Beş-on sene öncesi...
Fuar takibi yapardık.
Matbaa.
Basım.
Promosyon.
Yayımcılık.
İlaveler yaptım.
Teknoloji.
Tarım.
Hayvancılık.
Mobilya.
İnşaat.
Vesaire...
Hangi konuda çalışma yapacaksam.
İhtiyaç varsa.
O konuda fuarlara gittik.
Gezdik.
Gördük.
Sonra...
İlgili yerlerde anlattık.
Ta o zamanlar.
Bursa Tarım Fuarı'nda gördük.

Domuz kovucu...
Önce renkli şerit.
Fosforlu.
Gece parlıyor.
Domuzlar onlara alıştı.
Yanar dönerli ışıklar.
Güneş enerjili.
Yetmedi...
Belli aralıklarla öten siren sesleri.
Ona da alıştılar.
Bomba...
Boru şeklinde.
Piknik tüp...
Ya da mutfak tüpüne bağlanan, belli aralıklarla gaz sıkışması sonrasında ortaya çıkan yüksek sesli patlama...

Domuzlar hepsine alıştı.
İlaçlar...
Kokular...
Bunlar da cabası.
Son çare.
En yeni teknoloji.
Yenilik süreci...
On yaşında vardır.
Elektrikli çit.
Bir devre.
Akü.
Elektrik teli.
Güneş paneli.

Tarlanın etrafına çeviriyorsun.
Yabani hayvan geldiğinde...
Dokunuyor.
Ve çarpılıyor.
Tabii voltaj düşük.
Öldürmüyor.
12 volt...
Ürkütüyor.
Hayvanlar akıllı.
Çarpıldığı...
Zarar gördüğü...
Rahatsız edildiği yere bir daha uğramıyor.
Yeni yerler arıyor.
[*] [*] [*] [*]
Geldiğimiz nokta şu:
Köyden uzak arazisi olanlar.
Arazilerinin etrafını çevirdi.
Doğal olarak.
Hayvanların ihtiyacını karşılayacağı yer kalmadı.
Durum böyle olunca.
Yeni arayışa girdiler.
Köy içine kadar geldiler.
Köylü perişan.
Hayvanlar zorda.
Çözüm bulmak lazım.
[*] [*] [*] [*]
Aklımıza gelen ilk öneri.
Diğerlerine de açığız.
Orköy bir yığın destek veriyor.
Bu çitleri de destek kapsamına alsın.
Öyle ki...
Tüm meskun mahalleri tel örgü ile çevirelim.
İnsanlar nöbetten kurtulsun.
Hayvanlar da rahat etsin.
Peşlerinde avcı...
Zağar...
Korkarak yaşamasınlar.
Bu konuyu güncel bir yere bağlayacaktık.
Vazcaydık.
Kalın sağlıcakla...