- Sen bilirsin...

Böyle dersek...

Değirmende kavga olmamış.

Bizimkiler...

Büyüklerimiz.

- "Sen bilirsin" deyince değirmende kavga olmaz.

Böyle söylerlerdi.

Biz Akköy haricinde söylüyoruz.

- "Sen bilirsin" dersen Akköy değirmeninde kavga olmaz.

Demesen...

Kavga başlar.

Neden?

İnatçılıktan...

Geri durmamaktan...

Doğruyu kabul etmemekten...

[*] [*] [*] [*]

Buradan bakıyoruz.

Bütün kavgaların temelinde bu var.

"Benlik"...

- Ben bilirim.

- Benim dediğim olacak.

"Benlik"ten vazgeçmek...

- Sen bilirsin...

Geçebiliyorsan...

İnadından...

Benliğinden...

Dinleyebiliyorsan karşındakini...

Kavga başlamadan biter.

[*] [*] [*] [*]

Tabi her zaman değil...

Haklı iken...

Doğru iken...

Gerçekler gün gibi açıkta iken...

Haksızlığa karşı...

Yalana...

Yalancıya...

Dolandırıcıya...

Karşı...

Özetle adil olmayan her şeye karşı durmak şart.

Burada dik durmak gerek.

Durabiliyorsan...

Ne mutlu sana.

[*] [*] [*] [*]

- Sen bilirsin...

Esasında "kendini sorgulamak" demek...

Haklılığını...

Doğruluğunu...

Dürüstlüğünü...

Durumu yeniden adalet penceresinden bakıp "gözden geçirmek" demek...

[*] [*] [*] [*]

Bazen...

Ufak vazgeçilebilir olan şeyleri bilmek.

Ona göre vazgeçmek.

Ertelemek...

[*] [*] [*] [*]

Dahası var.

Sonraya bıraktık.

Bazen azıcık geri durmak...

Ertelemek gerekir hayatı.

Kavgadan azıcık çekinmek...

Hatta çekilmek...

Beklemek...

Tüm bunlar için en güzel cümle...

Çözümün bir parçası...

- Sen bilirsin...

Rızkın mecburiyeti...

"Herkesin rızkı Allah'tan gelir"

Hadis...

Anlamak istiyordu.

Çıktı yola.

Bir çöle vardı.

Bir kenarda yatıp uyudu.

- Bakalım rızkım nasıl gelecek?

Derken bir kervan yolunu kaybetmiş.

Adamın yattığı yere gelir.

Yerde yatan adamı gördüler.

- Bu adam neden böyle yatıyor?

Yol iz uğramaz.

Kuş uçmaz, kervan geçmez.

Korkmuyor mu?

Ölümü mü?

Sağ mı?

Baktılar.

Adamın yanına vardılar.

Adam hiç sesini çıkarmadı.

Baktılar yaşıyor.

Çorba vermek istediler.

Adam gözlerini açmadı.

Dişlerini sımsıkı kapattı.

Zorla ağzını açtılar.

Çorba döktüler.

Su verdiler.

[*] [*] [*] [*]

Mesnevi'den...

Allah bir kişiye verecekse...

Rızkını zorla da olsa verir...

Kaçsa...

Yine verir...

Nasipte yoksa...

Kovalasan gelmez...

Bakın hastalara...

Kimi kabul etmez tedaviyi...

İhmal eder.

Ama yoluna çıkanlar...

İşini kolaylaştırır...

Kimi peşinden koşar.

Servet harcar.

Bulamaz...

Nasip meselesi...

Allah herkese hayırlı nasipler ve rızıklar versin.