Tarihimiz...
Mücadeleyle...
Savaş ile dolu.
Önce yurt tutmak...
Sonra genişletmek...
Adalet...
Kendimizi savunmak...
İlay-ı kelimetullah...
Vesaire...
Hep mücadele...
Tarih kitapları öyle yazıyor.
Şu zamanda öyle yaşıyoruz.
Sebebi...
Bizim yapımız...
Düşmanlarımızın yapısı...
Diğer milletlerin...
Devletlerin...
Daha doğrusu...
Bizim karşımızda olanlar...
- Türklere rahat vermemeli...
Başka sahalara ilerlemesinler.
Güçlenmesinler.
Geri kalsınlar.
Gibi düşünceye sahiptirler.
Bunun için...
Ellerinden geleni yapmışlar...
Yaptılar...
Yapıyorlar...
Yapacaklar da...
[*] [*] [*] [*]
Atatürk...
Mersin'e ziyarette bulunur.
Şehirdeki büyük binalar dikkatini çeker.
Eliyle işaret ederek sorar...
- Bu köşk kimin?
- Kirkor'un...
- Ya şu koca bina?
- Yorgo'nun...
- Ya şu konak?
- Salomon'un...
Derken Atatürk biraz kızar.
- Onlar bu binalara yaparken siz neredeydiniz?
Kalabalığın arka tarafından bir ses gelir.
Öndekiler aralanır.
Köylü, Mustafa Kemal ile göz göze gelir.
- Biz mi neredeydik?
Yemen'de...
Tuna boylarında...
Balkanlar'da...
Arnavutluk dağlarında...
Kafkaslar'da...
Çanakkale'de...
Sakarya'da...
Diye cepheleri sayar.
- Savaşıyorduk paşam!
Atatürk cevap veremez.
Hatta...
Hayatı boyunca aklına geldikçe anlatır...
Söylenir.
- Hayatımda tek cevap veremediğim insan...
O sakallı ihtiyar adamdı...
[*] [*] [*] [*]
Tarih, tekerrürden ibarettir ya...
Ders almadığımızdan...
Rehavete kapıldığımızdan...
Yıkıldık...
Düştük...
Yeniden kalktık.
Yine...
Yeniden...
Geldik günümüze...
[*] [*] [*] [*]
Değişen bir durum yok.
Zaman değişti.
İmkanlar değişti.
Halen "bağımsızlık" diye mırıldananlar...
Hatta...
Homurdananlar var.
Yine bu vatanın evlatları cephede savaşırken...
Yüksek binalar dikenler var.
[*] [*] [*] [*]
Velhasılı...
Bugün, 10 Kasım...
1938'den sonsuzluğa...
Öyle ya...
Sonsuzluk için ne yapmak lazım?
[*] [*] [*] [*]
Geçmişten adam hisse kaparmış...
Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Mehmet Akif Ersoy