Tek hayali vardı.

Ünlü bir karateci olmak...

Kurslara gitmek istedi.

Ailesi izin vermedi.

Nasıl olsa bir gün...

Kendi ayakları üzerinde durur...

O zaman başlayabilirdi.

Bir kaza geçirdi.

Sol kolunu kaybetti.

Morali bozuldu.

Tüm hayalleri suya düştü.

Ailesi destek olsun...

Moral olsun...

Psikolojisi düzelsin...

Öyle düşündüler.

Çocuğu karate kursuna yazdırdılar.

Onun kendine inancı yoktu.

Ama yine de mutluydu.

Hoca çocuğa baktı.

İlk derste çocuğa tek hareket gösterdi.

Rakibi sağ el ile tutup savurmak...

Çalıştı...

Ertesi gün yine aynı hareket...

Yine çalıştı...

Günler...

Haftalar...

Aylar böyle geçti.

Çocuk sıkıldı.

Hep aynı hareket...

- Hocam sıkıldım.

Başka hareketler yapsak...

Hoca kabul etmedi.

- Bu hareketi dünyada en hızlı sen yapacaksın.

O seviyeye gelmedikçe...

Yeni hareket öğrenmek yok.

Çalıştılar...

Çocuk hızlandı.

O kadar hızlandı ki...

Artık hocasını tek koluyla fırlatıyordu.

Çalışmalar devam ederken...

Hoca bir gün salona elinde bir kağıtla geldi.

- Bu nedir, biliyor musun?

- Nedir?

- Gençler Karate Şampiyonası katılım formu...

Başvuruyu yaptılar.

Gün geldi.

Salona birlikte girdiler.

Çok heyecanlıydı.

Kuralar çekildi.

İlk maça çıkarken eli-ayağı titriyordu.

- Hocam!

Tek hareket biliyorum.

Kesin kaybederim.

- Sen sadece hareketi yap...

Müsabakaya çıktı.

O hareketi yaptı.

Maçı kazandı.

İkinci...

Üçüncü...

Çeyrek final...

Yarı final...

Ve finale çıktı.

Kendinin iki katı bir rakip...

Yine umutsuz.

Ama onun için final bile hayaldi...

Korktu...

Ama bildiğini yaptı.

Maçı kazandı.

Şampiyon oldu.

Sevinçle koştu hocasına...

- Hocam!

Nasıl oldu?

Anlayamadım.

Sadece tek hareket biliyorum.

Tek kolluyum.

Şampiyon oldum.

- Senin yaptığın hareket...

Çok zordur.

Tek savunması vardır...

O da rakibin sol kolunu tutmak.

[*] [*] [*] [*]

Ne yaparsanız yapın...

En iyisini yapmaya gayret edin.

Mutlaka mutlu olursunuz.

Başarırsınız...

Bir...

Önce kendini bilmek...

İki...

Ne yapacağını bilmek...

Üç...

Hayallerine yürümek...

Bireylere...

Ailelere...

Toplumlara böyle bakabilirsiniz.