Değerli okurlarım,
Bir zamanlar Zonguldak’ı parçalayıp içinden üç il çıkarmışlardı. Ardından da üniversitesini de parçalayıp üç yeni üniversite çıkmıştı. Coğrafyasına uygun olan “Karaelmas Üniversitesi “ adını da, (Rize Üniversitesine, “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi”, Konya’daki bir Üniversiteye de “ Necmettin Erbakan Üniversitesi “ adlarının verilmesinde az-çok adalet sağlamak için olsa gerek!) ,” Bülent Ecevit Üniversitesi “ yapmışlardı.
Basında çıkan haberlere göre, nüfusu 100 bini geçen 25 kadar ilçenin il olma taleplerinin olduğu, içinde Ereğli ilçemizin de bulunduğu ilk 17 ‘sinin il olma şansının yüksek olduğu yazılmakta ve konuşulmaktadır. Bir kere, adı çıktıktan sonra, özellikle ilk 17’sinin tamamının ya da önemli bir bölümünün il olması kuvvetle muhtemeldir.
 Sayın Devlet Bey’in “Cumhuriyetin Yeni yüzyılda 100 il, 1000 ilçe “ teklifinde bulunmuşlardır. Sayın Bahçeliden gelen teklifin, herhalde kabul görmemesi düşünülemez. Bu durumda İl olacak ilçe sayısı 19’u da bulabilir.
19 ilçenin il yapılmasının ardından da, her ile en az bir üniversite kuralı gereği, ilk yapılacak olanlardan birisinin de, il olan ilçelere 19yeni Üniversitenin kurulması olacaktır. Anlaşılan Sayın Cumhurbaşkanımızın devamlı tekrarladığı “Bir olalım. İri olalım, diri olalım!” söylemi, bu konuda geçerli olmuyor!
Bir ilçenin il olması için şehirleşmeye ve ekonomik gelişmeye uygun olması gibi başka kriterler aransa da en önemli olanları, nüfusunun en az 100 bin  ve il merkezine en az 30 km  mesafede olmasıdır. İle mesafenin uzatılması zor olsa da, nüfusları en az 100 bin olan ilçelerimizin sayılarının devamlı artacağına  ve onlarında il olma  talepleri olacağına kuşku yoktur. Bu durumda da, önümüzdeki yıllarda il ve buna bağlı üniversite sayısının artması da söz konusu olacaktır.
İlçelerin il yapılması ve buralarda yeni kamu üniversiteleri açılması gibi önemli kararların mutlaka, rasyonel değerlendirmelerle, yararları ve zararları göz önünde bulundurularak verilmesi beklenir.
 Bu kapsamda, İl yapılan ilçelerde yaratılan onlarca  üst ve orta düzey yönetici  ve   binlerce kamu çalışanı kadrolarına yeni personel atamalarının yapılması, onlar için uygun mekanlar ve çalışma imkanları sağlanması ilk yapılan işler olacaktır. Kurulacak yeni üniversiteler için de aynı durumlarsöz konusu olacaktır.
Bunun sonucu olarak da, 2 binli yılların başında 2.2 milyon olan ve günümüzde  5 milyonu aşan  kamu çalışanları sayısının;  kamu binaları ve hizmet araçları gibi konulardaki harcamaların artması; devletin daha da hantal hale gelmesi kaçınılmazdır.
Bir ilçenin İl olmasının avantajları olarak,  ilçe sorunlarına ve altyapı ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin çözümler sağlanması,  yeni iş imkanları ve ekonomik gelişmeler yaratması gibi nedenler sayılsa da, ile bağlı ilçe statüsünde de, etkin yönetimle bunların sağlanması zor değildir.
İktidarlara oyakazandırma konusunda sağlayacağı yararları ise saymaya gerek yoktur. Artan kamu binası ve iç donanım, barınma ve hizmet araçları ihtiyaçlarının karşılanması gibi konularda yandaş kişilere ve kuruluşlara yeni nemalanma sahaları yaratmasının bir başka siyasi yarar alanı olacağı da ifade edilmektedir.
Bilindiği üzere yeni il ve üniversite demek, kuruldukları yerlerde nüfus artışları yaratılması demektir. Doğal gelişim sonucu olmayan nüfus artışının olduğu her yerde, ekonomik faaliyetler artsa da, ihtiyaçların karşılanmasının zorlaştığı ve birçok olumsuzlukların da arttığı bilinmektedir. Bunların başında da, başta mülk ve kira fiyatları olmak üzere her alanda hayat pahalılığını artması gelmektedir. (1970’li yıllarda Devrek’e jandarma eğitim alayının gelmesi ile, başta Devrek simidi olmak üzere pek çok iyi olanın kötüleşmesini yaşayarak görmüştük!) 
Günümüzde, gelişmiş üniversitelerimizin ve üniversitelerin tercih edilen bölümlerinin, genelde, yurt dışına gitmeye hazırlanan seçkin öğrencilerimize hizmet ettikleri bilinmektedir. Başta yenileri olmak üzere, pek çok üniversitemizin fakülte ve bölümlerinin de Asya, Ortadoğu ve Afrika Ülkelerinden gelen öğrencilere hizmet ettikleri varlıklarını sürdürdükleri bilinmektedir. Bu durum ve mezunlarının hali ortada iken, herhalde yeni üniversiteler açılmasının ulusal yararlarından söz etmek   mümkün  değildir.

YENİ AÇILACAK ÜNİVERSİTELERDEN BEKLENEN BİR YARAR!
Günümüzde,  üniversitelerin birçok fakülte ve bölümünde, akademik personel istihdam piramidinin tersine döndüğü; özellikle profesör sayılarınındoktor, doçent, hatta araştırma görevlilerinden daha fazla sayılara ulaştığı bilinmektedir. Anlaşılan Üniversitelerimiz, diplomalı işsizler üretirken gereğinden fazla, profesör, hatta doçent de üretmektedir!
Bu yığılmaların çoğunun da, dışarıda piyasası olmayan; özellikle son yıllarda  ya hiç ya da çok az tercih edilen bölümlerde ve fakültelerde olduğu da bilinmektedir. Bu durumları görmek için uzaklara gitmeye de gerek yoktur.
Yeni il ve üniversite artışlarını, halkın ve siyasilerin yanında; mevcut üniversitelerde akademik ve idari yükselme imkanları ve okutacak öğrenci bulamayan çok sayıdakiprofesör ve doçentler de, herhalde, memnuniyetle karşılayacaklardır. Ayrıca, bu sayede,zor işlerden olan öğrenci bulamayan bölümlerin kapatılması da kolaylaşmış olacaktır!
Özellikle son yıllarda, kurumsal ve bireysel sayıları çok artmış olsa daülke genelinde, önemli konulardaki bilimsel ve rasyonel (akılcı) yaklaşımlardan uzak olan yanlış kararlara ve uygulamalara üniversitelerimizin sessiz kalmaları bir yana, plansız, programsız fakülteler ve bölümler açılması gibi yanlışlıkları kendileri de çok yapmışlardır.
(Örneğin, eğitim alanında,  1000 den fazla profesör ve doçentin olduğu bilinen  bir ülkede, milli eğitim bakanının elektrik  profesörü;  yardımcısın damakine mühendisi olması; yukarıdan bir emirle, deprem bölgelerindeki tüm üniversitelerin tüm fakülte ve bölümlerinde, seyyanen , %25 kontenjan artışlarının yapılması gibi  kendileri ile ilgiliolumsuzluklara olsuntepkisiz kalmaları düşündürücüdür.)
Bu arada, bilindiği üzere, il yapılacak ilçeler arasında, nüfusu 200 bin olmaya az kalan Ereğli ilçemizin de adı geçmekte ve ikinci bir Bartın yaratılmak istenmektedir. Her halde, ardından da , “Osmanlı Çileği Üniversitesi “  ya da önemli bir ülke veya bölge büyüğünün adı ile yeni bir üniversitemizin olması da beklenebilir. Şimdiden hayırlı olmasını dilerim.

FANTASTİK BİR ÖNERİ!
Değerli okurlarım. 
Eğer haritayı önünüze koyar, Zonguldak ile Ereğli arasında, ( Kilimli-Filyos arasında olduğu gibi), cetvel ile bir hat çizerseniz; hattın geçtiği yerlerden, tünel ve köprülerden oluşan dosdoğru bir yol açarsanız, açılacak  yolun uzunluğu 29 km kadar olur!Bu yolun çift gidiş, gelişli olması da gerekmez!
Bu sayede,hem  Zonguldak- Ereğli yolu 10 km kadar kısalmış hem de 30 Km den az olacağı için, Ereğli’nin il olmasından kimse söz edemez. Eski bir Karayolcu olarak, parçalanmak istemeyen Zonguldaklıların ve diğerillerin bilgilerine arz ederim! 
Yine uzun olduğu için özür ve imkanı olanlara  mutlu bir yaz tatili dileklerimle.