İş-güç...

Günün akışı...

Sabah kahvaltısı ile başlar.

"Kahvaltı" dediysek...

Adı öyle.

Çorba...

Yayla...

Tarhana...

Sütlü...

Belli başlı olanları...

Başka çeşit...

Çok nadir bulunur.

Sonra kahvaltılık...

Peynir...

Kuru keş...

Çökelek...

Tereyağı...

Reçel...

Bal...

Pekmez...

Yumurta...

Yumurta değişik şekillerde pişirilir.

Yaygın olanları...

Çökelekli...

Tereyağında...

Peynirli...

Pekmezli...

Holak (suda haşlanmış)...

Az ya da çok...

Köyde üretilen...

İmal edilen...

Ne varsa...

Sofraya dökülür.

Öyle onlarca çeşit halinde değil.

Hepsinden var olsa bile...

Miktarına bakılmaz.

Çeşit az tutulur.

Miktarı bol tutulur.

Çay...

Çok nadir.

Varsa ıhlamur.

Makbul olanı...

Süt...

Keçi sütü...

İnek sütü...

Koyun sütü...

Mısır ekmeği...

Sacda...

Közde...

Güzinede...

Veya külde...

Veya...

Hazır buğday ekmeği...

"Has un" ekmeği...

Genelde mısır unu ile buğday unu karıştırılarak yapılırdı.

Nadiren...

Çavdar ve arpa ekmeği...

Pişirilir.

Yufkadan yapılan börek.

Tok tutsun.

Amaç bu.

Onun için ne bilinirse...

Sabah kahvaltısında sofraya dökülür.

Hep birlikte sofraya oturulur.

Hep birlikte kalkılır.

Herkesin işi bellidir.

Sofradan kalkan...

İşine gider.

Zaman akar...

Gün geçer.

Akşam herkes gittiği yerden döner.

Yine yemek vakti...

Bu kez yemek...

Mevsime göre...

Mısır çorbası...

Çorba...

Adı öyle.

Esasında yemek.

Mısır ile fasulye karışık.

Patates...

Taze fasulye...

Kuru...

Ev yapımı makarna...

Mancar "depükleme"...

Patates ile mancarın haşlanarak yapıldığı...

Pul biber ve soğan ile renklendirilen...

Susuz yemek.

Çeşit çok.

Gelmek istediğimiz nokta şu...

Saati bellidir.

Herkes işini bitirir.

Sofraya birlikte oturulur.

Büyük besmele çeker.

Ekmeği böler...

Çatal hak getire...

Aynı çanaklara kaşık çalınır.

İnsanlık...

Hayat burada öğrenilir.

Günümüzde çekilen sıkıntıların çok büyük bölümünü buraya bağlayabiliriz.

Çözüm belli...

Aynı sofraya oturabilmek...