Devrek'te gazetecilik yapan Uzay Karslı, Belediye Başkanı Çetin Bozkurt'un Corona Virüs şüphesiyle evinde izolasyona tabi tutulmasının ardından sosyal medya hesabında şu paylaşımı yaptı:

"BİRDE STANTLARI AÇACAKTI.

KENDİNİ BİLE KORUYAMAMIŞ.

ŞEHRİ NASIL KORUYACAKTI?

ŞEHRİ EMİN Mİ DEDİNİZ?

DUYMADIM YOKSA TECRÜBE MİYDİ?

ŞEHRE DE BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN..."

Bu paylaşımın ardından Çetin Bozkurt'un frenleri patladı:

"Sağlık durumum iyi. Kontrol amaçlı evde izole oluyorum. Arayan herkesten Allah razı olsun. Ama ölen insana 'gebermiş' diyebilecek kadar ruh halini kaybetmiş bir Facebook yazarının benim ve tüm risk altında bulunan insanlar ve hastalar ile ilgili aşağıda yaptığı paylaşımını sizin takdirinize bırakıyorum. Ne ölüye ne hastaya saygısı var mı sizce? Bize göre bu, gazetecilik değil. Edepsizliğin ta kendisidir. Karslı ve onu yemleyenler artık akıllarını başlarına almalıdır. Aksi takdirde Karslı'ya cevap verecekler çıkacaktır!.."

"Gebermiş" ifadesi bu paylaşımda geçmiyor.

Olay şu:

Uzay Karslı yıllar öncesinde Devrek Belediyesi önünde bıçaklandı.

Kendisini bıçaklayan kişi ölünce, sosyal medya hesabından, bu kişi için "Gebermiş" ifadesini kullanmış.

Keşke kullanmasaydı.

Bu ifade hoş değil.

Ama bu ifade, Çetin Bozkurt'u niye bu kadar rahatsız etti?

Yoksa...

Yoksa...

Yoksa...

Çetin Bozkurt diyor ki:

"Karslı ve onu yemleyenler artık akıllarını başlarına almalıdır. Aksi takdirde Karslı'ya cevap verecekler çıkacaktır!.."

Demek istiyor ki; biri çıkar, yine Uzay Karslı'yı bıçaklar!

Bu dakikadan itibaren Uzay Karslı'ya bir şey olursa sorumlusu Çetin Bozkurt'tur!

Çetin Bozkurt'a buradan bir hatırlatma yapayım.

Mezarlıklar, senin gibi kendini bulunmaz sanan eski belediye başkanlarıyla dolu.

Bak 'manav açacağım, market açacağım, fırın açacağım' dedin.

Eline, yüzüne bulaştırdın.

'Stant açacağım' dedin açtırmadılar.

Aklını başına al.

Goygoycuların gazına gelme.

Gazeteci diye görmediğin, Facebook yazarı dediğin birinin 6 satırlık yorumuna bu kadar hiddetlendiğine göre, sende başka sorunlar var!

Yorumlara baktım.

Önceki dönem Devrek caddelerinde inek sayan biri baya savunmuş seni!

Belediyeden ihale de alıyor belli ki!

Galiba o üç şirketten biri!

Geriye kaldı iki!

Günün Fıkrası: Kadıköy-Eminönü vapuru

Sarışın bir afet, köprüye çıkmış intihar etmek düşüncesiyle.

Tam o sırada köprüden geçmekte olan Cabriolet bir araç içindeki yakışıklı yurdum insanı inmiş ve ellerini uzatmış:

'Hanımefendi neden ölesiniz ki. İstediğiniz yeni bir hayatsa tutun elimden. Ben makine mühendisiyim.

Ve yarın gemiyle Amerika 'ya gidiyorum. Dilerseniz sizi de kaçak olarak gemiye bindirebilirim.' demiş.

Çaresiz sarışının pek hoşuna gitmiş bu teklif ve binmiş lüks spor arabaya uzaklaşmışlar gözden.

Ertesi gün adam gerçekten gizlice gemiye bindirmiş sarışını. Gecesinde sarışına gizli gizli yemekler getirmeyi de ihmal etmemiş. Sarışında geceleri adamla birlikte olarak yapılan iyiliğin karşılığını kendince ödüyormuş. Aradan bir iki ay geçmiş.

Kaptan bir gün gemiyi kolaçan ederken bizim sarışına rastlamış saklandığı yerde 'Sende kimsin..?' diye sormuş.

Sarışın kısaca anlatmış başından geçenleri ve 'işte o hayatımı kurtaran yakışıklı personeliniz beni gemiye gizlice bindirdi. Bunca zaman gizlice yemek getirerek beni aç bırakmadı.

Bende bunun karşılığında geceleri onunla birlikte oluyorum' demiş.

Kaptan kahkahayla gülmeye başlamış ve demiş ki:

'' Bu gemi Amerika'ya gitmez... Kadıköy-Eminönü vapuru bu !...'"