Okulu bitirirler.

Staj biter.

İşe başlarlar.

Kısa süre sonra kriz çıkar.

İşsiz kalırlar.

Elde-avuçta ne varsa satarlar.

Biraz para yaparlar.

Ver elini İngiltere...

Biraz gezerler.

Yerler-içerler.

Para suyunu çeker.

İş aramaya başlarlar.

Uzun bir arayış...

Sonunda bir çiftlikte işçi ilanını görürler.

Giderler.

İşe alınırlar.

İlk iş...

Büyük bir ahırdaki gübre...

Biraz ilerideki bir çukura doldurulacak.

Gençler hızlıca işe başlar.

Bir haftalık işi iki günde bitirirler.

Çiftlik sahibi memnun olur.

Gençler memnun.

- Başka iş ister misiniz?

- Elbette.

Para kazanmamız lazım.

Adam onları alır.

Bu kez tavuk çiftliğine götürür.

- Burada çok basit bir iş var.

Şu düğmeye basın.

Bant çalışmaya başlar.

Önünüzde iki kutu var.

İri yumurtaları sağ taraftaki kutuya...

Küçük yumurtaları sol taraftaki kutuya...

Kutu dolunca...

Bantlayıp koliye koyacaksınız.

İş basit.

Gençler beğenir.

Çiftlik sahibi gider.

Gençler düğmeye basar.

Bant hareket etmeye başlar.

Önlerine gelen ilk yumurtaya bakarlar.

İş başlar.

İş ile tartışma da başlar.

- Bu yumurta büyük...

- Yok küçük.

Büyük-küçük...

Derken...

Bandın hareketi devam eder.

Yumurtalar çöpe dökülmeye başlar.

Kısa bir süre sonra çiftlik sahibi kontrole gelir.

Bakar ki...

Koliler boş.

Gençler tartışıyor.

Yumurtalara çöpe gidiyor.

Önce düğmeye basar.

Bandı durdurur.

- Ne yapıyorsunuz?

- Bu yumurta büyük...

- Hayır!

Bu yumurta küçük...

- Durun.

- Siz Türkiye'de ne iş yapıyordunuz?

- Gazeteciydik.

- Belli oluyor.

Tartışmayı çok iyi beceriyorsunuz.

Büyük ile küçüğü ayırt edemiyorsunuz.

Ve siz tartışırken...

Zarar veriyorsunuz...

[*] [*] [*] [*]

Geldiğimiz nokta şu...

Biz tartışıyoruz.

Sadece gazeteciler mi?

Hayır...

Yediden yetmişe...

Meslek ayrımı yapmaksızın...

Eğitim düzeyi fark etmeksizin.

Sürekli konuşuyoruz...

Tartışıyoruz.

Ve üretmiyoruz.

Ekonomi o kadar alangirli...

Karışık bir iş değil.

Basit.

Sadece bakarsanız, görürsünüz.

Üretmezseniz...

Batarsınız.

Ürettiğinizden çok tüketirseniz...

Yine batarsınız.

Geri dönüşü olmayan...

Borç ile yatırım yaparsanız...

Yine batarsınız.

Velhasılı...

Tartışmayı bırakıp üretmezseniz...

Her halükarda batarsınız.

Bizim evde böyle...