Kriz...

İşsizlik...

Çaresizlik...

Gerçi krizden önce de işsizlik vardı.

Aradaki fark...

Çaresizlerin sayısı çoğaldı.

[*] [*] [*] [*]

İnsanlar arayış içerisinde...

İş olsun...

Eve ekmek getirebilsin...

İşin rahatı...

Sonra...

Her zaman daha iyisi hep aranır.

Öyle de olması gerekir.

Ufukta ışık varsa...

Umut doğar.

İnsanlar o umuda sarılır.

Gerçekleştirmek...

Yitirmemek için çırpınır.

[*] [*] [*] [*]

Örnek...

TTK'ya işçi alımı için söz verildi.

Tarihini unuttuk.

O kadar uzun zaman oldu ki...

Zaman aktı gitti.

Gün geldi.

Sözler yerine getirildi.

Önce bin işçi...

Ardından beş yüz...

Kuralar çekildi.

Bir kısmı işe başlayacak.

Diğerleri hazırlanıyor.

Bu arada duyuyoruz...

- Büyük torpil dönüyor.

- Aman mülakatta elenmeyelim.

- Sağlıkta kusur bulmasınlar.

- Adam ayarlayalım.

Aracılar bulunuyor.

İşin tacirleri durumu...

Umutsuzluğu...

Çaresizliği...

Şüpheyi ortadan kaldırmak için fırsatı değerlendiriyor.

Avantayı alıyor...

[*] [*] [*] [*]

Şehir efsanesi...

Fısıltı gazetesi...

Ne derseniz deyin.

Yedi yüz kişilik liste işe başlayacak.

En son listeye baktığımızda yüzün üzerinde yedek davet edildi...

Oran malum...

Kim?

Neden elendi?

Nasıl elendi?

Bugüne kadar "bana haksızlık yapıldı" diyen çıkmadı.

O zaman herkes kaderine razı...

[*] [*] [*] [*]

Gelelim diğerlerine...

Adam çıkıyor meydana...

- Aman elenmeyelim.

Ne gerekirse yapalım...

- Kardeşim!

Senin yapacağın iş belli...

Evraklarını vereceksin.

Gidip sağlık raporunu alacaksın.

Güvenlik soruşturman temiz çıkacak.

Zamanı gelince seni çağıracaklar.

Bunun için meydana çıkıp çaresizliğini haykırmana gerek yok.

Bir yerlere aracı aramana gerek yok.

Ararsan...

Biri gelir...

Seni bulur...

Elinde avucunda olanı alır.

"Ayarlayacağım" dediği insanların bundan...

Senden haberi bile olmaz.

Sen soyulduğunla kalırsın.

Bir de hava atarsın...

"Ben işimi ayarladım" diye...

[*] [*] [*] [*]

Konumuz bu...

İnsanlar çaresizse...

İnsanlar güvenini yitirmişse...

Siz ne yaparsanız yapın...

Kurtuluş için kendi yollarını ararlar...

Bulurlar...

Bazen çıkarlar...

Bazen batarlar.

Ama size asla güvenmezler.

Geldiğimiz nokta bu...