Evlerimiz ayrıldı...

Komşu olduk.

Birkaç ev birleştik...

Mahalle olduk.

Köy olduk.

Şehirde...

Cadde, sokak, mahalle olduk.

Ranta çevrilmemiş açık alanlarda ebe (misket) oynadık.

Körebe...

Uzuneşek oynadık.

Çelik-çomak oynadık.

Taştan kale yaptık.

Top (futbol) oynadık.

Çiziktaş...

Beştaş...

Sektirme...

Dokuz aylık...

Kaç kişi varsa...

Ona göre oyun kurduk...

Oynadık.

Mahalleli olduk.

Biz, aynı mahallenin çocuklarıydık.

Başka mahalle ile futbol maçı ayarladık.

Kolasına...

Gazozuna...

Birlikte olduk.

Biz olduk.

Öyle ki...

Kavga edebilmek için...

Gruplar oluşturduk.

Birlik olduk.

Mahalle kavgası yaptık.

Akşama her evde ayrı ayrı azar işittik.

Öğüt-nasihat aldık.

Ertesi gün...

Dün kavga ettiğimiz başka mahallenin çocuklarıyla birlik olduk...

Şehrin diğer ucundaki mahalleye gittik.

Maç yaptık.

Bu kez onlarla yarıştık.

Dövüştük.

Yeri geldi...

Okullar arası yarıştık.

Yeri geldi...

Birlik olduk.

Başka ilçelere gittik.

Biz hep birlik olduk.

Oynadık...

Yarıştık...

Dövüştük...

Ama hiç küsmedik.

Kavga bitti...

Küslük bitti.

Kavga esnasında edilen küfürler için birbirimizden özür diledik.

Hatta sözleştik.

Bir dahaki kavgada küfür etmek yok.

Etsek bile...

Aileyi katmak yok.

Her zaman "görüşürüz" diyerek ayrıldık.

Bazen parmak sallayarak...

Bazen el sallayarak...

Bazen de kaş-göz işareti ile...

Hepsinin bir anlamı vardı.

Tek ortak noktası...

Görüşmek...

Kim bilir?

Yarışmak, oynamak veya dövüşmek için...

Ama mutlaka görüşecektik.

İşin en güzel tarafı bu...

Bizi biz yapan...

Birbirimizden koparmayan söz...

Davranış biçimi...

Görüşmek...

[*] [*] [*] [*]

Geldiğimiz nokta şu...

Ne zaman ki, mahalleler bir binaya sığdı...

O zaman çayır-çimen beton oldu.

Evler az parayla alınmaz oldu.

Komşular bilinmez-tanınmaz oldu.

İşte o zaman koptu bağlarımız...

Aynı asansöre bindik.

Aynı apartmanda...

Hatta aynı katta oturduk dört aile...

Kapıda karşılaştık.

Asansöre birlikte bindik.

Selam vermedik.

Veremedik.

Tanımadık.

Tanıtmadık.

İşte ne olduysa, o günden sonra oldu.

Her gün birbirimizi görüyoruz.

Ancak bir türlü buluşup görüşemiyoruz.