Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, her fırsatta ilçelere, beldelere, köylere çıkıyor.
Bu toprağın insanları, böyle güler yüzlü bir Vali'yi ilk kez görüyor.
Bu toprağın insanı, köyünde güler yüzlü bir Vali'yi ilk kez görüyor.
İlk kez köyünde Vali gören insanların mutluluğunu şehirde oturan birinin anlaması imkansız.
Zonguldak'ın köyleri böyle hareketlere alışık değil.
İki kez Mükellefiyet uygulanan Zonguldak'ta köylere jandarma çıkardı.
İnsanları dipçikle, süngüyle toplarlar, zorla madenlerde çalıştırırlardı.
Şimdi devletin Valisi aynı köye çıkmış, "Nasılsınız, iyi misiniz?" diyor, hal hatır soruyor.
Devlet, Zonguldak insanıyla barışıyor.
Bunun anlamı budur.
Bu gezilerden sonra köylerimize daha çok tarımsal kalkınma projeleri uygulanacağına, İl Özel İdare kaynaklarıyla köylünün daha fazla destekleneceğine inanıyoruz.
Çünkü Vali Mustafa Tutulmaz, toprağı seven bir insan.
Kendisi de Antalyalı bir köylü çocuğu.
O da biliyor ki, okuyup Vali olmasa köyde çiftçi olacaktı.
Köye Vali gelse çok mutlu olacaktı.
Bir Zonguldaklı, bir Devrekli, bir köylü çocuğu olarak Vali Mustafa Tutulmaz'a bu toprağın insanlarına değer verdiği, güler yüz gösterdiği için teşekkür ediyorum.
Bu toprağın insanlarının yüzünün gülmesi için daha çok hizmet etmesini temenni ediyorum.

Yatırımcı, OSB yönetiminin insafına bırakılamaz
Cemal Balçık aslen Bartınlı bir vatandaşımız.
İstanbul Sultangazi'de 300 işçinin çalıştığı tekstil atölyesinin sahibi.
Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi'ne yatırım yapmak istiyor.
İki yıl içinde 400 kişiye istihdam sağlayacak.
Büyük umutlarla geliyor.
OSB yetkilileriyle görüşüyor.
Tekstilcilerin ağırlıkta olduğu Çaycuma OSB yönetimi, "Tekstil için yerimiz yok" diyor.
Cemal Balçık, methini duyduğu Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'la görüşmek için kente geliyor.
OSB yönetmeliğinde değişiklik yapılmadan yatırım yapılmasının mümkün olmadığını söylüyor.
Cemal Balçık yıkılıyor.
Hani Zonguldak'ta yatırım yapacak yer vardı da, yatırımcı yoktu.
Yatırımcı çıkıyor, bu sefer yer yok diyorlar.
Bu işte bir terslik var.
Yasa mı değişecek, yönetmelik mi değişecek?
Ne değişecekse siyasetçilerimiz, bürokratlarımız bu işe el atsın.
400 kişilik istihdam demek binden fazla kişiye dokunmak demek.
Yatırımcı, OSB yönetimlerinin eline bırakılmamalı.
Bu işe bir çözüm bulmalıyız.
Türkiye'nin başka vilayetlerinden gelen yatırımcıya yer var, kendi insanına yer yok.
Kendi vatanımızda bu muameleye tutulmak doğru değil.
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'ın bu işe bir çare bulabileceğini düşünüyorum.

Vicdan, vicdan, vicdan
Ekonomik sıkıntı çeken, mağdur olan insanlara yardım etmek istiyoruz.
Her seferinde koca bir kayaya çarpıyoruz.
Devlet elinden geleni yapıyor.
Ama alan bir daha istiyor. Bir daha istiyor. Daha çok istiyor.
Sonra bu durum alışkanlık yapıyor.
'İstemekle yüz aşınmaz' misali, olay yüzsüzlük boyutuna gidiyor.
Gerçekten mağdur olan vatandaş, bir şey isterken sekiz büklüm oluyor.
Ama yardım aldığı halde bir daha yardım isteyen kendini öyle bir anlatıyor ki!
Dinlerken biz sekiz büklüm oluyoruz.
Sonra öğreniyoruz, olay o kadar da değil.
İnsanın 'iyilik yapma' isteği kırılıyor.
'Yardım etme' isteği kırılıyor.
Bu kişiler yüzünden gerçek ihtiyaç sahipleri mağdur oluyor.

Günün Fıkrası: Gülmek yok
Bugün size fıkra yok.
Çünkü gülünecek bir durum yok.
İhtiyaç sahibiyim diyene yardım edilmiş.
Arsa isteyene arsa verilmemiş.
Biz bugün nasıl gülelim.
Bugün gülmeyelim.