Zonguldak siyaseti,
Gün geçmiyor ki,
Yeni tuhaflıklar yaşamasın.
Son duyduğum olay ise, “Yok artık dedirtecek cinsten”.
Olay geçtiğimiz günlerde gerçekleşiyor.
Yeni seçilen bir belediye başkanı,
İl başkanlığında toplantı yapıyor.
İl başkanı,
Üst düzey yöneticiler,
Kademe başkanları,
Yeni seçilen belediye başkanı,
Ve başkanın eşi ‘First lady’ de ortam da bulunuyor.
First Lady,
Üst düzey parti yöneticisine çok sert sözler söylüyor.
Ortamda bir anda buz kesiyor.
First Lady kendisinden daha güzel olan üstü düzey yöneticiye, “Seni belediyede görmeyeceğim” diyor.
Tabi ortamda herkes,
Şoka giriyor.
İl başkanı kızarıyor.
Ve yutkunuyor…
Fakat bir söz söylemiyor.
Tabi biz seçim öncesi,
First lady’nın,
Belediyeyi yöneteceği iddiasını duymuştuk.
Ama buna inanmamıştık.
‘O kadar da olmaz’ demiştik.
Ama gelinen noktada,
Gördük ki oluyormuş.
Tabi bu sözü neden söyledi?
Üstü düzey yöneticinin çok güzel olmasından mı?
Yoksa seçimlerde çalışmadığı iddiasından mı?
Kıskançlık mı?
Siyasi intikam mı?
Her şey ihtimal dahilinde.
‘Kadınların gözyaşları ile imparatorluk yönetilmez’ diyen,
Kanuni Sultan Süleyman’dan ders almayanlar,
El kadara belediyeyi kadınlara yönettiriyor.
Hayır kadın yönetemez demiyorum.
Seçilmiş olsa tabiki yönetsin.
Ama eşi seçildi diye yönetme hakkı mı oluyor?
Yeni seçilen belediye başkanımızın ilçesinin ortasından,
Akarsu geçiyor.
Üzerinde köprüsü de var.
Üst düzey kadın yönetici,
Güzel olmasının bedelini mi ödüyor?
Belediyeden aforoz edilmesinin sebebi nedir?
Kadın kadına yaptığını,
Vallahi başka kimse yapmıyor.
Neyse!
Başkanın olmadığı yerde first lady’e başkan deriz.
Koynun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi dediğimiz gibi…


*    *    *    *    *    *    *    *    *    


Zonguldak Kömürspor’un alt lige düşme meselesi,
Çokça tartışılıyor.
Zonguldak’ın suçu yokmuş gibi,
Ankaraspor’da suç bulunuyor.
Zonguldak,
Ankara’nın umurunda mı?
Zonguldaklı’nın,
Zonguldak’a yaptığını,
Kimse Zonguldak’a yapmıyor.
Sadece bir örnek vereyim.
Sezon başında,
Futbolcuların lisansları çıkartılmadığı için,
Takımın 3 puanı silinmişti.
Demek ki silinmese,
Bunlar başımıza gelmeyecekti.
Peki bunun sorumlusu kim?
Kömürspor bir şehir takımı değildir.
Bir aile takımıdır.
Şirkettir.
Ama mesela başkanı sadece Erdoğan Demir olsa.
Amenna.
Ali Koç,
Dursun Özbek gibi iş adamları da takım başkanı oluyorlar.
Ama bu takımlara sponsor olup,
Bu takımların marka değerini yükseltiyorlar.
Kömürspor Zonguldak’ta,
Bir dayatma unsuruna dönüştü.
‘Yardım etmezseniz böyle olur’ diyerek,
Aba altından sopa gösterildi.
Aslında daha yazacak çok şey var.
Trabzonspor Şampiyon olduğu dönemi hatırlayın.
Gazipaşa’da pankart asma yarışı vardı.
Bu şehirde,
Trabzonspor’un şampiyonluğuna sevinenler kadar,
Kömürspor’un düşmesine üzülenler olmamıştır.
Ben naçizane bir öenride bulunuyorum.
Sivil inisiyatif ile,
Amatör Ligde bir takım kurulsun.
Bir sistematiği olsun.
Şehrin takımı olsun.
Ondan sonra,
Sponsorluklar gelmiyorsa ifşa edelim.
Rakip taraftarın Zonguldak’a gelip,
Kaldığı otel,
Takıma destek olmuyorsa ifşa edelim.
Yeme içme sektörü destek olmuyorsa ifşa edelim.
Çates,
Eren,
TTK veya GMİS destek olmuyorsa yuh çekelim.
Önümüzde basketbolda,
Kanat Tan örneği duruyor.
Futbolda da olabilir.
Buyrun tartışalım…