AK Parti Zonguldak İl Başkanlığı'nda büyük bir kriz yaşanıyor.
Bu işlerin bu noktaya geleceği belliydi.
AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun, il yönetimini yaparken, Ereğli'de belediye seçimini kaybetmiş Fatih Çakır'ı listeye aldı.
Zonguldak'ta belediye seçimini kazanan Mustafa Çağlayan'ı listeye almadı.
Bu adaletsizlik, zaten Zeki Tosun'un ayaklarına dolanacaktı!
Hem de en yakınından, Muammer Avcı'dan dolandı!
Muammer Avcı, İl Başkan Yardımcısı...
Ama "baba dostu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la sık sık görüşüyor, Zonguldak hakkında açıklamalar yapıyor, projeleri takip ediyor.
İl Başkanı Zeki Tosun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Zonguldak'a geleceğini, Muammer Avcı'nın basına yaptığı açıklamadan öğreniyor!
AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar ile Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan da basından öğreniyor!
Muammer Avcı'ya mı kızalım, Ankara'ya mı kızalım yoksa artık sayılmayan İl Başkanı Zeki Tosun'a mı kızalım?
AK Parti'de çok büyük sorunlar var.
Büyük kırılmalar yaşanacak.
Bu toprakların sesiyle ortalık çatırdayacak!
Herkes vaziyet alsın!

Yıllar önceydi!
AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, "Pusula'yı 'Zonguldak'ın referans gazetesi' yapın" demişti!
Galiba söylediği en doğru şey buydu.
Zonguldak'ın bir numaralı referans gazetesi "Pusula" oldu.
Şimdi pazarda yer bulmak isteyenler, bizimle aynı politikayı gütmeye çalışıyor!
Ki kötü taklitler çıkıyor!
Bir de, Pusula, "Allah bir" dese, itiraz eden tipler var!
Bu toprağa aitsen ve o toprakta tutmuşsan, öyle fırtına-kar yıkmaz seni!
Kırılan-kuruyan bir-iki dal olur!
Budarsın, yenisi çıkar!
Pusula'yı böyle düşünün...
Bahar geliyor...
Yeni tomurcukların açmasını bekleyin.

Kıssadan Hisse: Öküz...
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci, tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversitedeki profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör, kaşlarını çatarak, "Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!" demiş, imalı bir şekilde... Öğrenci, biraz duraksadıktan sonra cevap vermiş:
"O zaman ben uçuyorum..."
Profesör, bu cevaba oldukça çok sinirlenmiş. Simasını aklına kazıdığı öğrenciye, sınavda kafayı takmış ve sınavının başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış. Cevapları okurken, didik didik incelemiş, her ayrıntıdan puan kırmaya çabalamış. Ancak öğrenci, sınavda tüm soruları neredeyse mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Öğrenciye bu şekilde haddini bildiremeyeceğini anlayan profesör, ona bir ders vermek için sınav kağıdını gösterme bahanesiyle odasına çağırmış.
Profesör, öğrenciye, "Sana son bir soru soracağım. Yolda yürürken, iki farklı torba bulduğunu hayal et. Birinde 'akıl' var, diğerinde ise 'para' var. Sen olsan hangi torbayı alırsın?"
Öğrenci: "Para olan torbayı almayı seçerdim."
Profesör: "Ben akıl olan torbayı seçerdim..."
Öğrenci: "Olabilir tabi... Derler ki; kişi kendinde eksik olanı tamamlamak istermiş..."
Profesör, bu cevaba da çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp sınav notu kısmına "öküz" yazmış.
Öğrenci, nota bakmadan odadan çıkmış. Ancak bir dakika sonra öğrenci yine kapıyı aralamış:
"Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz..."

(Söz konusu öğrenci Mahatma Gandhi'dir)

Günün Fıkrası: Gömdük!
Milletvekillerini taşıyan bir otobüs devrilir. Köylüler bütün milletvekillerini defneder. Olay yerine kar nedeni ile geç gelen polis şefi, köylülere sorar:
"Hepsinin öldüğünden emin misiniz?"
Köylüler:
"Bazıları bağırıyordu ama siyasilere kim inanır, hepsini gömdük!"