!

Hizmeti Zonguldak'a davet edecekler.

Görevlerini yaparlarsa, şehir paklanır.