Pandemi.
Yasaklar.
Baskı.
Satış.
Kısa çalışma ödeneği.
Teslim yükümlülüğü.
İşverenlere kolaylık.
Yeterli mi?
Elbette değil.
Basın İlan Kurumu'nun verdiği yükümlülük.
Verdiği ilan.
İkisini karşılaştırdığın zaman.
Astarı yüzünden pahalı.
Her ilin kendine has özellikleri var.
Yayın kuruluşu sahibi.
İlan durumu.
Yatırımlar.
Biz olaya Zonguldak'tan bakıyoruz.
Burada kurum, yük almaktan çok yük oluyor.
Çözüm...
Yıllardır konuşuluyor.
Esasında her konuda bilgi sahibiler.
Sadece icraat yok.
Malum durum.
Vesile olsun.
Resmi ilanlar artık dijital ortama taşınmaya başlasın.
İnsanların gazete alıp okuma oranının çok düştüğü çağımızda artık internet sitelerini bu olaya tam dahil etmek lazım.
Ucundan, bucağından ek gösterge ile bu işler yürümez.
Eninde sonunda işin geleceği yer burası.
O zaman niye bekliyoruz?
[*] [*] [*] [*]
Ayrı konu...
Basın İlan Kurumu her ilandan komisyonunu alıyor.
Azdır, çoktur ayrı konu.
Basın çalışanlarının emeğinden payını alıyor.
Ancak biz bu zor dönemde kurumun bizzat emekçilere yönelik pandemi desteğini ne gördük, ne duyduk!
Sadece normal süreç devam ediyor.
Bir de çalışanları görseniz...

Ekmek çarpsın...
Kutsallarımız var bizim.
Saygı duyduğumuz.
Başımızın üstünde taşıdığımız.
Hatta candan aziz bildiğimiz.
Ekmek bunlardan bir tanesi.
Öyle ki...
Yeminlerimizin kutsalı.
'Ekmek çarpsın...'
Bu gidişle de çarpacak.
Neden oldu?
Nasıl oldu?
Sebep çok.
Geldiğimiz durum.
Biz kutsal bildiğimiz ekmeği.
Daha doğrusu kutsalımızı artık yere atıyoruz.
Çöpe atıyoruz.
Peçete yerine kullanıp ağzımızı siliyoruz.
[*] [*] [*] [*]
Kampanyalar yapıyoruz.
Askıda ekmek.
Gıdanı koru.
İsraf etme.
Bir yanda ekmeği çöpe atanlar.
Diğer yanda çöpten ekmek toplayanlar.
Velhasılı...
Ekmek konusunda da sınıfta kaldık.
Tıpkı diğer kutsallarımız gibi...
Onu kaldırıp attık.
Allah kimseyi ekmeğe muhtaç etmesin.
Ama biz ekmeğe...
Kutsala gereken hürmeti göstermezsek.
O bereketini alır gider.
Geriye yine biz kalırız.
Bu sefer ekmeğimiz olmaz.