Fırat kenarında...

Bir kuzuyu kurt kapsa...

Ondan sorulur.

Onun için...

Gecesini...

Gündüzünü...

Ümmete...

Adalete...

İslam'a adamış bir halife...

Hz. Ömer (ra)...

Gece yarısı...

Medine sokaklarında geziyor.

Her yer karanlık.

Sessizlik hakim.

Ara sokaktan geçerken sesler duydu.

İki kadın sesi...

Yüksek sesle tartışıyorlar.

- Kızım!

Yarın satacağımız süte su karıştır.

- Hayır anne!

Halife süte su karıştırmayı yasakladı.

Haram.

- Kızım!

Gece yarısı...

Ortalık zifiri karanlık...

Halifenin nereden haberi olacak?

O şimdi yatağında uyuyordur.

- Anne! Anne!

Halife uyuyor olabilir.

Göremez.

Haberi olmaz.

Her şeyi bilen.

Gören.

Allah var.

Hilemizi insanlardan gizleyebiliriz.

Allah her şeyi görendir.

Ondan nasıl gizleyeceksin?

[*] [*] [*] [*]

Bu konuşmayı dinler.

Evine döner.

Durumu hanımına anlatır.

- Çok güzel ahlakı var.

Beğendim.

İmanlı biri.

Aradan zaman geçer.

Gün gelir.

Onu gelin etmeye talip olurlar.

İmanlı genç kız.

Hz. Ömer'in oğlu Asım ile evlendi.

Bu evlilikten bir kız çocuğu oldu.

Onu da kendi gibi yetiştirdi.

Pak...

İmanlı...

Ve o kızdan dünyaya gelen kişi...

Ömer Bin Abdül Aziz...

Adaleti ile ün yapan.

İslam tarihinin ikinci Ömer'i...

[*] [*] [*] [*]

Çocuklarınıza iyilik yapmak istiyorsanız...

Servet bırakmak istiyorsanız...

En büyük servet edeptir.

Helal maldır.

[*] [*] [*] [*]

Kötülük yapmak istiyorsanız...

Evlat sizin.

Tercih sizin.

Hal belli.

Yol belli.

Kanuni...

İstanbul'un kenar semtlerinden birinde oturuyordu.

Yaşlı kadın.

Kimi, kimsesi yok.

Padişahın huzura çıkmak ister.

Kanuni Sultan Süleyman kabul eder.

Huzura çıkarılır.

- Derdin nedir?

Seni dinliyorum.

- Evim soyuldu.

Hırsızın yakalanmasını istiyorum.

Çalınan eşyalarımı istiyorum.

- Sen neredeydin?

- Evdeydim.

- Ne yapıyordun?

- Uyuyordum.

- Bre kadın.

Hiç o kadar derin uykuya dalınır mı?

Ne bu rahatlık?

- Padişahım!

Biz seni uyanık bilirdik.

Onun için evimizde rahat rahat uyurduk.

Ondan soyulduğumuzu duymadık.

Sana güvendik.

- Kusura bakma!

Haklısın.

Senin zararını ben karşılayacağım.

Kendi malımdan.

Ve zarar telafi edilir.

[*] [*] [*] [*]

Sonrası...

Günümüze gelelim.

Bakıyorum etrafımıza...

Yeni nesil insanlarda böylesi vardır.

Ama görmek bize nasip olmadı.

Bizim gördüklerimiz genelde milletin malıyla kendi işini görenler.