Zonguldak Belediyesi Personel Limited Şirketi, 20 Aralık 2024 tarihinde 6 ay süreli "OSGB İşyeri Hekimliği, İş Güvenliği Uzmanı ve Diğer Sağlık Personeli İhalesi" yapacak!
İhale için Eylül ayında ilana çıkıldı!
Ama o ilana göre, Zonguldak’tan 10 firma bu ihaleye katılabilecekti!
İhale yapılmadan iptal edildi!
Yeniden ilana çıkıldı!
İhaleyi "Karaelmas OSGB-İş Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi alabilsin" diye "gezici İSG aracı" şartı konuldu!
O araç, bir tek "Karaelmas OSGB-İş Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi"nde vardı!
İşin ilginç yanı "Karaelmas OSGB-İş Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi"nde iki önemli isim var!
O isimlerden biri, Zonguldak Belediyesi eski Başkanı Dr. Ömer Selim Alan...
Diğer isim olan Zonguldak Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Dr. Atınç Kayınova da, "Karaelmas OSGB" adına Filyos’ta faaliyet gösteren "Schlumberger" adlı uluslararası şirketin işyeri hekimi...
Dr. Ömer Selim Alan ile Dr. Atınç Kayınova’nın aynı kaptan su içtiklerini görünce, hiç şaşırmadım!
Ne güzel oyun kurulmuş, değil mi?
Dr. Ömer Selim Alan, "Zonguldak Belediye Başkanı"yken "CHP’li Belediye Meclis Üyesi" olan Dr. Atınç Kayınova ile sürekli didişiyorlardı!
Meğer arka planda ikisi de aynı şirkete çalışıyorlarmış!
"Paranın dini-imanı olmaz" diye boşuna dememişler!
Bakalım "Erdemli Belediyecilik" sloganıyla yola çıkan Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, bu ihaleyi bu şekilde yapacak mı?
İhaleyi "Karaelmas OSGB-İş Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi" alacak mı?
Yoksa alt şirketi "Magnus" mu alacak?
Bekleyip göreceğiz!
Görevi bırak, bileziğinle oyna!
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde randevu skandalı bitmiyor. Göz muayenesi için randevu almak isteyen vatandaşlar, en yakın tarih olarak 11 gün sonra sıra bulabiliyor. Ancak Zonguldak’a 88 kilometre uzaklıkta olan Bartın’da aynı gün randevu alınabiliyor.
Dr. Hasan Tosun, 2015 yılından bu yana "Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi" olarak görev yapıyor!
Ağabeyi Zeki Tosun’un AK Parti İl Başkanlığı yönetiminde olduğu dönemde bu göreve geldi! Sonra da devam etti!
"Liyakat" değil, "siyaset" ile geldiği bu görevde; o koltuğunda otururken, Zonguldak insanı sefil oldu!
Hastanenin aynı yere yapılmasına neden olan Tosun Kardeşler, Zonguldak insanının çok ciddi bedduasını aldılar!
Otopark yok!
Doktor eksik!
Randevu yok!
Yanık servisi var!
Görevlisi yok!
“Benim kolumda altın bileziğim var” diyen Hasan Tosun, koltuğa yapıştı, bırakmıyor!
Utanma duygusu da yok!
Bırak görevi, bileziğinle oyna!
Zonguldak insanıyla oynama!
Yalçın kayalıklar göklere yükseliyor!
Şarkılarla, şiirlerle bitirelim bu haftayı...
Çocukluğumuzda okulda söylediğimiz bir şarkı vardı...
* * * *
Ilgaz Anadolu'nun
Sen yüce bir dağısın
Baharda yer yüzünde
O cennetin bağısın
Yalçın kayalıklar
Göklere yükseliyor
Senin dumanlı başın
Bulutları deliyor
Yükseklerden akıyor
Ne güzel berrak sular
Eteklerinde otlar
Sürülerle kuzular”
* * * *
Bir de Zeki Ömer Defne’nin bu şiiri vardı....
Yıldızlar çamlara değer de geçer,
Gün burdan başını eğer de geçer.
Sular dizlerini döğer de geçer.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!
Başında bir tavus tuğ gibi çamlar,
Yollara dizilmiş tığ gibi çamlar,
Karşıdan bir zümrüt çığ gibi çamlar.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!
Dalı var; göklere yeşil direktir,
Gölü var; dağlara düşmüş yürektir,
Yolu var; içinde yitsem gerektir.
Bir Ilgaz, er Ilgaz, yar Ilgaz!
Yıldız-Ay-Hilal-Yıldırım-Derya...
Bizim içinden çay geçen ilçedeki olayları yazarken, yıldızlardan söz etmiştik!
Ama orada ay vardı!
Zonguldak’ta hilal var!
Yıldırım var!
Diğer tarafta deryalar var!
Evrenin tüm güzellikleri bir araya gelmiş Zonguldak’ta!
Allah, evreni öyle bir yaratmış ki...
Hiçbiri birbirine değmiyor.
Ama Zonguldak’ta hepsi birbirine değiyor!
Başkan, aylara!
Yardımcısı, hilale!
Sonra yıldırımlar çakmıyor!
Yıldız, umuda!
Tuğba, deryaya!
Zonguldak’ta bir karışıklık var!
Kıssadan Hisse: 240 dolara Mercedes...
Adam, otomobil almayı düşünüyor. Gazetedeki ilanlara bakıyor. Derken, o da ne, “250 dolara Mercedes” yazıyor. "Yanlış basılmış" deyip sayfaları çeviriyor.
Ertesi gün yine aynı sayfa, yine aynı ilan...
“250 dolara Mercedes”...
"Hata devam ediyor" diye düşünmüş.
Ertesi gün yine aynı sayfa, aynı ilan...
“250 dolara Mercedes”...
"Bir dakika yaa, bir arayıp ikaz edeyim, yanlış yapmasınlar" deyip numarayı çevirmiş. Çok kibar ve güzel sesli bir bayan cevap vermiş...
-Buyurun beyefendi...
-Hanımefendi, gazetede bir Mercedes ilanı var, siz mi verdiniz?
-"250 dolara yeni bir süper lüks Mercedes" bunu soruyorsunuz sanırım? Evet, zaten sadece siz aradınız.
-Yani, ilan doğru mu?
-Evet beyefendi, arabayı almak mı istiyorsunuz?
-Yani 250 dolara Mercedes öyle mi?
-Evet...
-Arabayı görebilir miyim?
-Tabi, adresi vereyim yazın.
Adam hızla yola düşer, şehir dışındaki adresi bulur, görkemli bir malikanedir. Bahçeden girer, zili çalar. Bir uşak kapıyı açıp adamı salona alır. Güzel, genç ve alımlı bir bayan gelir, kibarca karşılayıp buyur eder adamı...
-Hanımefendi, arabayı görebilir miyim?
-Tabii ki, buyrun garaja gidelim.
Garajın kapısı açılır, pırıl pırıl, özel yapım, son model mercedes tüm ihtişamıyla orada.
-Ha ha han hanımefendi, araba çalışıyor mu?
-Alın anahtarları deneyin.
Adam elleri titreyerek arabaya oturur, anahtarları takıp marşa basar, araba saat gibi çalışmaktadır.
-Peki, yürüyor mu?
-Bahçede bir tur atın isterseniz.
Adam bahçede bir tur atar. Evet, Mercedes şahane… Geri döner ve sorar.
-Şimdi ben, size 250 dolar verirsem, bu arabayı alabilir miyim yani?
-Evet beyefendi, aynen öyle.
Adam yine elleri titreyerek cebinden çıkardığı paraları kadına uzatır. Kadın, aracın belgelerini imzalayıp adama uzatır.
-Hayırlısı olsun beyfendi, deposu da dolu, arabanızı güle güle kullanın.
Adam arabaya biner, tam gidecekken döner ve dökülür:
-Hanımefendi, Allah aşkına, ne olursunuz, şu işin aslını bana anlatın, yoksa delireceğim!
Kadın, buruk bir kahkaha atarak “Peki” der. Ve çantasını açıp bir kağıt çıkartır.
-Bu benim geçen hafta sekreteri ile yurtdışına kaçan utanmaz eşimin bıraktığı mektup... Bakın ne diyor: “Sevgili karıcığım, bana çok emeğin geçti, beni affet… Sana; evi, çocukları, eşyaları, şirketlerden birini, sahildeki yazlığı bırakıyorum. Senden küçük bir ricam olacak... Lütfen garajdaki Mercedes'i sat ve parasını bana yolla!“ (Alıntı)