Hayvanlarla konuşabiliyordu.

Rüzgara yön verebiliyordu.

Maddeye hükmetme gücü verilmişti.

Hz. Süleyman...

Kudüs'te...

Bir çadırda sohbet ediyordu.

İçeriye bir adam girdi.

Sohbet halkasında oturan birine dikkatlice baktı.

Sonra çadırdan çıktı.

Adam durumu fark eder.

Hz. Süleyman'a sorar:

- Bu gelen kim?

- Azrail...

Adam telaşlanır.

Panikler.

Başlar yalvarmaya...

- O bana çok tuhaf baktı.

Beni buradan çıkar.

Kaçır.

Uzak diyarlara gönder.

- Nereye göndereyim?

- En uzaklara... Hint diyarına gönder.

Hz. Süleyman arkadaşının ricasını kırmaz.

Bindirir rüzgara...

Gönderir Hint diyarına...

Adam rahat bir nefes alır.

Gezmeye başlar.

Yine aynı kişi karşısına çıkar.

Bu kez adam tanır.

Bu Azrail.

Yine bir korku salar.

Başına geleceği anlar.

- Anladım.

Benim canımı almaya geldin.

Merak ediyorum.

Bir sorum var.

Onu cevapla.

Canımı öyle al.

Dün beni Hz. Süleyman'ın çadırında görünce niye hayret ettin?

Bana niye öyle baktın?

- Ben senin canını Hindistan'da almak için emir aldım.

Seni Kudüs'te gördüm.

Hz. Süleyman'ın çadırında...

"Bu adam bir günde Hindistan'a nasıl gider?" diye hayret ettim.

[*] [*] [*] [*]

Her şey bilindiği gibi olmaz.

Göründüğü gibi olmamıştır.

O günlerde Kudüs'ten Hindistan'a gitmek öyle kolay değil.

Hele bir günde...

Hiç değil...

Mümkün değil.

Ancak yaşanması gereken bir kader var.

Yaşanılacak bir ölüm.

Vakti-saati şaşmaz.

Ne uzar...

Ne kısalır...

Onun için derler ki...

- İnsanı ölümden eceli korur.

Vakti-saati gelmeden önce ölmezsin...

Ölemezsin...

O zaman...

Tehdit...

Kaza...

Çatışma...

Ölüme yolu çıkan ne varsa...

Hastalık vesaire...

Vakti gelmemişse ölümün...

Ecel kapıya dayanmamışsa...

Korkmaya gerek yok.

Çekilecek çile bitmemiş...

Verilecek imtihanın sonu gelmemiş...

"Hayat devam edecek" demektir.

[*] [*] [*] [*]

Önemli olan şu...

Ecel, elbet bir gün gelecek.

Gelecek olana hazırlık yapmak gerek.

Yarın huzura çıktığımızda...

Kem-küm...

Etmemek için hazır olmak gerek.

Bizim hayır zannettiğimiz şeylerde şer, şer zannettiklerimiz de ise hayır vardır.

Cenaze arabası...

Cenaze arabasını kullanan bir erkek şoför, bayana laf atar.

- Gel seni biraz gezdireyim.

- Önce arabana bak. Sonra bana laf at.

- Ne varmış arabamda?

- Üzerinde "cenaze aracı" yazıyor.

- İnsanlar bu arabaya binmek için can veriyor...