Elimizde bir metal...

Mutlaka olur.

Hiç metal olmazsa...

Boynumuzda künyemiz vardı.

Bazen çok yorulurduk.

Ve canımız almazdı.

Yürüyecek takatimiz olmazdı.

Ve olmadık biri...

Bir arkadaş...

Bir onbaşı-çavuş...

Bir komutan...

Saçma-sapan bir iş söyler...

Kişisel egosunu ön plana çıkartır...

Ezmeye kalkar...

O zaman dinlemezdik.

Tehdit ederlerdi.

- Ceza nöbeti kitlerim.

- Zaten nöbet tutmaya geldik.

Cezası da, ödülü de aynı...

- Disipline atarım.

- Fark etmez. O da askerlik.

- Seni döverim.

Susardık.

- Dövemezsin...

Öyle diyemezdik.

Çok sıkışırsak...

Komutan ise...

- Emredersin komutanım.

Sonundan bir taraf pes ederdi.

Konuşur...

Bağırır...

Egolarını tatmin eder...

Giderdi.

Sonra muhabbeti başlar...

Görenler gelir.

- Yine ne istiyor?

Psikolojiye bağlı.

Anlatılır.

Ya da anlatılmaz.

Bu tür muhabbetin sonu aynı biter.

- Bu da geçer.

Son nokta.

Metal ele alınır.

En yakın içi boş metale vurulur.

"Tın" sesi çıkarılır.

Özetle...

- Çok da tın...

Ağzı bozuk olanlar vardı.

Onlar, üzerine başka kelimeler de eklerdi.

Biraz sinkaflı...

Yukarıdan aşağı...

Kasımpaşa'ya kadar gidip-gelirlerdi.

[*] [*] [*] [*]

Tın...

İnce tiz bir ses...

Çok makbul olanı bu...

Bazen dolu demire vurup, tok ses çıkarılır.

O da yoksa, ağız ile söylenir.

"Tın"...

[*] [*] [*] [*]

Ne demek?

Umurumda değil.

Boş verdim.

İlgilenmiyorum.

İşim olmaz.

Takmıyorum.

Vesaire...

[*] [*] [*] [*]

Peki, "tın kabak" nedir?

Yeni nesil pek bilmez.

Büyüklerle çok kaldığımdan...

Onları biraz tanırım.

Anlamazdım.

Yaş ilerledikçe, onları daha iyi anlıyorum.

İşin güzel tarafı hafızam...

Onları unutmadım.

Şimdi sizinle paylaşıyorum.

Çok alıngan insanlara derlerdi.

En ufak şeye darılan...

Küsen...

Gönül kıran...

Kendiyle alakalı olmayan işleri üzerine alınan...

Alınganlık gösteren...

Argoda; ... nem kapan...

[*] [*] [*] [*]

Sonuç...

Niye yazdım?

Aslında yazının akışı iyiydi.

Ama sonunu getiremedim.

Emrah Keçeci çok soru sordu.

Dağıldım.

O alınmaz.

Onun için yazıyorum.

"Tın kabak" değil yani...

[*] [*] [*] [*]

Tın işine gelince...

Artık herkes nasibine göre...

Ne anlarsa...

Çok da tın...