Bazen hayat düz mantık akar.

Bakarsın...

Görürsün...

Aklın erdiğince yorum yaparsın...

Uzmanlık istemez.

Kültür...

Bakış açışı...

Sosyal yaşam...

Vesaire gibi...

Toplumun içinde bulunmanın verdiği bilgi; konuşmanız için...

Söz söylemeniz için yeterlidir.

Bu normaldir.

[*] [*] [*] [*]

Bir de...

Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak var.

Örnek...

Bizim insanımız doktora gider.

Gördüğü ilgiye göre not verir.

- O çok güzel doktor...

Kötü doktor...

Burada kastedilen esasından gördüğü...

Ya da algıladığı davranış biçimidir.

Hızını alamaz.

Devam eder...

- O hiç bir şey bilmiyor.

Akköy'de veterinerlere ders verenleri hatırlıyorum.

Bu toplumun her yerinde böyle...

Hatta...

Ormanlı'da fındık semineri oldu.

Katıldık.

Birbirinden değerli üç profesör konuşmacı olarak katıldı.

Anlattılar.

Bizden biri gibi...

Bizim anlayacağımız dilde...

En sade bir şekilde...

Dinledik.

Çok verim aldık.

Öğrendik.

Not aldık.

Sonra...

Kendi aramızda değerlendirdik.

Ömründe profesör görmemiş biri not verdi.

- Onun dediği gibi olmaz...

Bize bilgisayardan anlattı.

İkna etmeye kalktık.

Hepimizi tersledi.

Baktık...

O ordinaryüs(!)...

Pes ettik.

[*] [*] [*] [*]

Maalesef toplumumuzda böyle bir gerçek var.

Gelelim günümüze...

Seçim zamanı...

Stratejiler...

Olasılık hesapları...

Ömründe oy kullanmamış adamlar...

Toplumu televizyonlarda görmüş...

Toplumsal değerlerden uzak...

Atatürk'ü bir kağıt para üzerinde görürse seven...

Uzmanlar türedi...

Nedeni ayrı konu...

[*] [*] [*] [*]

Verilen mücadeleler...

Harcanan emekler...

Tüm zorlukları tek cümle ile silip atan...

Dalga geçer gibi kolaylık(!) sunan...

Hatta sonuç veren bir zihniyet...

Buna diyoruz "pervasızlık"...

[*] [*] [*] [*]

Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri, Napolyon Bonapart'ı bir muharebede tenkide kalkışıp, parmağını harita üzerinde gezdirerek:

- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek öteki yeri zapt etmeliydiniz...

Buna benzer fikirlerini dillendirmeye devam edince Napolyon:

- Evet, onlar parmakla alınabilseydi, dediğin gibi yapardım.