Cimri...
Mal varlığından emin olmak için, her şeyini satar.
Altına çevirir.
Altınlarını yerin altına gömer.
Ara sıra ziyaret eder.
Sayar...
İnceler...
Yine yerine bırakır.
Bu durum, işçilerinden birinin dikkatini çeker.
Onu takip eder.
Altınları gömdüğünü anlar.
Yerini tespit eder.
Gizlice altınları alır.
Kaçar.
Cimri yine altınları ziyarete gider.
Bir de ne görsün?
Altınların yerinde yeller esiyor.
Ağlar.
Saçını-başını yolar.
Perişan halde evine döner.
Onu bu halde gören komşusu nedenini sorar.
O da olan biteni anlatır.
Komşu teselli eder.
- Üzme kendini.
Bir taş al.
Aynı çukura koy.
O taşın, altınların olduğunu düşün.
Altınları kullanmadığına göre, taş da aynı işi görecektir.
Hikaye, Ezop Masalları'nda geçer.
Milattan önce altıncı yüzyıl...
[*] [*] [*] [*]
Yıl 2019...
Aradan asırlar geçmiş.
Cimri, her çağda aynı.
Örnek...
Bizde hizmet cimrileri var.
Almışlar yetkiyi.
Oturmuşlar makama.
Kıpırdatabilene aşk olsun.
Sadece aynaya bakıp bakıp, kendilerini pohpohluyorlar.
Makamı, sadece kendileri için kullanıyorlar.
Eğer onları kaldırıp...
Oraya bir taş koysan...
Gerçi gerek yok.
Onlar zaten bedenlerinin üzerinde bir taş kafa taşıyorlar ki...
Onlara söylenenler...
Yazılanlar...
Taşa söylense...
Yazılsa...
Ancak bu kadar etkisiz ve tepkisiz kalır.
Mağrurlanma padişahım!
Eski zamanlar...
Osmanlı padişahları Cuma namazından döner.
Saray halkı tarafından karşılanır.
Alkışlanır.
Yüksek sesle tezahürat yapılır.
"Uğurun hayrola!
Yaşın uzun ola.
Yolun açık ola.
Saltanatına mağrur olma padişahım.
Senden büyük Allah var."
Uzun yıllar, süreç böyle devam eder.
Bu sözlerin son cümlesi İkinci Abdülhamit döneminde değiştirilir.
" Padişahım!
Şevketinle, devletinle bin yaşa!"
Ancak meşrutiyetin ilanından sonra, sözler yine eski haline döner.
"Saltanatına mağrur olma padişahım.
Senden büyük Allah var."
[*] [*] [*] [*]
Zamane padişahlarına ithaf olunur.
Görevini yapmayan...
Burnundan kıl aldırmayan...
Kraldan çok kralcı...
Pardon...
Reis'in bilmediği reisçiler...
Eğer bilse ki...
Ona ulaşsa bu durum.
Kesinlikle gereğini yapar.
Sorun şurada:
Etrafı kuşatılmış.
Ona, doğru bilgilerin ulaşması zor.
