Zonguldak, 2013 yılında bir yolsuzluk haberiyle sallanmıştı.

Organize bir şekilde devlet soyulmuştu.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) buyurmuş ki:

“Devlet malından bir hırka bile aşıran, savaşta bile ölse şehit olamaz.”

Ama bize konu olacak insanlar, milyonları hamuduyla götürmüşler!

Olay, yargıya intikal etti!

Yargı, yargıladı!

Her zaman olduğu gibi yapanın yanına kar kaldı!

Orhan Gazi, “Adaletin en kötüsü, geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da geciken adalet, zulümdür” diye boşuna dememiş.

Ama bize ulaşan bilgiler, konunun çok başka boyutlara gittiğini gösteriyor!

Hafta sonu bahçedeki hıyarlar ile ilgilendim!

Bu hafta, şehirdeki kişilere-olaylara daha fazla vakit ayıracağım.

11 yılda bir dava sonuçlanmaz mı?

Biliyorsunuz, Yasin Hamzaçebi’nin "nitelikli dolandırıcılık" davasında bir çok suç, zaman aşımına uğramış, sadece zimmetten 20 yıl ceza verilebilmişti!

Allah’tan o davayı sıkı takip etmiştik.

Zonguldak Beycuma Cezaevi’nde olması gereken Yasin Hamzaçebi, Batum’da açık cezaevinde gün sayıyor!

Şehirdeki nitelikli, niteliksiz, meteliksiz, karaktersiz dolandırıcılarla mücadele etmek, neden hep bana kalıyor?

"Resmi belgede sahtecilik", "Kamu kurum ve kuruluşlarını zararına dolandırmak" iddiasıyla başlayan ancak 11 yıldır sonuçlanmayan bir dosya üzerinde çalıştık!

Ve her zaman olduğu gibi yapanın yanına kar kaldığını gördük!

Şimdi hep birlikte bu dosyanın üzerine eğileceğiz! 

"Hep birlikte" derken...

Pusula olarak yazacağız.

Okurlarımız üzerine eğilecek!

Tahsin Erdem’in asıl amacı ne?

CHP’li Tahsin Erdem "Zonguldak Belediye Başkanı" oldu!

Belediyenin borçlarını açıkladı!

Ama zaten seçim döneminde bu borcu açıklamışlardı!

Şimdi tablonun ağırlığından söz ediyorlar!

Amaçları, AK Parti’yi eleştirmek mi?

Yoksa verdikleri sözlerin altında ezilmek mi?

Mesela, işçilere günlük bin 500 lira ödeyeceklerini açıklamışlardı!

Yani 30 bin lira olan maaş, 45 bin lira olacaktı!

Gerçi, daha bebelere ücretsiz süt veremeyen CHP’li Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, işçiye bin 500 lira günlük yevmiyeyi nasıl verecek bakalım?

AK Parti’nin teklifini kabul etselerdi!

Para verip meclis üyesi olanlar!

CHP’li İl Genel Meclisi üyesinin AK Partili adaya oy vermesini tartışıyor!

Tartışma çok gereksiz!

Seçim döneminde, belediye meclisi ve il genel meclisi için aday adaylarından para istendiği, parayı verenin listeye girdiği, vermeyenin girmediği yazılmıştı!

Para verip il genel meclisi üyesi olan kişi, daha fazla para alınca, fikir değiştirmez mi?

Ben, bu işin içinde "para" değil, "intikam" meselesi olduğuna inanıyorum!

Ama para olsa, şaşırmazdım!

İl Genel Meclisi CHP Grubu birbirine nasıl güvenecek?

Keşke AK Parti’nin "birlikte yönetelim" teklifini kabul etselerdi!

Dönüşümlü başkanlığa "evet" deselerdi!

Böyle bir rezillik ortaya çıkmazdı!