Tahsin Erdem,
Mustafa Özdemir ve roman vatandaşlar trilojisi,
Yerel seçimler öncesinde,
Çok konuşulmuştu.
Bu üçlü denklem,
Önceki gün,
Nihayet çözüldü.
İş sözü aldıklarını söyleyen roman vatandaşlar,
Belediye binasını basarak,
Ağızlarına ne gelirse söylediler.
Mustafa Özdemir’in 200 bin lira para istediğini iddia ettiler.
Tahsin Erdem ise bugün yaptığı açıklamada, “Söz verilen bazı aileler var. Ama her evden bir kişi alamayız” dedi.
Nihayet söz verdiklerini kabul ettiler.
Öte yandan,
Mustafa Özdemir’in,
Osman Sav ile yaptığı yayını izledim.
Özdemir, Sav’a, “Bu yayını tarafsız kişiliği ile sizin yapmanızdan çok memnunum” dedi.
Hangi tarafsızlık?
Beycuma’da köylüyü ‘Sizi yazarız’ tehdidi üzerindeki tarafsızlık mı?
İki gazeteci köylülerin üzerine çökerken ki tarafsızlık mı?
Yayın bilakis taraflı yapıldı.
Çünkü arazi ortağı gibi Beycuma’da fink atıyorsunuz.
İki kafadar oldunuz.
Neyse!
Mustafa Özdemir,
Zonguldak medyasının kendini hesaba çekmesi gerektiğini söylemiş.
Üstü kapalı bizleri hedef alıyor.
Bizim roman vatandaşlar ile bu noktada ne bağlantımız olabilir?
Yani,
Geçtiğimiz dönemde,
Belediye önünde kendini yak diye bir roman vatandaşa benzin almışlığımız yok.
Bu roman vatandaşları da,
Belediye önüne biz getirmedik.
Haber niteliği olan bir olayı haber yaptık.
Akşamına da,
Köşe yazısında yorumladık.
En üstte belirttiğim gibi.
Üç bilinmeyenli denklemin,
Önceki gün çözümlemesi oldu.
Öte yandan,
Mustafa Özdemir’in canlı yayınını izledim.
Alenen izinsiz ses kaydı yaptığını söylüyor.
Bu çok vahim bir durum!
Mustafa Özdemir’i çok sık arayan biri değilim.
Ama sık arayanlar dikkat etsin!
Bu yaptığı korkunç bir şey.
Zonguldak medyası kendisini tartışmalı mı?
Bunu bilemem?
Ama,
Mustafa Ağabey biraz eteğindeki taşları döküp,
Artık biraz düşünmeli.
Gazeteci kimliği ile adı bu tür toplumsal kalkışmaların içinde slogan gibi kullanılıyorsa,
Bence kendini check etmeli.
Kriminal işlerden artık el ayak çekmeli.
Ve net şekilde büyüklerim olduğu için söylüyorum.
Mücadele sahasında teke tek mücadele etmeyi tercih edin.
Dönem dönem kurduğunuz ittifaklar ile olmuyor artık.
Ali Rıza Tığ’a karşı iseniz,
Mustafa Özdemir olarak karşısına çıkın.
Altılı masa gibi değil.
* * * * * * * * *
Yahu bende diyorum,
Bu güzel plajlarımızda,
Neden bu kadar çok,
Dondurma şemsiyesi var diyorum.
Bak sen işe ya!
Yalamalı,
Kutuda,
Veya külahta dondurma satan bu şirketin,
Müdürünün yeğeni de,
İşe girmiş.
Ödül oyununda ise,
Plaja şemsiye verilmiş.
Ne güzel değil mi?
Ne günlere kaldık yahu!
Ama yine de şükredelim.
Bugünlerimiz,
Daha iyi günlerimiz.
Bu kadar kısa zamanda,
Bunlar yaşandıysa,
İlerleyen süreçte,
Bakın bakalım neler olacak?