26 Ağustos 1071.
Malazgirt Zaferi.
Sultan Alparslan.
Anadolu'nun kapısı açılıyor.
30 Ağustos 1922.
Büyük Taarruz.
Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk
Anadolu'nun kapısı düşmana kapatılıyor.
Göçebe geldiğimiz yerlerin tapusu bizim oluyor.
[*] [*] [*] [*]
Orta Asya'dan yola çıkıyoruz.
At sırtında.
Sürülerimiz önümüzde.
Yiyecek içeceğimiz heybede.
Çadırımız sırtımızda.
Yazlak.
Kışlak.
Mevsimine göre yer tutuyoruz.
Ömür bitinceye kadar.
Anadolu'ya yerleşinceye kadar.
Yerleşiyoruz.
Açılıyoruz.
İlerliyoruz.
Duruyoruz.
Geriliyoruz.
Geldiğimiz son nokta.

30 Ağustos.
Sınırları yeniden çiziyoruz.
[*] [*] [*] [*]
Tüm bu süreç.
İlay-ı kelimetullah...
Nizam-ı Alem.
Özgürlük.
Adalet.

[*] [*] [*] [*]
Bunun için güç lazım.
Güç için yer.
Yer için yerleşik düzen lazım.
[*] [*] [*] [*]
Bize bu cennet vatanı emanet edenlere Allah gani gani rahmet eylesin.
Bizlere de onlara yaraşır evlatlar olmayı nasip etsin.
Ki sorun tam burada.
Biz milliyetçiyiz.
Radikal olursak.
Türkçüyüz.
Biz ümmetçiyiz.
Radikal olursak.
Şeriatçıyız.
Biz Atatürkçüyüz.
Radikal olursak.
Kemalistiz.
Yaşadığımız hayata bakıyoruz.
Ne Sultan Alparslan'ın rüyası...
Ne Allah'ın emri.
Ne peygamber (sav) sünneti.
Ne Atatürk'ün gösterdiği hedef.
[*] [*] [*] [*]
Hayatın kolaylaşması.
Güç.
Hak.
Hepsinin gösterdiği hedef ve istikamet aynı.
Özeti...
İlim, irade, çalışkanlık, akıl...
Bizde ne var?
Kan ile...
Can ile alınan bir yurt.
Biz bu yurda yol yapamamışız.
Ataların göçer iken yaptığı hayvancılığı yerleşik düzende yapamamışız.
Onların zanaatlarını...
Tarımını...
Hayvancılığını...
Kısacası...

Onların zor şartlarda yaptıklarını, biz bir elimiz balda, bir elimiz yağda yapamamışız.
Sorsak kendimize...
Onların izinden yürüyoruz.
Geldiğimiz yer, onların bize gösterdiği yoldan başka yere çıkıyor.
Velhasılı.
Biz daha yerleşik düzene geçemedik.
Eğer onların izinden yürümüyorsak.
Onların kazandığı zaferler için kutlama töreni düzenlemek, bize bir değer katmaz.
Emanete öyle bir sahip çıkalım ki...
Her gün Malazgirt.
Her gün 30 Ağustos olsun ruhumuzda...