Ereğli'nin Ormanlı Köyü...

Göliçi Mahallesi'ndeki eski ahşap ev dile gelse...

Yıllardır kupkuru halde duran ağaçlar...

Ağlar...

Kendi gözyaşlarından beslenir.

Tekrar yeşerir.

Yaprak açmadan, hüznünden içten içe yanar.

Kavrulur, yeniden kururdu.

[*] [*] [*] [*]

Yokluk...

Çaresizlik...

Tüm bunların ortasında...

Yalnız bir kadın...

Yapayalnız...

Derdini içine gömen...

Yarasına tuz basan...

"Çile" diye bir kelime varsa...

Onun üzerini umutla kapatan bir yürek...

Onda vardı.

Altı çocuk getirdi dünyaya.

Ama, hepimizin anasıydı.

Sözgelimi "yenge" derdik.

Hani, "dayımızın, amcamızın eşi" diye bize öğrettiklerinden...

Dil alışkanlığı...

Bize bıraksalar "ana" derdik.

O hiç "yeğen" demedi.

Ya da...

Dayımın adını ağzına alıp...

- Paşanın yeğenleri...

Demedi...

- Yavrum...

- Severim yavrularımı...

- Kurban olurum...

Vesaire...

Sözüyle severdi.

Gözüyle sever.

Eliyle sever.

Kollarıyla kucaklar.

Bağrına basardı ki...

Hissederdiniz.

Bu kocaman kadının içinde bir yürek var.

Sizin için atıyor.

Kendi çocuklarından ayırdı beni.

Öyle ki...

Onlardan ileri tuttu.

Haksızlık yaptım.

Benden taraf oldu.

Yaramazlık yaptım...

Çocuklarını azarladı.

Beni tuttu.

Birlikte sofraya oturduk.

Sözgelimi sofra...

Yuvarlak tahtanın etrafına on beş-yirmi kişi otururduk.

Sofraya oturmak ne hacet...

Kolunuz uzansın yeter.

Yine beni-bizi tuttu.

Kendi çocuklarını payladı.

- Yavaş yiyin, onlarda yesin.

En güzel yatakları çocuklarından aldı, bizim altımıza serdi.

Sadece bana değil.

Göliçi Mahallesi'nin yetimlerine...

Öksüzlerine ana oldu.

Kıymet bilenler...

Bilmeyenler...

Birde gerçekler var.

Gün geldi...

O kocaman yürek tekledi.

Çalıştı-çabaladı.

En sonunda teslim oldu.

Yetimler öksüz kaldı.

Öksüzler bir daha öksüzleşti.

Göliçi anasız-atasız kaldı.

Bebekliğimizi büyükler anlatır.

Onun eline doğmuşuz.

Büyüdük...

O bizi ağırladı.

Gün geldi...

Hak vaki oldu...

Biz onu uğurladık.

Mekanı cennet olsun.

Üç kişinin amel defteri kapanmaz.

Kalıcı eser, ilim, hayırlı evlat...

İnsanlara yuva yaptı.

Her hayırlı işte bir tuğlası vardır.

İlim insanı değildi...

Öğrendiği her güzel bilgiyi paylaştı insanlarla...

Evlada gelince...

Hangi evlat böyle bir anayı unutur?

Mekanı cennet olsun.

Ayşe Yengemin ruhuna El Fatiha...