Pişmiş aşa su katılmaz.

Neden?

Yemek tadını kaybeder.

Yemekte su tadı olur.

Onun için katılmaz.

Biz ne yapıyoruz?

Katıyoruz.

Yemeğin tadı bozuluyor.

İnsanların ağzının tadı bozuluyor.

[*] [*] [*] [*]

Adam...

Sözün gelimi adam...

Söz öyle geldiği için adam.

Yoksa adamlığın kriterleri var.

Örnek...

Yalan söylemez.

Haram yemez.

Bile bile...

Tezgah kurarak kamu hakkı hiç yemez...

Çalmaz...

Dedikodu...

Zina...

Vesaire...

Bunları uzatmak mümkün...

Bazılarına göre değişiklikler arz edebilir.

Ancak herkesin kabul ettiği ortak kriterler vardır.

Onlar tartışılmaz.

Kimsenin namusuna göz dikmez.

Neyse...

Ne yazacaktık?

Nereye geldik?

[*] [*] [*] [*]

Fazla yolu uzatmadan konumuza dönelim.

Adam...

Bu kelimeyi hak ettiği yerde kullanalım.

"İnsan" diyelim.

İnsan...

Kurmuş tezgahını...

Devletten kaçırıyor.

Millete zarar veriyor.

İşler yolunda.

Tezgah tıkır tıkır işliyor.

Sonra biri çıkıyor.

Olayı fark ediyor.

Tezgah yanlış.

Eliyle düzeltmeye gücü yetmiyor.

Diliyle uyarıyor.

Yanlış...

Dinleyen yok.

Bir kez daha...

Bir kez daha...

Derken birileri daha çıkıyor.

Milletin sesi yükseliyor.

Devlet görüyor.

Görmek zorunda kalıyor.

Sonucunda tezgah bozuluyor.

Ya da geçici süre durduruluyor.

Böylece insanın ağzının tadı kaçıyor.

Neden?

Pişmiş aşa su katıldı.

Buyur bakalım.

Eskisi gibi yiyebilecek misin?

Yersen...

Tadı nasıl olacak?

[*] [*] [*] [*]

Bize düşen şu...

Gördük...

Yazmak.

Duyduk...

Araştırıp yazmak.

Her zaman yazmak...

Yazmazsak....

Bize de hak zamanı gelince sorar.

Kalemin de hakkı var.

Verdin mi?

O biliyor.

Gün gelir.

Kalem dile gelir.

Konuşur.

Tüm gayret bu yönde...

Kalemin diline düşmemek.

Yüce Mevla...

Helalinden çalışıp.

Helalinden kazanmayı nasip etsin.

Domatesin hakkı...

Zamanın veli kullarından...

Pazara gider.

Ayrım yapmaz.

Manava gider ayrım yapmaz.

İnsanlar arasında hiç ayrım yapmaz.

Bir gün manavda görürler.

Domatesleri sıradan elindeki kesekağıdına dolduruyor.

Sorarlar.

- Neden ayırmıyorsun?

Ayırmaz.

Sıradan...

Çürük-ezik...

Sağlam...

Bahtına ne çıkarsa...

Cevap ders niteliğinde...

Nasibi olana...

- Bunları da dili var.

Kendi aralarında iletişim kuruyorlar.

Canlılar.

Birini çürük.

Ezik.

Vesair diye geri bıraksam.

Diğerlerinin yanında mahcup olur.

Üzerimize hak doğar.

Domatesin hakkını nasıl öderim?

[*] [*] [*] [*]

Gelelim günümüze...

Ya da hiç gelmeyelim.

Kıssadan ders alalım.

Ağzımızın tadı bozulmasın.