Çanakkale’de yaşadığımız muhteşem şampiyonluk gününe değinmeden önce yolda giderken Yüce Allah’a dua ederek, söz verdim.

Dedim ki:

“Ey güzel Allah’ım, bize bu mutluluğu önce sen nasip edeceksin. Güle-oynaya şehitler diyarına giden binlerce taraftarımızı aynı şekilde mutlu olarak Zonguldak’a döndürmeyi nasip et. Şampiyon olduğumuzda yazımın başlığını ‘Şükürler olsun 2’nci Lig’deyiz’ diye atacağıma söz veriyorum.”

Yine şükürler olsun ki, Allah, benim ve benim gibi dua eden binlerin duasını geri çevirmedi. Futbolcularımız da inanarak, sahada aslanlar gibi savaşarak, Zonguldak’ın yüzünü güldürdü. Fakat Kozlulu bir evladımız Uzman Çavuş Tunahan Kartal’ın Hakkari-Çukurca’da vatan hainleri tarafından şehit edilmesi neticesi buruk bir sevinç yaşadık. Başımız sağ olsun.

[*] [*] [*] [*]

ÇANAKKALE YOLCULUĞU…

Türkiye Futbol Federasyonu’nun maçı Bursa’da oynatmayı kabul etmeyerek, teklifimizi geri çevirmesi, Çanakkale’de karar kılmasından sonra Cumartesi akşamı Zonguldak merkez, ilçe ve beldelerinin yanı sıra çevre vilayetlerden de binlerce taraftar otobüslerle ve özel araçlarıyla Çanakkale’nin yolunu tuttu. Bizlerde basın mensupları olarak, Zonguldak Kömürspor yöneticileriyle birlikte 2 minibüs dolusu gece saat 00.30’da Vilayet binası önünden hareket ettik.

Alaplı’ya kadar gazeteci arkadaşlarla birlikte şen-şakrak şekilde geldik ve burada verdiğimiz kısa molada değişiklikler yapıldı. Gazeteci arkadaşlardan Ercan Aygün ile Hüseyin Ekinci, benim bulunduğum araca bindi. Ben de, KGD Başkanı Osman Sav ile Zonguldak Kömürspor Kulübü Başkanı Süleyman Caner’in ekibinin bulunduğu diğer araca geçtim.

İlk başta 2 araç birlikte İstanbul üzerinden gidip Tekirdağ’dan sonra güzergâhımızdaki Çanakkale’nin karşı yakasındaki Gelibolu’da bulunan şehitlerimizi ziyaret edip o manevi havayı alarak, dualar ederek, daha sonra feribotla Çanakkale’ye geçip 18 Mart Stadı’na gidecektik, plan buydu.

Daha sonra Pusula TV’deki “Spor Kritik” programının sunucusu Ender Yüksel’in “maç öncesi yapacağımız çekimlere geç kalırız” fikri üzerine meslektaşlarımız, Bursa üzerinden gitmeyi uygun görünce, yollarımız ayrıldı. Bizlerde Kulüp Başkanı Süleyman Caner’in bulunduğu toplam 14 kişilik kafile, İstanbul-Tekirdağ yolundan devam ettik. Bizim araçtaki herkes gibi bende bu vatan uğruna gözlerini kırpmadan canını feda eden şehitlerimizin mezarlarını görüp dua etmeyi çok istiyordum. Çok şükür, oraları gezip-görmek nasip oldu ve bu maneviyat hepimize iyi geldi. Çok büyük duygu seli yaşadık. Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’le de karşılaştık, fotoğraflar çekildi. Akdemir de, ilk kez geldiğini ve duygulandığını söyledi

Günlerden Pazar ve havanın da sıcak olması sebebiyle iğne atsan yere düşmüyordu, çok kalabalık vardı. Kısa sürede ayrı ayrı yerlerde şehit düşen binlerce şehidimizin hepsini ziyaret edemedik, ama gezip gördüğümüz yerler kolay kolay hafızamdan silinmeyecek. Çanakkale’de vatanı uğruna şehit düşen ecdadımızın mezarlarını görüp dua etmek, Zonguldak Kömürspor’un maçının burada oynanması sebebiyle oldu.

İyi ki de maç Çanakkale’ye alınmış. Önce çok tepki gösterdik, ama sonra bunun Zonguldak’ın hayrına sonuçlandığı için çok mutlu olduk. Bu sayede yine binlerce Zonguldak Kömürspor taraftarı da buraları görme imkanı buldu. Hem manevi haz duydu, hem de şampiyonluk sevinci yaşadı, hep birlikte yaşadık.

[*] [*] [*] [*]

FERİBOTLA ÇANAKKALE’YE GEÇTİK…

Gelibolu’daki şehitlerimize dua edip, onların da hayır dualarını aldıktan sonra Süleyman Caner başkanlığındaki ekibimizle birlikte aracımızla feribota binerek alarak, o muhteşem manzara eşliğinde Çanakkale’ye geçerken, Gelibolu’nun yüksek tepesine yapılan hepimizin bir şekilde görmüş olduğu o güzel yazıyı görüp de etkilenmemek mümkün mü?

Koskocaman harflerle “Dur Yolcu” diye başlayan ve altında devam eden, “Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir” yazısı, bizi 1915’te yaşanan, Türk milletinin zaferiyle sonuçlanan “Çanakkale Zaferi”ni bir kez daha hatırlattı. Sadece hayranlıkla baka kalıyor insan. Bir o kadar da gururlanıyor.

[*] [*] [*] [*]

OTELDE FUTBOLCULARIN YANINDAYIZ…

Ve artık maçın başlamasına 2 saat kala heyecan da her yanımızı sarmış durumdaydı. Hele Süleyman Başkanın o gerginliğini unutmam mümkün değil. Yanına gidip, “Başkanım, hiç sıkılma, gerilme, kazanacağız. Bak, şehitlerimize dualarımızı yapıp onların da dualarını aldık, maç 2-0 olacak” dedim, ama olsun 2-1 oldu. Unutmadan, Pusula Gazetesi muhabiri Suat Özger de bana basın tribününde “2-0” demişti. Skor farklı olsa da önemli olan kazanıp şampiyon olmaktı, ancak karşı takım da ligi ikinci sırada bitirmiş, ciddi bir rakipti. Bu bakımdan Süleyman Caner’in ve hepimizin heyecanlı olması çok normaldi.

Stada yakın olan kafilemizin kaldığı otele gittiğimizde, teknik heyetin ve futbolcularımızın yüzündeki morali gördüğümüzde ve onlarla konuştuğumuzda, “Şampiyonluk kupasını Zonguldak’a getireceğiz” dediklerinde, işte bu kararlılığın sonunun 2’nci Lig olduğunu görür gibiydik. AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır ile belde belediye başkanlarımızın da takıma destek vermek için otele gelmeleri anlamlıydı.

[*] [*] [*] [*]

VE 18 MART STADI’NA GİRİŞ…

Her şey hazır ve tamamdı. Zonguldak Kömürspor kafilesini taşıyan otobüs ve geldiğimiz minibüs ile birlikte 18 Mart Çanakkale Stadı’nın yolunu tuttuk. 5 dakika içinde de stadın önündeydik. Futbolcular, hazırlıklarını yapmak üzere soyunma odalarına giderken, bizlerde basın tribündeki yerimiz aldık. Taraftarlarımıza ayrılan karşı tribün ve yanlardaki üstü açık bölümler tamamen dolmuş, yaklaşık 8 bin taraftarımız kırmızı-lacivert tişört ve bayraklarla yeri göğü “Şampiyon Zonguldak” sesleriyle inletirken, hemen yanımdaki bölümde de Kızılcabölükspor taraftarının olduğu kapalı tribünde 600-700 civarında seyirci “Mekik, Mekik” diye bağırmaya başladı.

Yaşlı-genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk “Mekik” diyor, başka bir şey demiyorlardı. Bir kere olsun “Kızılcabölükspor” diye bağırdıklarını duymadık. Meğerse, gerçek sloganları “Mekik”miş ve takım ilk kurulduğunda da “Mekikspor” adını aldığından o öylece kalmış.

[*] [*] [*] [*]

VE ŞAMPİYONLUK MAÇININ BAŞLAMA DÜDÜĞ܅

Ankara Bölgesi Üst Klasman Hakemi Serkan Tokat’ın düdüğüyle başlayan maçın ilk anları karşılıklı ataklarla ve takımların birbirlerini yoklamaları şeklinde geçerken, 20’nci dakikada Zonguldak Kömürspor’un sol kanattaki fırtınası genç Onur Eriş’in ceza alanında düşürülüp hakemin penaltı noktasını gösterdiğinde ve penaltı ustası Berkan Akdeniz’in topu ağlara yolladığında şampiyonluğun kapısı da aralanmış oldu.

İlk 45 dakikalık bölümde devreyi 1-0 önde kapattıktan sonra ikinci yarıda da aynı istekli ve arzulu futbolumuzu devam ettirirken, rakip takımda, olumlu paslarla kanatlardan ve defansın arkasına attığı toplarla sürekli gol aradı. “Top, bir o kalede, bir bu kalede” derken, Zonguldak’ın Onur’u yine sahne aldı ve sol çaprazdan kazandığımız faul atışında sol ayağıyla topa öyle sert ve düzgün bir vuruş yaptı ki, kalecinin parmaklarına değen meşin yuvarlak ikinci kez Mekik ağlarında mekik dokudu. İşte bu gol, şampiyonluğu getiren goldü.

Fakaaat! Her zaman ifade ediyoruz, yazıyoruz, “maç 90 dakikadır” diye… Bu skora rağmen maçı bırakmayan, moralini bozmayan Kızılcabölükspor, sevincimizi kısa süreliğine kursağımızda bıraktı. 3 dakika sonra 3 defans oyuncumuzun birbirleriyle çarpışıp topu uzaklaştıramaması sonucu topu alan Kıvanç Salihoğlu, yerden düzgün bir vuruşla kalecimiz Ferdi Yalçın’ı avlayarak, maça yeniden canlılık getirdi. Direnç kazanan Kızılcabölükspor, sürekli kalemizde gol aradı, ancak defans güvenliğini daha da sağlamlaştıran ve etkili önlemler alan Şenol Demir Hoca, Uğurcan Arslantürk’ü de defansa monte etti, futbolcularımız da kalan dakikaları akıllı şekilde iyi kullanınca, hakemin son bitiş düdüğü ile Zonguldak Kömürspor’un adını 2’nci Lige mühürledi.

[*] [*] [*] [*]

MAÇ SONRASI OLAYLAR YAKIŞIK ALMADI…

Her zaman gururlandığımız ve “muhteşem” yakıştırması yaptığımız taraftarlar arasından maalesef çürük elmalar çıkabiliyor. Maç bitmiş, hakem “şampiyon oldunuz” diyor ve “yüzlerce taraftar sahaya şampiyonluğu kutlamak için atlıyor” diye sandığımız anlarda benim 3 metre sağ tarafımdaki “Mekik” diye bağıran ve içlerinde bayanların ve küçük çocukların da bulunduğu tribüne saldırıp eline ne geçirdiyseniz atıyorsunuz.

Ya ayıptır, günahtır, bu nasıl bir sorumsuzluktur? Şampiyon olan biziz, mağdur olan onlar. Hem rakibi yeneceksin, hem de saldıracaksın. Madem sahaya indiniz, adam gibi, centilmence, Zonguldak’a yakışır kutlama yapıp rakip taraftarları alkışlasaydınız, ne kadar güzel olurdu, çok mu zor centilmen olmak? İlla da vurup-kırmak ve küfür etmek mi gerekiyor?

Kaldı ki, bu kadar yapılan çirkefliğe rağmen o kadınlı-çocuklu rakip taraftarlar sizleri alkışlamasını bildi. Şimdi ne olacak? Bu olumsuz davranışlar cezasız kalmayacak ve kulüp hem saha kapatma ve hem de para cezası alacak. Zaten Tirespor 1922 maçında yaşanan olaylardan dolayı bir maç seyircisiz oynama ceza almıştı, şimdi belki de 3-4 olacak. Neden sevincimizi doya doya yaşayamıyoruz, anlamak mümkün değil.

Şampiyonluk kupasını alabilmek için saha içinin tamamen boşaltılması gerekiyordu. Önce Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, sonra AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır’ın mikrofonla ikna etme çabalarına son olarak Kulüp Başkanı Süleyman Caner, “Evlatlarım, kupa alacağız, sahayı boşaltın” demesinden sonra yaşanan bir saatlik üzücü hadiselerden sonra saha boşaltılarak, şampiyonluk kupası havaya kaldırıldı. Futbolcularımız da kupayla birlikte tribünleri selamlayarak, yakışan kutlama gerçekleşti. Böyle olmalıydı da zaten, ama ilk baştaki çirkin hadiseler kötü iz bıraktı.

[*] [*] [*] [*]

Her şeye rağmen çok sevinçliyiz, çok mutluyuz. Zonguldak Kömürspor, 10 yıl aradan sonra yeniden 2’nci Lige çıkmayı başardı. Başarı için elini taşın altına koyan Valimiz Ali Kaban, her zaman desteğini anında gösteren İl Emniyet Müdürümüz Osman Ak, Kulüp Başkanımız Süleyman Caner, yöneticiler, teknik heyet ve futbolcular, emeği geçen kim varsa; emeklerine sağlık, yüreklerine sağlık, sonsuz teşekkürler.

Hayırlı olsun…

Hoş bulduk 2’nci Lig…

Kalın sağlıcakla