Kaldığımız yerden devam...
Ereğli'den döndük Ormanlı yoluna...
Delihakkı kısmen iyi.
Aydınlar'ı geçtikten sonra...
Subaşı...
Yol, git gide bozuluyor.
Yer yer düzelmeler var.
O da Ereğli-Devrek yolunun nimeti...
Çalışma yapılan yerler...
Yol geniş...
Düzgün...
İnsanın içinden şöyle geçiyor:
- Keşke her yer böyle olsa...
Umutluyuz.
İnşallah olur.
Kızılcapınar'dan sonrası...
Çiğdemli yol ayrımı...
Ortacı...
Derken Ormanlı'dayız.
Ormanlı girişi göçtü...
Yapıldı...
Çok da güzel oldu.
Alt yapı sağlam görünüyor.
Sıra üst yapıda...
Çakıllama...
Asfalt...
Vesaire...
Ormanlı içine giriyoruz.
Belediye Başkanı adaşım.
Sayın Bayram Başol...
Orası belediye değil...
Bir köy olsaydı...
Muhtar imece yapar...
Özel İdare'den biraz çimento-çakıl alır...
Çukurlara beton doldururdu.
Belediye olunca, bunu yapmak olanaklı görünmüyor.
Ya da yapacak kişi yok.
Yol dalgalı...
Kocaman çukurlar...
İleri devam ediyoruz.
Ormanlı Köyü'ne kadar...
Hep aynı...
Çukurlar...
Göçükler...
Köy çıkışı...
Yol ikiye ayrılıyor.
Soldan devam ediyoruz.
Tabelada, "Akköy-Çömlekçi" yazıyor.
Rampa...
Dik...
Ancak yol iyi...
Daha güzel olabilir mi?
Elbette...
Her zaman daha iyisi var.
Şu bir gerçek...
Ereğli-Ormanlı yoluna beş basar.
Belki on kat daha iyi...
[*] [*] [*] [*]
Şimdi gelelim asıl meseleye...
Bu yol neden bozuk?
İleride bir çakıl ocağı var.
Her gün onlarca kamyon...
Yüzlerce sefer ediyor.
Tonaj...
Bilen yok.
Az mı, çok mu?
Ne kadar olması gerekiyor?
Hepsi bilinen...
Bilinmezlikten gelen bir konu...
Kamyonların tekerleri asfalta yer yapmış.
Yol, teker izlerine göre çökmüş.
[*] [*] [*] [*]
Ne yapmak lazım?
İzin vermemek lazım...
Kontrol etmek lazım...
Hatta göçürdükleri yolları yaptırmak lazım...
Siz para kazanın...
İstihdam edin...
Ancak milletin yolunu ezmeyin.
Hakkını yemeyin.
Yedirmeyin.
[*] [*] [*] [*]
Ormanlı yolundaki durum bu...
Niye yazdık?
Belki yapılır.
Umudum var.
Zaman mefhumu yok.
Neden?
Daha ilçe yollarını yapamayan...
Şehir merkezine gidecek sağlam yolu olmayan bir şehir, Zonguldak.
Beldeye ne zaman sıra gelir?
Allah bilir.
Biz tarihe not düşelim.
Zaman zaman hatırlatalım.
Sorumluluğu...
Kalemin hakkını...
Kağıdın hakkını verelim.
Aldığı maaşın hakkını...
Oturduğu koltuğun hakkını...
Yetimin hakkını...
Onları da koruması gerekenler düşünsün.
Bizden hatırlatması.
Allah, bile-isteye hak yiyenleri ıslah etsin.
Milleti onların gazabından...
Şerrinden muhafaza eylesin.
