Değerli Okurlarım,

Öncelikle, bir önemli güncel konuda, bir de, bir yerel sanatçıyı dinlemenizi de dilerim!

Bilindiği üzere, 31 Mart 2024 tarihinde, ülkemizde yerel seçimler yapılacaktır. Bu seçimlere Mahalli İdareler seçimleri de denilmektedir. Diğerlerinde olduğu gibi bu yerel seçimler arifesinde de, yerel yönetimlerle ilgili, “yerel yönetim, belediye başkanı, belediye meclisi, il özel idaresi, il genel meclisi, belediye encümeni, köy ve mahalle muhtarı” gibi sözcükler çok konuşulmakta ve duyulmaktadır.

Bu sözcüklerin ne anlama geldiğini, yerel yönetimlerin ve organlarının neler ve görevlerinin ne olduğunu, çevremde, dost, ahbap sohbetlerimizde, az-çok okumuş, sosyal medya, akıllı telefon kullanıcısı da olan genç, orta ve yaşlı birçok kişiye sordum ve sormaktayım.  

Belediye başkanı dışındaki sözcüklere, büyük çoğunluğundan “ya hiç ya çok az ya da biliyorum ama anlatamam…” gibi cevaplar almaktayım. Mahale muhtarı ile köy muhtarı arasındaki farkı bilenler bile yok denecek kadar azdır. (Ancak, uygulaması çok olduğu için olsa gerek, “kayyum” un ne olduğunu bilenler ise oldukça fazladır!)

Bilindiği üzere, özellikle yönetim ve siyasi içerikli her seçimde olduğu gibi, bu seçimlerde de seçmenin; neyin seçimini yaptığını, kimi niçin seçtiğini bilmesi, bu konularda, bilgi sahibi ve bilinçli olması, oylarını bilinçli kullanması, seçim sonuçlarının iyi ya da iyi olmamasında en önemli faktör olmaktadır. Seçim yarışına katılan adaylar iyi belirlenirse, seçmenler de bu adayların en uygun olanını ya da olanlarını seçerlerse, seçimden en çok kazançlı çıkacak olanların seçmenler olacağına kuşku yoktur.

  Seçenlerin bilinçli olmadığı, oylarını hizmet ve nitelik dışı tercihlerle kullanmadıkları bir seçimde ise, adaylar iyi olsa bile, onların en iyisinin yada iyilerinin seçilmesi zayıf bir beklenti olacaktır. Cemaat-tarikat ilişkileri ile kullanılan oyların sonuçlarını ise yazmaya gerek yoktur!

  Günlerdir, her gün, her akşam, iktidar yanlısı yada karşıtı birçok televizyon kanalında, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerinin belediye başkanı adaylarının kim olacağı, seçimlerde kimin kimle ittifak yapacağı, yapmayacağı gibi konular saatlerce tartışılmaktadır.

     Ulusal düzeyde de yerel düzeyde de, yazılan, konuşulan, tartışılan seçim konusunun, varsa da yoksa da belediye başkanı seçimleri olduğu görülmektedir. Bu durumda, vatandaşta, yerel seçimler denilince, sanki sadece belediye başkanları seçilecekmiş; diğerlerinin bir önemi yokmuş gibi bir algı oluşmaktadır. (Belki de, “zaten maaş alıp yatıyorlar. Seçilseler ne olur” diyenler de olabilir!)

     Bu tür programlarda ve ortamlarda, yerel seçimlerle ilgili, vatandaştan yanıtını alamadığım, belediye başkanlığı dışındaki önemli konuların da konuşulmasının, tartışılmasının çok yararlı olacağına inanıyorum. (Bu sayede, diğer birçok önemli konuda olduğu gibi, okullarda öğretilemediği anlaşılan bu yurttaşlık bilgisi konusunda,  vatandaşın bilgilendirilmesi de yararlı olacaktır.)

    Yine bilindiği üzere, büyükşehir statüsünde olmayan illerin, belediye sınırları dışında (köylerde ) yaşayan ve ülke nüfusunun %6-7’sini oluşturan vatandaşların belediyesi de il özel idareleri olmaktadır. Onlara her türlü belediyecilik hizmetlerini il özel idareleri vermektedir.

      Bu yerel yönetim örgütlerinin; genel yönetimdeki karşıtları olarak görülebilecek olan, meclisleri, başkanları, icra kurulları, atanmış geniş bürokratik organizasyonları, kadroları, önemli mali imkanları bulunmaktadır. Örneğin, internette, Zonguldak (ya da bir başka) il özel idaresi adı yazdığınızda ulaşacağınız bilgilerden, bu yerel yönetim örgütlerinin önemini, büyüklüğünü, görevlerinin, mali ve hizmet imkanlarının neler olduğunu görmeniz de mümkündür.

           Bu önemine rağmen, yaşamakta olduğumuz bu yerel seçimler öncesinde de il genel meclisi (ve belediye meclisi) seçimlerinin konuşulup, tartışılmadığı; bu seçimlerin, genelde, siyasi partilerin parti içi yarış ve yerel çıkar guruplarının, cemaat ve tarikatların ilgi, yarış ve dedikodu konuları olduğu ifade edilmektedir.

        Bu arada, nitelikli üyelerden oluşan yerel meclislerin olduğu bir yerde, genel ve yerel yöneticilerin (özellikle ihale, imar, planlama gibi müzmin konularda yaşanan), yasalara uygun olmayan, çıkar içerikli iş ve işlemler yapmalarının çok zor olacağı da ifade edilmektedir. Devlet adamı valilerimizin ve dürüst belediye başkanlarımızın, bu yerel meclislerin yaptığı hataların ve yanlışların düzeltilmesinin, engellenmesinin sigortası oldukları da unutulmamalıdır.

        Bu arada, görsel ve yazılı basın organlarında, iktidarın, muhalefete mensup belediyelere negatif ayrıcalıklar uygulaması, belediye başkanlarının mahkeme kararlarına dayanmayan gerekçesi açıklanmayan görevden uzaklaştırılmalar, yerel yöneticilerle, genel yöneticiler arasındaki ilişkiler ve yerel yönetimlerde görev yapan  bürokrat yöneticilere, (özellikle, maddi ve siyasi rant içerikli konularda) yapıldığı  konuşulan baskılar, müdahaleler gibi konuların da konuşulup tartışılması, vatandaşın bilgilendirilmeleri yararlı olmaz mı?

     Pek çok yerde, doğru, dürüst, okuma, yazması bile olmayan, yeterli öğrenimi bulunmayan kişilerin il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri olmaları; buralarda da, tüm partilerin kadın üyelerinin yok denecek kadar az olması gibi konuların da örnekleri yaygın olan önemli eleştiri konuları olduğu bilinmektedir.

      Geçmişte konunun içinde olan bir arkadaşımız, daha çok genel yönetimin emrinde olan il özel idarelerine hazineden aktarılan mali kaynaklardan, köylerde kişi başına düşen miktarının, belediye sınırları içinde yaşayanlara isabet edenden oldukça yüksek olduğunu ifade etmişti.

      Özellikle kış aylarında üç-beş emekliden ve köy imamından başka yaşayanın olmadığı 15-20 nüfuslu köylerde ve köy mahallerinde bile, görkemli ve iç donanımlı köy konaklarının, mamur camilerin, çukursuz, çamursuz (şehirlerin mahallerindekilerden çok daha bakımlı asfalt yolların olması; fosseptiği, kanalizasyonu olmayan köy konutlarının çok az olması gibi göstergeler de bu mali ve hizmet imkanların iyi olduğunun göstergeleri olduğu da söylenebilir. (Allah’ı var, seçimlerde onların da gereğini yaptıkları bilinmektedir!)

      (Bu arada, Üniversitemizin Sağlık Kampüsünün olduğu Kozlu Esenköy Mahallesi’nin, yıllardır büyük sorun olan 3-3.5 km uzunluğundaki ana yolu, Zonguldak İl Özel İdaresi tarafından, kısa bir süre önce, 15-20 cm kalınlığında sıcak asfaltla kaplanarak mükemmel bir yol haline getirilmiştir. Bu hizmet ve köy yollarının mahalle yolundan daha iyi ve bakımlı olması gibi hususlar da herhalde, birçok Zonguldaklının yerini, yolunu bilmediği Zonguldak İl Özel İdaresi’nin hizmet gücünün, belediyelerden daha iyi olduğunun yerel bir göstergesi olmalıdır!)

       Maddi tarafı düşünülemeyecek olan bu tür sosyal içerikli hizmetlerin; kaynakların etkin kullanılarak, çarçur edilmeden, önem ve öncelik sırasına göre, siyasi çıkarlar gözetilmeden yapılması; ülke genelinde, merkezi yönetimin, yerel yönetimlere olan desteklerin de siyasi ayrım yapılmaksızın olması da önem arz etmektedir!

      Bu arada, belediyelerin ve özel idarelerin hizmetlerinin % 70-80’nin arazi içerikli teknik hizmetler olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle, Belediye başkanlarının mühendis kökenli olmaları tarafsız uzmanların da görüşü olmaktadır. Yerel meclis üyeliklerinde de bu konuya önem verilmesi, seçmenlerin bu hususu da değerlendirmesinde yarar görülmektedir.

      Yerel seçimlerin, iktidar için bir uyarı ve seçmenin iline, kentine sahip çıkmasının gereği olduğu bilinmelidir. 

      Belediyelerimize, iyi başkan olmanın da ötesinde, lider, önder nitelikleri de olan reis başkanların, nitelikli meclis üyelerinin, iyi muhtar adaylarının kazanması en büyük dileğimdir. Tüm adaylara başarılar, seçim  bölgeleri ve kendileri için hayırlı olmasını dilerim.

       Üzüntümüz

       Son günlerde, artan şehit haberleri, insan kalbi taşıyan herkesi çok çok üzmekte; aileleri ve sevdikleri yanında hepimizi yakmaktadır. Zaman, birlik olarak iç yapımızı güçlendirerek karşı koyma zamanıdır. Şehitlerimize rahmet, Milletimize baş sağlığı, bu konuda mücadele veren görevlilerimize Allahtan güç, kuvvet dilerim.